Günümüz dünyasında sanatı, kültürü ve toplumu anlamlandırmak giderek zorlaşıyor. Bir yanda anlamsız sesler çıkarıp bunu sanat sananlar, diğer yanda bu sesleri dinleyerek kendini daha bilinçli ve kültürlü zannedenler var. Biz ise bu ikilemin ortasında, yalnızca izlemekle yetiniyoruz. Ancak mesele sadece sanatta ve kültürde yaşanan yozlaşmayla sınırlı değil. Vicdanlarımız da çürümekte, insanlık değerleri günden güne erimekte.
Tarih boyunca en büyük insanlık suçlarını işleyenler, bugün sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Bir zamanlar zulüm makinesi gibi çalışan ülkeler, şimdi kendilerini medeni ve demokratik olarak pazarlıyor. Daha da kötüsü, bu ülkelerin markaları dünyanın dört bir yanında, hiçbir tepkiyle karşılaşmadan faaliyet gösteriyor. Soykırım yapanların kurduğu şirketlerde alışveriş yapan, kahve sıralarında bekleyen insanlar, farkında olmadan yalnızca bir ürün değil, bir vicdan körlüğü de satın alıyorlar.
Soykırımı Unutup Kahve Sırasına Girenler
Dünyanın en büyük utançlarından biri, tarihte soykırım yapmış devletlerin, bugün insan hakları dersi verir gibi davranmasıdır. Bu ülkeler, geçmişin kanlı izlerini örtbas etmek için büyük bir ustalıkla kültürel ve ekonomik yayılmacılık politikaları yürütüyor. Markalarını ve yaşam tarzlarını küresel pazara sunarak, geçmişlerindeki karanlığı unutturmayı hedefliyorlar.
Ne yazık ki bu strateji başarıya ulaşıyor. Bugün bir zamanlar milyonları katledenlerin ülkesi, kahve bardaklarının üzerine isimlerimizi yazıp bizi dost gibi selamlıyor. Ve biz, soykırım yapanları lanetle anarken, onların fincanlarından kahve içiyoruz. Bu, sadece bir tüketim meselesi değil. Bu, insanlığın vicdanını nasıl kaybettiğinin en açık kanıtıdır. Çünkü mesele yalnızca bir kahve ya da bir fast food menüsü değil; mesele, zulmü unutup zalimlerin sunduğu konforu satın almak.
Bu durum sadece ikiyüzlülüğün değil, ahlaki çöküşün de göstergesi. Bir gün sosyal medyada insan haklarından bahsedip ertesi gün soykırım yapanların finans kaynağı olan bir markada kahve sırasına girenler, gerçekten neyi savunduklarını sorgulamalıdır. Çünkü vicdan, yalnızca konuşarak değil, duruşla da kendini gösterir.
Sanat, Kültür ve Vicdanın Çöküşü
Sanat, kültür ve düşünce dünyası yozlaşırken, vicdanlarımız da aynı hızla çürüyor. Eskiden sanat, insanın vicdanına dokunan bir araçtı. Bugün ise çoğu zaman içi boşaltılmış bir gösteriden ibaret. Tıpkı insan hakları konusunda duyarlı olduğunu iddia edip, bu hassasiyeti sadece sosyal medya paylaşımlarında gösterenlerin sahte duyarlılığı gibi.
Artık dünya, yalnızca görünürde doğru olanı yapmanın peşinde. Gerçek bir duruş sergilemek yerine, anlık tepkilerle vicdan rahatlatılıyor. Bir zulmü protesto ederken, aynı zulmü besleyen markalardan alışveriş yapmak tam da bu ikiyüzlülüğün bir yansımasıdır. İnsanlar, kendi rahatsızlıklarını unutmak için gösterişli ama etkisiz protestolarla yetiniyorlar. Böylece hem vicdanlarını susturuyorlar hem de hayatlarının konforundan ödün vermemiş oluyorlar.
Oysa vicdan, konforla bir arada yaşayamaz. Gerçek bir vicdan sahibi, zulme ortak olmaz, ona sessiz kalmaz, onu finanse etmez. Tarih boyunca en büyük kötülükler yalnızca zalimler tarafından değil, onların zulmüne göz yumanlar tarafından da işlenmiştir. Sessizlik, zulmün en büyük ortağıdır.
Tarih Unutmaz, Vicdan Susmaz
Tarih, zalimleri de, onlara sessiz kalanları da unutmaz. Bugün insan haklarından bahseden ama geçmişin suçlarını görmezden gelenler, sadece kendi çelişkilerini değil, insanlığın da vicdanını kaybettiğini gösteriyor. Zalimleri protesto ettiğini söyleyip onların markalarına para kazandıranlar, kendilerini kandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Gerçekten duyarlı olmak, sadece sözle değil, eylemle de mümkündür. İnsanlık, yalnızca konuşarak değil, doğru yerde durarak, doğru tepkiyi vererek korunur. Çünkü sessiz kalmak, bazen en büyük suç ortağı olmaktır.
Bugün bizler, insanlığın bu büyük sınavına tanıklık ediyoruz. Zulme sessiz kalmayan, vicdanını satmayan, tarihin gerçeklerini unutturmamak için mücadele eden herkes, insanlığın geleceği için bir umut ışığıdır. Vicdanı susturmamak, insan kalmanın en temel şartıdır. Çünkü bir toplumun vicdanı öldüğünde, insanlık da ölür.
Ve biz buna izin vermeyeceğiz.
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler , bonus veren siteler
flyjota.com Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu