escort konya
Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
Barış Maskesi Altında Terör Destekçiliği
Tarih: 06-11-2024 00:02:00 Güncelleme: 06-11-2024 00:02:00


 

Son yıllarda ülkemizde sıkça tanık olduğumuz bir yanılgı var: Barış kelimesinin arkasına sığınıp teröre ve onun arka bahçesi olan yapılanmalara göz yummak. Bu kesimler, ne yazık ki barış ve terör arasında net bir çizgi çekmeyi başaramıyor. Onlar için terör örgütlerinin yaptıkları katliamlar, sivilleri hedef alan eylemler ya da mazlum halkların yaşadığı acılar fazla önem taşımıyor. Bir kesim için mesele sadece “Dubai çikolatası” gibi lükslerin tadına varmak, rahat bir hayat sürmek olmuş. Diğer bir kesim ise her fırsatta terör örgütlerinin propagandasını yapmaktan geri durmuyor.


Uyanmanın Vakti Gelmedi mi?


Oysaki gerçekler ortada: Ortadoğu’da, mazlum coğrafyada her gün yeni bir dram yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar bombalar altında can verirken; ülkesi için mücadele edenler teröristler tarafından hedef alınırken; bazıları sırf kendi küçük dünyalarında “barış” sözcüğünü kullanarak saf tutulması gereken mücadeleyi gölgelemeye çalışıyor. Bu kişiler, bu ülkenin bütünlüğüne göz dikmiş odakları “ezilmiş halk” ya da “hak arayan bireyler” olarak sunma çabasında. Ancak acı gerçek, bu anlatılanların maskelerinin ardında yatan ihaneti göremeyenlere hitap ediyor.


Bir Yanda Terörü Lanetlemeyenler, Diğer Yanda Onları Destekleyenler


Türkiye için kritik bir gerçek var: Terörle mücadele bu ülkenin en büyük sınavlarından biri. Bu sınavda ya terörün karşısında saf tutacaksınız, ya da doğrudan ya da dolaylı olarak teröre destek sağlayacaksınız. Üçüncü bir seçenek yok. Terörü lanetlemekten aciz olanlar, türlü bahanelerle terör örgütlerinin eylemlerine sessiz kalmayı tercih edenler, bu ülkenin geleceğine dinamit koyanlar ile aynı safta yer alıyor. Bu safta durmayı reddedenler ise, vatanına, bayrağına sahip çıkma refleksiyle hareket edenlerdir. Görmezden gelinen tek bir gerçek var: Güvenlik güçlerimiz, sınırlarımızın bütünlüğünü korumak için canını ortaya koyuyor. Her biri şehit düşen kahramanlarımız, terörün kök salmasına izin vermemek adına mücadele ederken; kimileri sadece uzaklardan “barış” söylemleriyle bu mücadeleyi küçümsemeye çalışıyor. Ancak gerçek barış, terörü ve terörü destekleyen yapılanmaları bertaraf etmekle mümkün.


Mazlum Halkların Çığlıklarına Sessiz Kalmak İnsanlık Suçudur


Ortadoğu’da ve ülkemizin sınırlarına yakın coğrafyalarda yaşanan katliamlar ortadayken, bu çığlıklara kulak asmamak en basit tabiriyle insanlık suçudur. Kendilerini “barış yanlısı” diye tanımlayanlar, sivil halkın üzerine düşen bombaları, canlı canlı yanan çocukları görmezden gelip terör örgütlerinin sözde hak arayışına destek vermeyi seçiyor. Böylesi bir tavır, insanlığını unutmakla eşdeğerdir. Gerçekten barışa inanan insanlar, mazlumların çığlıklarına duyarsız kalmaz, onları hedef alan terör örgütlerini de lanetlemeyi bilir. Barış ve insan hakları savunuculuğu adı altında terörü meşrulaştırmaya çalışan, toplumumuzun değerlerine karşı duran her bireyin, nerede yanlış yaptığını sorgulaması gerekiyor. Terörü destekleyenlere karşı boykot uygulamak, bu ülkenin onurlu vatandaşları için bir görevdir. Mazlumların sesini duymak yerine, konforunu ve lüks yaşamını ön planda tutan kesimlerin asıl yüzünü ortaya koymak hepimizin görevidir.


Teröre Karşı Tek Yürek Olmak Vaktidir 


Ülkemizin geleceği, toplum olarak tek yürek olmamıza bağlıdır. Bu toprakların her karışına sinmiş olan şehitlerimizin kanı, vatanını seven her birey için birer hatırlatmadır. Gerçek vatanseverlik, terörle arasına mesafe koyan, ülkenin birliği ve bütünlüğü için çaba sarf eden her bireyde hayat bulur. Gün, barış adı altında teröre arka çıkanlara karşı durma günüdür. Bu coğrafyada huzuru sağlamak için terörün kökünü kurutmak gerektiğini anlamak, her vatanseverin vicdan borcudur.


Toplum olarak uyanma vakti gelmiştir. Terör örgütlerinin maşası olan, terörün diline, yöntemine yakın duran herkesin nerede durduğunu sorgulaması gerekir. Barış, her şeyden önce terörü lanetlemek, mazlumların yanında saf tutmakla mümkündür. Bu uğurda saf tutmak, hiçbir şekilde “savaş yanlılığı” olarak nitelendirilemez. Aksine, bu ülkeyi seven, onun huzuru için teröre karşı duran her bireyin haklı mücadelesidir. Ülkemizi, bayrağımızı ve bağımsızlığımızı korumak için teröre karşı sağlam bir duruş sergilemekten başka çaremiz yok. Toplumsal birlikteliğimizi güçlendirmek, teröre göz yumanları da teşhir etmek, teröre arka çıkanlara karşı bilinçli bir duruş sergilemek her vatandaşın görevidir.



Bu yazı 823 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI