Koca koca laflar ederek devrimcilik oynayanlar, halkın sırtından geçinip kendi düzenini kuranlar! Sizin devrimciliğiniz ancak koltukta oturup, halktan kopuk yönetim anlayışıyla varlığını sürdüren sahte bir devrimcilik. Sizler, geçmişin devrimci ruhundan bihaber, koltuk sevdasına kapılmış, halkın sorunlarına gözlerini kapatmış figüranlarsınız. İşte tam da bu yüzden, halkın içindeki öfke gün be gün büyüyor.
Bir ayı dolmayan su faturasına %100 gecikme faizi uygulayan, vatandaşı borç batağına iten, “alt yapı çalışması” adı altında mahalleleri susuz bırakan bir belediyecilikle karşı karşıyayız. Sözde halkçı, sözde sosyalist bu belediyeciler; para yok, bütçe yok deyip halkı susuzluğa mahkûm ederken, kendi konforlarından zerre ödün vermiyorlar. Alt yapıyı bahane edip, en temel hizmeti dahi halktan esirgeyen bu yönetim anlayışı, halkın aklıyla dalga geçmekten başka bir şey yapmıyor. Bu kadar kopuk, bu kadar halktan uzak bir yönetim olur mu?
Belediye bir yandan “işçi fazlalığı var” deyip kapının önüne işçi koyarken, diğer yandan “işçi açığı var” diyerek yeni alımlar yapıyor. Bu ne pervasızlık, bu ne tutarsızlık! Bir belediyenin ne kadar ciddiyetsiz yönetildiğini gösteren en net örnek bu değil de nedir? Bugün işçiyi çıkartıp yarın yenisini alan, aldığı işçiyi sahada çalıştırmak yerine odasında çay içiren, hesap sormayan, hesap vermeyen bir sistemin içindeyiz. Bu belediyecilik mi halkçı? Bu yönetim mi sosyalist? Herkes bu tiyatroyu izliyor, ama kimse ses çıkarmıyor.
Köylünün yolunu çamur içinde bırakıp, lüks villa sahiplerine asfalt döken bir zihniyetin, halkçı olduğunu iddia etmesi tam bir trajikomedi! Bugün köy yolları çamurdan geçilmezken, varlıklı semtlere hizmette sınır tanımayan, halkın taleplerini kulak arkası eden bu yönetim anlayışı, zengin yandaşlarına hizmet etmekten başka ne yapıyor? “Halkçı belediyecilik” masallarıyla uyutulan halk, aslında sadece bu hikayelerin figüranı olmuş durumda.
Kayyum kayyum diye ortalığı ayağa kaldıranlar, iş kendi yönetimlerine gelince kayyumun ekmeğe, ulaşıma yaptığı zamları dahi geri çekemeyen aciz yöneticilerden başkası değil! İktidar elinizde, yetki elinizde, madem halkçıydınız, madem sosyalisttiniz, neden bu zamları geri çekemiyorsunuz? Bahane arkasına saklanmak kolay, ama halk gözlemliyor, izliyor ve not alıyor. Sözde halkçı, özde koltuk sevdalısı bu yöneticilerin icraatlarını unutacak mı bu halk? Unutmayacak elbet!
Saffet Azbay gibi duayen gazetecilere mobbing uygulayan, basını susturup gerçeklerin üzerini örtmeye çalışan yönetimler, sizler de tarihin çöplüğüne gitmekten kurtulamayacaksınız. Son olarak Nihat Nurbaki’nin ilçeye gönderilmesi, bu yönetimin basına ve özgür haberciliğe bakış açısını açıkça ortaya koyuyor. Kim devletçi, kim partici, kim halktan yana, kim ranttan yana; bu ayrımı herkes çok iyi görüyor. Halkın tarafı belli: Adalet, eşitlik, özgürlük! Peki, sizin tarafınız neresi?
Kendi ifadeleriyle yasaklı partililerin yakınları işe gitmeden maaş alırken, kayyum döneminde kayyumcu, DEMli dönemde Demli sözde Hükümet yanlısı sendikacıların yakınları belediyelerde harıl harıl çalışıyor. Hangi dönemin gelgitçileri olduğunuza karar veremeyen, her devrin adamı olmayı marifet sanan bu sendikacılar ve onların yandaşları, halkın emeğini gasp etmekten geri durmuyor. Bir dönem kayyumun yanında saf tutup halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler, şimdi DEM’in başındakilerle aynı sofraya oturup halkı kandırmaya devam ediyor.
DEM’in bu acayip tavırları artık gülünç bir durum aldı. İşi ehline vermek yerine yandaşları koruma kollama uğruna yapılan bu yanlışlar, hem yönetimin itibarını hem de halkın güvenini yerle bir ediyor. Gün geliyor, aynı adamlar dün kayyumun övgüsünü yaparken, bugün DEM’in savunuculuğuna soyunuyor. Ne halkın dertlerine kulak veriliyor, ne de sahada çalışan işçilerin sesine. Herkes kendi koltuğunun, kendi çıkarının peşinde. Bu kadar acizlik, bu kadar tutarsızlık görülmüş şey değil!
Ey DEM’liler! Birileri sizi fena halde DEM’liyor, farkında mısınız? Bu sahte sosyalistlik, bu göstermelik devrimcilik bir gün sona erecek. Halkın gözünde itibarınız sıfırlanıyor, yaptığınız her yanlışın hesabı bir gün sorulacak. Sözde halkçı, özde yandaş belediyecilik anlayışıyla, her dönemin rüzgarına kapılıp halkı kandırmaya devam ettiğinizi sanıyorsunuz. Ama unutmayın, bu halk artık bu oyunlara gelmiyor. Sahte devrimcilik maskenizi çıkarın, halka hesap verin!
Bu düzen böyle gitmez, bu tiyatro sonsuza kadar sahnelenmez! Gün gelir devran döner; halk, gerçekleri gördüğünde kimsenin yüzüne bakacak hali kalmaz. Bugün kendinizi kurtardığınızı sanabilirsiniz, ama halkın unutmadığını, not aldığını ve günü geldiğinde hesap soracağını aklınızdan çıkarmayın. Artık bu sahte devrimcilik oyununa bir son verin, gerçek yüzünüzle ortaya çıkın. Bu halk sizden adalet, eşitlik, dürüstlük bekliyor; koltuk savaşı değil!
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort