Günümüzün hızlı değişen politik ve sosyal ortamında sıkça karşılaştığımız bir manzara var: Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler. Bu iki yüzlü tutum, kişisel çıkarların toplumsal değerlerin önüne geçtiği bir anlayışı gözler önüne seriyor. Bu durumun derinlemesine incelenmesi, hem bireysel hem de toplumsal farkındalığımızı artıracaktır.

Toplumun çeşitli kesimlerinde, özellikle politika ve medya dünyasında, dün sert eleştiriler yönelttikleri kişilere veya fikirlere bugün methiyeler düzen, dün yere göğe sığdıramadıkları kişileri bugün yerden yere vuran insanlara sıklıkla rastlıyoruz. Bu kişilerin bu denli hızlı ve keskin dönüşlerinin arkasında yatan motivasyonlar nelerdir? Çıkarlar, iktidar hırsı, menfaat ilişkileri... Tüm bunlar, bu tutarsız davranışların temelinde yatan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

"Köpekler her avcı ile ava çıkarlar" deyimi, sadakatini sürekli değiştiren ve çıkarları doğrultusunda hareket eden insanları tarif ederken oldukça yerinde bir tespit sunuyor. Burada köpekler, kendi menfaatleri uğruna değerlerini ve ilkelerini çiğneyen yalaka kişileri temsil eder. Bu tür kişiler, güçlü ve etkili olan kimseye yanaşır, rüzgarın estiği yöne göre pozisyon alırlar. Bu nitelikteki insanlar, toplumsal değerleri hiçe sayarak yalnızca kendi çıkarlarını gözetirler.

Bu tür tutarsız ve iki yüzlü davranışların toplum üzerindeki etkileri son derece zararlıdır. Öncelikle, toplumsal güven duygusu ciddi şekilde zedelenir. İnsanlar, samimiyet ve dürüstlüğün yerini ikiyüzlülüğün aldığı bir ortamda, birbirlerine güvenmekte zorlanırlar. İlişkiler yüzeyselleşir, insanlar arasında derin bir güvensizlik oluşur. Bu durum, toplumsal bağların zayıflamasına ve kutuplaşmanın artmasına neden olur. Herkesin kendi çıkarını gözettiği bir ortamda, toplumsal dayanışma ve birliktelik duygusu kaybolur.

Dahası, bu iki yüzlü tutumlar, genç nesiller üzerinde olumsuz bir rol model etkisi yaratır. Gençler, başarıya giden yolda dürüstlük ve sadakatin değil, yalakalık ve çıkarcılığın geçerli olduğunu düşünmeye başlar. Bu da toplumun geleceğini tehdit eden bir durumdur. İki yüzlülük ve yalakalık, toplumun ahlaki yapısını çürütür ve değerler sistemini zedeler.

Bu noktada, toplum olarak yapmamız gereken, bu tür davranışları fark etmek ve kınamaktır. Toplumsal değerleri ve ilkeleri savunmak, dürüst ve tutarlı olmayı önemsemek, bu tür olumsuzluklara karşı en etkili savunma mekanizmalarından biridir. Kendi çıkarlarını toplumsal değerlerin önüne koyan insanları ifşa etmek ve eleştirmek, toplumsal ahlakın korunmasına katkı sağlar.

Dün sövdüklerini bugün övenler, dün övdüklerine bugün sövenler, kişisel çıkarlarını her şeyin önünde tutan, toplumsal değerleri hiçe sayan iki yüzlü bireylerdir. Bu tür davranışların farkında olmak ve bu kişilere karşı toplumsal bir duruş sergilemek, daha sağlıklı ve güvenilir bir toplum inşa etmenin anahtarıdır. Toplumsal dayanışma ve güvenin tesis edilmesi, bireylerin dürüst ve tutarlı olmasıyla mümkündür. Unutmayalım ki, güçlü ve sağlıklı bir toplum, dürüst ve ilkeli bireylerin omuzlarında yükselir.