aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara
Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Adaletin Dijital Duvarı
Tarih: 02-04-2025 00:03:00 Güncelleme: 02-04-2025 00:03:00


 

Suçlunun Sosyal Medya Hesapları da Hapsedilmeli mi?

Son dönemlerde, cezaevinde tutuklu bulunan bazı kişilerin sosyal medya üzerinden propaganda yapmaya devam ettiği görülüyor. Bu durum, ceza infaz sisteminin ve dijital platformların denetim mekanizmalarının sorgulanmasını gerekli kılıyor. Peki, bir suçlunun sadece bedeni mi hapsedilir? Yoksa iletişim kanalları, hatta sosyal medya hesapları da bu hapis cezasının bir parçası mı olmalıdır?

Suç unsuru taşıyan bir bireyin sosyal medya hesapları, bizzat o kişiye ait olduğu için suçtan ari kabul edilemez. Eğer bir kişi mahkeme kararyla suçlu bulunmuş ve cezasını çekmek üzere cezaevine gönderilmişse, bu kişinin dışarıdaki etkileşim ve propaganda aracı olarak sosyal medyayı kullanması, hem hukuk devleti ilkesine hem de kamu vicdanına aykırıdır.

Tutuklu bir bireyin, ya kendisi ya da dışarıdaki bir ekip aracılığıyla sosyal medyada aktif kalması, cezaevi duvarlarını anlamsız hale getirir. Cezaevindeki bireylerin dış dünyaya yönelik bu türlü etkinliklerini engellemek için daha katı ve etkili önlemler alınması gerekmektedir. Bu durum, sadece suçun işlenmesini değil, suçun yüceltilmesini önlemek için de önemlidir.

Bu sorunun göz ardı edilmesi, uzun vadede ciddi tehlikelere yol açabilir. Öncelikle, toplumsal güven zedelenebilir. Cezaevinde bulunan bir bireyin dışarıdaki kitleleri etkileyerek suçu yüelten, devlete ya da topluma zarar veren mesajlar yayması, hukukun caydırıcılığını sorgulatabilir. Bu durum, adalet sistemine olan güveni zayıflatır ve suçluların yeni destekçiler kazanmasına neden olabilir. İkinci olarak, bu türlü faaliyetler radikal grupların propagandasının yayılmasına ve organize suç faaliyetlerinin kolaylaşmasına aracı olabilir. Suçlular, sosyal medya hesapları aracılığıyla şifreli mesajlar yayınlayabilir, örgütlerine talimat verebilir veya suç işlemek üzere yeni bireyler toplayabilir.

Bazı hukukçular, sosyal medya hesaplarının kapatılması ya da kontrol altına alınmasını ifade özgürlüğüne aykırı olarak değerlendirebilir. Ancak burada önemli olan şu ayrımı yapabilmektir: Bir bireyin fikirlerini ifade etmesiyle, suçtan elde edilen bir aracın kamuoyunu manipüle etmek amacıyla kullanılması arasında çizgi çekilmelidir. Suçlunun iletişim kanalları, yasalara aykırı faaliyetlerin devamına hizmet ediyorsa, bu hesapların denetim altına alınması hukuki bir zorunluluk haline gelir.

Sosyal medya platformlarına da bu noktada büyük sorumluluk düşmektedir. Yalnızca hukuka aykırı içeriklerin yayınlanmasını engellemek değil, kullanıcıların arka planlarını incelemek ve gerekirse hesapları askıya almak konusunda daha proaktif bir tutum sergilemelidirler. Platformların bu konuda yetersiz kalması, dijital alanın suç faaliyetleri için bir sığınak haline gelmesine yol açabilir.

Cezaevindeki bireylerin sosyal medya hesaplarını kullanarak toplumu manipüle etmesine ya da propaganda yapmasına izin verilmemelidir. Bu hesaplar, ya kapatılmalı ya da devlet denetimine geçmelidir. Suç sadece fiziksel bir eylemle sınırlı değil; dijital alandaki etkileri de dikkate alınmalıdır. Aksi halde, suç ve ceza arasındaki denge tamamen bozulur, adalet duygusu zedelenir.

Toplumun huzuru, bireylerin güvenliği ve hukuk sisteminin itibari için bu konuda acil önlemler alınması şarttır.
 



Bu yazı 1818 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI