Sosyal medyada gün geçtikçe büyüyen bir tehlike var. Atatürk maskesi takmış, Cumhuriyetçi kisvesine bürünmüş… ya da Kürt kimliğini arkasına almış, “halkın sesi” rolüne soyunmuş ama gerçekte Siyonist ajandanın tetikçiliğini yapan bir güruh… Üstelik bu sadece birkaç “troll” meselesi değil; organize, fonlanan, profesyonel çalışılan bir operasyon.

 

Türkiye’deki Yahudi nüfusu yaklaşık 14–15 bin civarında. Tarihsel olarak Kürdistan bölgesinde on binlerce Kürt Yahudisi yaşamış, bugün İsrail’de sayıları 150 bini aşmış durumda. Bu kitlenin önemli bir bölümü sosyal medya üzerinden Türkiye’ye yönelik algı operasyonlarının ön saflarında.

 

Kimisi Cumhuriyetçi görünüp ulusal değerlerimizi kullanıyor, kimisi bölgesel futbol taraftarlığı kisvesiyle tribün dili üzerinden toplumsal çatışma körüklüyor. Ancak en tehlikeli olanları, İslami STK görünümlü yapılar… Bu “dindar” görünümlü Siyonist uşaklar, yanlarına ihraç edilmiş FETÖ kalıntılarını, KCK üyelerini de katmış durumda. Yani karşımızda din, ideoloji, hatta etnik kimlik maskesi altında tek bir merkeze hizmet eden kirli bir cephe var.

 

İncelenen bazı sosyal medya sayfalarının takipçi sayıları korkutucu boyutlarda. Milyonlara ulaşan kitlelere her gün sistemli bir şekilde zehir pompalanıyor. Sadece dijital propaganda ile yetinmeyip, mikrofonu eline alıp “YouTube haberciliği” kisvesinde ortalığı karıştıranlar da cabası. İşleri bitince sırıtarak ortadan kayboluyorlar, geride bıraktıkları ise toplumun daha da parçalanmış bir hali oluyor.

 

İletişim Başkanlığı’na defalarca etiketlenip şikâyet edilmelerine rağmen bu hesaplar hakkında ciddi bir inceleme yapılmaması, Yahudi lobilerinin elini daha da güçlendiriyor. “İfade özgürlüğü” maskesi altında yürütülen bu operasyonlar, aslında Türkiye’nin sosyal haritasını adım adım yeniden çizen bir siber savaş.

 

⸻

 

Provokatör Hesapların Temel Taktikleri ve Paylaşım Metotları

 

⸻

 

Provokatör Hesapları Tespit Etme Rehberi

(Örn: Atatürk fotoğrafı ama içerik sürekli din düşmanlığı ya da bölücü söylem üzerine.)

(Bir gün Atatürkçü, ertesi gün radikal dinî söylemler.)

 

⸻

 

Son Söz:
Bu topraklarda yaşayan herkesin şunu bilmesi gerekir: Sosyal medya, sadece haber alma aracı değil, aynı zamanda bir savaş alanı. Burada kurşun yerine kelime, mermi yerine görsel kullanılıyor. Kimi zaman dost yüzlü görünen hesaplar, aslında içeriden ihanetin en sinsi halini yürütüyor. Dikkatli olmazsak, bu dijital cephede kaybedeceğimiz şey sadece bilgi değil, ülkenin birliği olacaktır.