Bugun...


Yasin Güler

facebook-paylas
STK Çürümesi ve Gençlik Üzerindeki Etkisizlikleri
Tarih: 19-08-2024 00:02:00 Güncelleme: 12-09-2024 17:14:00


Diyarbakır’ın “hamarat” kadınları ve “ben benim” diyen delikanlıları, TikTok gibi yüzeysel mecralarla kaşmer edilmeye mahkûm edilirken, arka planda yaşanan gerçek çöküşü göz ardı etmek mümkün değil. Bu durum, yüzeysel ve geçici çözümlerle idare edilen, derin yapısal sorunların üzerini kapatmaya çalışan bir sistemin sonucudur.

 

Devlet, yıllarca gençlik, eğitim, kadın, çocuk ve madde bağımlılığıyla mücadele eden sivil toplum kuruluşlarına (STK) maddi destek sağladı. Ancak, bu desteklerin büyük bir kısmı, işin ehli olan kişilere değil, çıkar gruplarına ve yüzeysel çözümler üreten yapılarla harcandı. Aldıkları fonlarla, genellikle gelen valilere ve bürokratlara çiğköfte ikramı yapmakla yetindiler. Bu durum, gençliğin gerçek ihtiyaçlarını görmezden gelen ve yüzeysel çözümler üreten bir anlayışın sonucudur.

 

Dijital dünyanın gençlik üzerindeki etkilerini göz ardı eden bu STK'lar, gençlerin sağlıklı bir şekilde gelişmelerine engel oldular. Bu yapılar, dijital çağın gerekliliklerini ve gençlerin gerçek ihtiyaçlarını dikkate almaktan uzak kaldı. Sonuç olarak, gençler köktenci davranışlara yönelirken, STK'lar bu boşluğu doldurmak yerine, sadece kendi varlıklarını sürdürdüler. Bu çürümüş yapılar, bugün köşelerde umut bekleyen zavallılara dönüştüler.

 

Bu yapılarla birlikte çalışan ve sorunlara duyarsız kalanlar, şimdi işsizlik, sosyal adaletsizlik ve ekonomik sıkıntılarla mücadele eden insanların yaşadıkları acıları daha iyi anlamalı. Geçmişte bu hayasız yapılarla işbirliği yapanlar, bugün yaşanan sorunları daha yakından hissedecek ve yaşanan çöküşün boyutlarını daha iyi kavrayacaklardır. Kibirli bir şekilde tehdit eden, ikili ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanan ve insanları başkalarının üzerine kışkırtanlar, artık yaptıklarının bedelini ödemelidir. Bu tür aşağılık davranışlara uyup, helallik almadan bu yapılarla işbirliği yapanların karşılaşacakları sonuçları hep birlikte göreceğiz.

 

Hakikatin savunulmadığı bir ortamda bile, doğru her daim doğru kalır. Embesillerin “iyilikten maraz doğar” gibi temelsiz ve sığ söylemlerine aldırmadan, doğru olmaktan asla vazgeçmeyin. Eğri sonunda belasını bulur ve hak yerini bulur. Bu ülkede düzgün bir şeylerin olması hayal olabilir; ancak doğru olanı yapmak, her daim bir tutum ve değer olarak kalır. Hakikati savunan bir zihniyetin eksikliğine rağmen, doğru olanı yapmanın ve doğru kalmanın gerekliliği her zamankinden daha fazla önemlidir.



Bu yazı 2125 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI