Kayyum döneminde eklenenlerin çoğunun HDP’li olması garip bir ironi olarak karşıma çıktı. Ya da HDP belediyeleri kazandı diye AKP (AK Parti müstesna) destekçileri birden HDP’li mi oldu? Dün bana “reis” diye hitap edenler, bugün “Serok” falan demeye başladılar. Ne kaşmer adamlarsınız siz yaw...
Bu durum, siyasetin nasıl bir çark olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kimse bana kazanımdan bahsetmesin; çarkın içine giren çeteye dahil oluyor. Fikirlerin, ideallerin, prensiplerin bir çırpıda değiştiği bu düzende, hangi kazanımdan bahsedebiliriz ki?
Siyasetin doğasında var olan bu çıkar ilişkileri, insanların bir gün içinde nasıl bambaşka bir kimliğe bürünebileceğini gösteriyor. Dün birbirine düşman olanlar, bugün çıkarları doğrultusunda aynı safta yer alabiliyor. Bu durum da, siyasetin ne kadar kaygan bir zeminde ilerlediğini ortaya koyuyor.
Çarkın döndüğü bu düzende, çeteye dahil olmadan, ideallerine sadık kalmak mümkün mü? Belki de asıl mesele, bu çarkın dışında kalmayı başarabilmekte...
Siyasi arenada gördüğümüz bu hızlı değişimler, ideolojilerin ve ilkelerin ne kadar esnek ve hatta yüzeysel olabileceğini gözler önüne seriyor. İnsanlar çıkarlarına göre pozisyon alırken, bir gün önce savundukları değerlerden nasıl bu kadar çabuk vazgeçebiliyorlar? Bu sorunun cevabı, siyasetin içindeki karmaşık ve çoğu zaman acımasız dengelerde saklı.
Kayyum döneminde belediyelerde gördüğümüz bu dönüşüm, aslında daha büyük bir resmin parçası. İktidar değişimlerinde, belediyelerin el değiştirmesiyle birlikte, o belediyelerin kadrolarındaki değişim de kaçınılmaz oluyor. Bu değişim sürecinde, bir anda farklı siyasi görüşlere sahip insanların aynı çatı altında toplanması, siyasetin pragmatik doğasını bir kez daha ortaya koyuyor. Bu kişiler, kendi çıkarları doğrultusunda hızla saf değiştirebiliyorlar.
Bütün bu karmaşa içinde, kendini bu çarkın dışında tutabilen bireyler var mı? Belki de asıl kahramanlar, bu çarkın dişlileri arasında ezilmeden, kendi değerlerine sadık kalmayı başarabilenlerdir. Fakat, maalesef ki bu tür bireyler oldukça azınlıkta kalıyor.
Siyaset, bazen bireylerin ideallerinden ve değerlerinden taviz vermek zorunda kaldığı bir alan olabilir. Ancak, bu durumu norm haline getirmek, uzun vadede toplumsal güveni ve adaleti zedeler. İnsanlar, liderlerinden ve temsilcilerinden dürüstlük ve tutarlılık beklerken, bu tür değişken davranışlar, halkın siyasete olan inancını sarsar.
Siyasetin bu değişken doğasında, ideallerine sadık kalmayı başaran ve çıkar ilişkilerine kapılmayan bireylerin varlığına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Çünkü, ancak bu şekilde, siyasetin gerçekten halkın yararına hizmet eden bir araç olabileceğine inanabiliriz. Çarkın dişlileri arasında ezilmeden, kendi yolunda yürümeyi başaranlar, geleceğin umut ışığıdır.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort