Bugun...


Zeki Dilek

facebook-paylas
TOPLU ULAŞIMDA SORUN BÜYÜYOR 2
Tarih: 11-10-2020 19:22:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:22:00


Diyarbakır’da yüz binlerce vatandaş toplu taşıma araçlarının AZ SAYIDA OLMASININ SIKINTISINI iliklerine kadar yaşarken Dolmuş ve Özel Halk Otobüsü sahiplerinin Lobisinin gücüne teslim olan bir Toplu Taşıma stratejisinin (Daha doğrusu Toplu taşıma Strateji yoksunluğu) ısrarla devam ettiğini görmek şehrimiz açısından çok acı vericidir.

Virüs ÖNCESİNDE ZATEN çok aşırı bir sorun olan Toplu taşıma Virüs nedeniyle şimdilerde çok-çok daha fazla sorun haline gelmiş bulunmaktadır. Okulların açık olduğu zamanlarda zaten insanlar tıklım-tıklım dolu olan otobüs ve dolmuşlarda yer bulamazken şimdi KOLTUK SAYISI İLE SINIRLANDIRILAN PANDEMİ KURALLARI sebebiyle çok daha fazla işkence çekiyorlar. “İşkence” diyorum çünkü iş artık eziyet olmaktan çıktı direkt işkenceye dönüştü. Bugünlerde henüz okullar açık değilken bu sorun bu seviyede iken yarın okulların açılması ile sorun çok ciddi boyutlarda önümüze gelecek. Pandemi sebebiyle alınan önlemler mutlaka gereklidir ve toplum sağlığı açısından da uygulanması gerekiyor ancak buna karşılık tedbirlerinde alınması çok daha fazla önem arz ediyor. Pandemi sebebiyle yasakların uygulanması ama buna karşılık tedbirlerin ise alınmaması var olan sorunların katmerlenerek artmasına sebep olacaktır.

Oysa yapılması gereken şey çok basittir.

Çok-çok acil olarak bu şehrin Belediyesi Otobüsler satın almak ve bu otobüslere Şoför istihdam etmek suretiyle yüzlerce otobüsü devreye sokmak zorundadır. Yüzlerce derken bunu abartmıyorum. Bugün Otobüs sayısı olarak Diyarbakır’a asla yetmeyecek bir sayıdayız. Üstelik en sıkıntılı olan durum ise bu var olan otobüslerin de VERİMLİ KULLANILMAMASI. Belediyeye ait otobüsler en az yolcunun olduğu güzergâhlara konumlandırılmış iken Dolmuş ve Özel Halk Otobüslerine ise en kalabalık güzergâhlar tahsis edilmiş. Belediye otobüslerinin neredeyse tümünün Üniversite gibi uzak bir bölgeye kadar mecburen gidip gelmesi tamamen Belediyenin zararına olan bir uygulamadır. Yine birçok güzergahta otobüsler akşam saatlerinde çok erken paydos ederek halkın evine ulaşmasını tam bir işkenceye dönüştürmüş oluyorlar. Diyarbakır toplu ulaşımdan sorumlu olanların bu sorumsuzluğu ve Dolmuş/Özel Halk Otobüsü sahiplerinin Lobi gücüne teslim olmaları sonucu alınan bu YANLIŞ kararlar sebebiyle yoksul halk kitleleri olabildiğince mağdur oluyorlar.

Olaya dışarıdan bağımsız gözlem olarak bakılınca şehrimizdeki Dolmuş/Özel Halk otobüsü sayılarının arttırılmamasının en temel sebeplerinden biri RANT olarak gözükmektedir. Çünkü ne kadar az sayıda araç ve ne kadar çok sayıda yolcu olursa RANTLARI O DERECE FAZLA OLACAK, Dolmuş ve Özel Halk Otobüslerinin sahipleri de araçlarını/hatlarını o kadar daha fazla fiyata kiraya verebileceklerdir.

Dolmuş ve Otobüs sayısının ARTMASI demek bu az sayıdaki insanın da daha az kazanması ve RANTLARININ BİTMESİ/AZALMASI demektir.

İşte Lobi dediğimiz olay bu aşamada devreye girmekte ve hem Belediyeye araç alınması engellenmekte ve hem de Dolmuş veya Özel Halk Otobüsü sayısının arttırılması, yeni güzergâhlar açılması engellenmektedir. Dolayısı ile geniş halk kesimleri her gün defalarca mağdur olurken çok-çok azınlık olan bir kesim ise rantına rant katmaya devam etmektedir.

Diyarbakır’ımıza atanarak gelen üst düzey yöneticilerimizin ve şehrimize Ankara’dan gelen misafir bürokratların sürekli yanlış yönlendirilmeleri sonucunda da bu sorun artarak devam etmiş oluyor.

Benim şahsi görüşüme göre sorunun çözümü olarak, devletin bu şehirdeki tüm üst düzey bürokratlarının ama özellikle Toplu ulaşımda söz sahibi olan Bürokratlarının altlarındaki makam araçlarının ellerinden alınması ve işlerine Belediye Otobüsü, Dolmuş veya Özel Halk Otobüsü ile gidip gelmelerinin MECBURİ HALE GETİRİLMESİ uygulaması getirilmelidir.

Görevlerine emirlerindeki Şoförlerin kullandığı Makam araçlarıyla gidenlerin bu halkın çektiği topu ulaşım işkencelerinden haberdar olmasının imkânı yoktur.

Görevlerine giderken toplu taşıma araçlarının kalktığı ilk duraklardan değil de bir kaç durak sonraki orta duraklardan bekleyerek yolculuk yapmaları halinde birkaç gün içinde nasıl bir sorunla karşı karşıya kaldıklarını daha rahat görebileceklerdir. Mesela; 500 Evler güzergâhından Dağkapı’ya gidecek olan bir araca Zana Düğün Salonu, Otogar veya Doğum hastanesi civarındaki duraklardan binmeye çalışsınlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.

Tekrar söylüyorum, OKULLAR HENÜZ AÇILMAMIŞKEN ŞİMDİDEN TEDBİRİNİZİ ALMAZSANIZ halkın mağduriyeti çok daha fazla artacaktır.

Tam da burada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mart 2019 seçimleri öncesinde açıkladığı Manifestoda “halkla birlikte yönetim” ilkesini hatırlamamızda fayda var.

Sayın Erdoğan manifestoyu açıklarken sıklıkla ortak akıl ve istişarenin önemini vurgulamış ve “Halkla birlikte yönetim ilkesiyle, belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara Şehir sakinlerinin, özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz” demişti. Özellikle Manifestoda dikkat çeken bir diğer önemli husus ise “belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak şehir meclisleri“ idi. Seçim sonrası süreçte uygulamaya konulacağı açıklanan böyle bir oluşum elbette yerel hizmetlerin kalitesini artıracaktı ve vatandaşa rağmen yapılan birtakım belediye faaliyetlerinin de önüne geçilmesini sağlayacaktı.

Bugün bu şehrin SIRADAN bir vatandaşı olarak ben görüşlerimi yazıyorum. Gazetemizin özgür ve özgün bir şekilde sansürsüz yayınladığı görüşlerimin çoğu bu gazetenin arşivinde duruyor. Dileyen bu sorunlara değindiğimiz diğer yazılarımıza da rahatlıkla ulaşabilir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın defalarca dile getirdiği gibi bir şehrin yöneticilerine düşen en önemli görevde o şehrin sorunlarına mümkün mertebe HALKIYLA BERABER çözüm getirmek ve çözüm süreçlerine halkında katılmasını sağlamaktır.

Diyarbakır’da maalesef halkın yoksul kesimlerinin görüşlerinin kaale alınmadığını görmek bizleri üzüyor, kırıyor. Özellikle böylesi bir sorunun yıllardır sürmesi, Yerel ve Ulusal medyada yazılan onlarca habere ve makaleye rağmen ısrarla çözüm üretilmemesi ve sorunun her geçen gün daha da fazla kangrenleşmesi de gösteriyor ki bu sorunun çözümü artık yerel yöneticilerin insafına bırakılamayacak kadar önemli hale gelmiştir. Belliki bu şehrin Hükümete bağlı en üst düzeydeki yöneticileri ve Sayın Erdoğan’ın “Halkın içinden çıkmayın” emirlerine ilk elden muhatap olması gereken Akparti il/ilçe başkanlıklarının bu şehrin sorunlarına eğilmek gibi bir dertleri yok.

Yoksul halk kitlelerinin sorunlarına derman olmak yerine bir avuç azınlığın isteklerini yerine getirdiklerine göre bu şehrin yöneticileri Dua almak yerine Beddua almaya daha fazla istekli davranıyorlar demektir. Emin olun her sabah ve her akşam duraklarda bekleyenler tarafından bu BEDDUA seanslarından fazlasıyla nasiplerini alıyorlar, bundan hiç şüphem yok… Benim şahsi düşüncem bunu fazlasıyla da hak ettikleri şeklindedir. Birkaç büyük durakta beklerseniz ve halkın konuşmalarına kulak kabartırsanız ne demek istediğimi çok daha açık ve net bir şekilde anlarsınız!!! Tabi, bunun için önce halkın arasına karışmanız gerekiyor! Halktan kopuk olanların halkın düşüncelerini NET OLARAK öğrenme imkânı da olamıyor maalesef!!!

Bundan sonrasında yapılması gereken bu şehrin STK’larının, Partilerinin ve Kanaat Önderlerinin (Aman ha! KANAT Önderlerinden bahsetmiyorum) birlikte çözümler üreterek bunları raporlar halinde direkt Ankara’da Beştepe Külliyesinde (BİZZAT HEYET OLARAK) Sayın Cumhurbaşkanımıza iletmeleridir.

Halka Hizmetkâr olmak yerine halkını kendi emrinde hizmetkâr gören, Halkına tepeden bakan, Kibir Budalası, Halkının derdiyle dertlenmeyen bir yönetim anlayışına (Gerek tüm Bürokrasi ve gerekse de soruna aynı şekilde lakayt kalan, görmezden gelen AKPARTİ İl ve İlçe Yönetimleri) karşıda herhalde Sayın Cumhurbaşkanı gereğini yapacaktır.



Bu yazı 20280 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI