İsrail kelimesi, İbranice’de “Allah’ın güçlü kıldığı” anlamına gelmekte olup, Hz. Yakup’un (a.s.) unvanı olarak bilinir. İsrailoğulları, Hz. Yakup’un torunlarıdır ve onun soyundan gelen bir topluluktur. Ancak bu kavmin tarihi, peygamber düşmanlığı, isyan ve zulümle doludur. Özellikle Yahudi topluluğu, Allah’ın gönderdiği peygamberlere karşı işledikleri büyük suçlar ve ihanetlerle anılmışlardır. Bu durum, onların inanç ve ahlak yapılarının en karanlık noktalarından biridir.

Yahudiler, tarih boyunca kendilerine gönderilen peygamberleri inkâr etmekle kalmamış, onları öldürmek için defalarca girişimlerde bulunmuşlardır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) öldürmek için birçok kez suikast girişiminde bulunmuşlardır. Medine'de münafıklar ve müşriklerle işbirliği yaparak, Hendek Savaşı sırasında İslam ordusunu sırtından hançerlemeye kalkışmışlardır. Bu ihanetlerinin bedeli olarak, Medine çevresinde yaşayan Yahudi kabileleri olan Kaynuka, Ben-i Nadir ve Kurayza sürgün edilmiş ve cezalandırılmıştır. Bu hareketleri, onların hiçbir zaman güvenilir bir topluluk olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Tarihin en acımasız topluluklarından biri olan Yahudiler, yalnızca Hz. Muhammed'e değil, daha önceki peygamberlere de düşmanlık göstermiştir. Allah’ın onlara bir rahmet olarak gönderdiği Hz. Sâlih (a.s.), Hz. Hûd (a.s.), Hz. Şuayb (a.s.) ve Hz. İsmâil (a.s.) gibi peygamberlere inanmamışlar, onları kabul etmek bir yana dursun, inkâr etmişlerdir. Sadece bu kadarla da yetinmeyip, kendi soylarından gelmeyen peygamberleri küçümsemiş ve onlara iman etmeyi reddetmişlerdir. Bu topluluk, başta Hz. Zekeriya (a.s.) ve Hz. Yahya (a.s.) olmak üzere birçok peygamberi katletmiştir. Bu cinayetlerin listesi ne kadar uzundur! Allah'ın seçtiği elçileri öldürmek gibi bir vahşeti işleyebilmiş bir topluluktan nasıl bir merhamet, nasıl bir insanlık beklenebilir?

Yahudi toplumu, tarihin en karanlık dönemlerinden birinde de Hz. İsa’ya düşmanlık göstermiştir. Onu öldürmeye teşebbüs etmişler, başarısız olduklarında ise annesi Hz. Meryem’e iftiralar atarak onu karalamaya çalışmışlardır. Allah tarafından seçilmiş peygamberlere ve onların temiz ailelerine karşı bu kadar kin dolu olan bir kavim, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Bu düşmanlıklar sadece Hristiyanlık ve İslam’a yönelik değil, kendi peygamberlerine karşı da ortaya çıkmıştır. Yahudiler, Hz. Davud’un (a.s.) soyundan gelen İsrâiloğulları peygamberlerinden Amos’u dahi öldürmüşlerdir. Kendi içlerinden gelen bir peygamberi dahi katledebilecek kadar gözü dönmüş bu topluluğun zulmü, sınır tanımaz bir hale gelmiştir. Bu eylemler, Yahudi kavminin ne kadar ileri gidebileceğinin en çarpıcı kanıtıdır.

Yahudiler, yalnızca peygamber katilliği ile değil, aynı zamanda dünya malına olan aşırı hırsları ve diğer milletlere karşı duydukları kibirle de tanınmışlardır. Dünyaya ve maddi kazanca olan aşırı düşkünlükleri, onları insani değerlerden uzaklaştırmıştır. Kalpleri katı, merhametten yoksun ve hilekâr bir toplum olarak, diğer milletlere zulmetmeyi kendilerine hak saymışlardır. Kendi ırklarını diğer ırklardan üstün görerek, diğer milletlerin kendilerine köle olarak yaratıldığına inanmışlardır. Yahudilerin gözünde, kendi dışındaki milletler yalnızca sömürülecek, küçümsenecek varlıklardır.

Bu kavim, tarih boyunca sergiledikleri bu davranışlarla insanlığa ihanet etmiş, hile ve düzenbazlığı bir yaşam biçimi haline getirmiştir. Onların inatları, kibirleri ve insanlığa karşı işledikleri suçlar, onları sadece peygamber düşmanları değil, insanlığın huzur ve barışına da bir tehdit haline getirmiştir. Tarih, Yahudi kavminin işlediği zulümlerle doludur; bu karanlık geçmiş, onların ne denli tehlikeli ve düşmanca bir tavır içinde olduklarını açıkça göstermektedir.

En büyük yanılgı, peygamberleri katleden, iftira atan, hilekâr ve soykırımcı bir topluluktan günümüzde de adalet, merhamet veya vicdan beklemektir. Yahudilerin tarih boyunca işledikleri suçlar, onların güvenilmez ve tehlikeli bir topluluk olduğunun kanıtıdır. Bu gerçekler ışığında, onlardan vicdan ve merhamet ummak, tarihin en büyük aldanışlarından biri olacaktır.