Hatırlayalım, Kuzey İttifakı lideri!! Kendine Generak ve hatta Mareşal dedirten Afgan dışı ülkelerin istihbarat servislerinin kuklası Reşid Dostum Mezarı Şerifteki evinden kaçtığında Taliban milisleri eve girmiş ve Malikanenin görüntülerini paylaşmışlardı. Aşırı Lüks ve debdebeli bir hayat süren, Altın varaklı koltuklarda yaşayan ABD kuklası liderlerdense Taliban bu halka çok daha sevimli gelmiş olabilir.

Halkın en az yüzde 90 civarındaki kısmının yaklaşık günlük 2 dolar kadar gelire sahip olabildiği bir ülkede insanlar açlıkla savaşırken Savaş Baronlarının altın varaklı koltuklarda oturması halka hoş gelmemiş olabilir.

Afganistan, Modern Dünyanın son yüzyıldaki Marksist ve Kapitalist en önemli 2 Emperyalist gücünün de işgal ettiği bir ülke. Dünyanın bu zalimlikte sınır tanımayan güçlerine karşı savaş yürüten ve bu savaşları kazanan bir halk var karşımızda.

Ki, bu savaş sonunda dünyanın en büyük Komünist gücü olan Sovyetler dağılmış ve paramparça olmuştu.

Kılık kıyafetlerine bakarak “çapulcu”, “Kirli Pis Sakallı, Pasaklı” desek bile bu insanların bu devasa boyuttaki güçlere rağmen ard arda 2 muhteşem zaferler kazandıkları gerçeğini değiştirmiyor.

Biliyoruzki bizim ülkemizde (Türkiye) Kurtuluş Savaşını Kirli elbiseli ama tertemiz imanlı dedelerimiz ninelerimiz sayesinde kazanmıştı. Elbisesinin temizliğini, saçının traşını düşünen kibar Vatan Hainleri Pera Palaslarda işgal güçleri komutanlarıyla beraber kadehler kaldırıp Vatanın işgalini kutlarken, yırtık elbiseli, fakir dedelerimiz cephelerde  toz duman içinde İngiliz, Yunan, İtalyan, Rus ve Fransız  işgalcilerine karşı vatanlarını kurtarmanın derdindeydiler.

Vatanlarını kurtarmak isteyenlerin temiz elbiseler gibi bir dertleri olamayacağı çok açıktır herhalde. O yüzden Talibanların kılık kıyafetleri üzerinde eleştirilmesi çok saçma geliyor bana…

Öncelikle Müslüman dünya olarak once  Mücahidleri ve ardından Taliban’ı tebrik etmemiz gerekiyor.

Ancak şunuda unutmamalıyız;

Asıl imtihanları bundan sonra başlıyor.

Bir Müslüman olarak İslam’ın en temel şiarlarına uygun davranmaları da gerekiyor.

Sosyal Adaletin tüm ülkeye EŞİT ve ADİL dağıtılmasını temin etmeleri gerekiyor.

Ülkenin çok etnikli, çok dilli bir yapısı olduğunu bilerek buna uygun çok Dil’li bir Anayasal Zemin hazırlamaları gerekiyor. Kimsenin kimsenin diline dokunmadığı, tüm dillerin Allah’ın bir Ayeti olduğunu bilerek buna uygun çözümler üretmeleri gerekiyor.

Kadınların ve çocukların Eğitim Politikalarını mutlaka gözden geçirmeleri ve bu iki kesime yönelik çok ciddi bir Eğitim vermeleri gerekiyor.

Kadınları dışlayacak politikalarla ancak düşmanlarına hizmet etmiş olacaklarını görmeleri gerekiyor. Bir toplumu şekillendiren en başta kadınlardır. Bu gerçeği görmeleri gerekiyor. Kadınları Sosyal hayatın içine alacak, onların çalışma ve eğitim haklarını çok Adil bir şekilde düzenlemeye ihtiyaç var.

İnandığımız en yüce kitap olan Kuran’da “İQRA/OKU” Ayetinin yalnız erkeklere gelmediğini, cihanşümul bir emir olarak TÜM İNSANLIĞA ve MÜSLÜMANLARA geldiğini, Ayette Kadın/Erkek ayırımı yapılmadığını iyice bilmeleri gerekiyor.

Afganistan İslam Emirliği’nin tüm dünyanın ama özelliklede Müslüman dünyasının cazibe merkezi haline gelmesini sağlamaları gerekiyor. İslam Emirliğinin yeryüzündeki tüm İnsanların EMİN BELDE olarak görebilecekleri bir yer olmasına gayret etmeliler.

Bugün Sudan, Pakistan, İran, Suudi Arabistan ve Gambia gibi ülkelerin ismi de İSLAM DEVLETİ olarak geçiyor ancak insanlar hatta sıradan Müslümanlar bile bu ülkeleri EMİN BELDELER olarak görmüyorlar maalesef.

Bugün çevrenizde İran’a, Pakistan’a, Gambia’ya veya Sudan’a göç etmek isteyen bir Müslüman tanıyormusunuz? Tam tersine, bu ülkelerdeki insanlar bu ülkelerden kaçmaya çalışıyorlar. Mesela bunca İslam beldesi tarumar edilip Müslümanlar hicret etmek zorunda kalırken Suudi Arabistan kaç mülteciyi sahiplenip Vatandaşlık vermiştir? Bu ülkeler maalesef adlarında “İslam” olmasına rağmen Sosyal Adalet ve Gelir Paylaşımı gibi konularda dünyanın en geride kalmış ülkeleri. Kuran’a ve İslama tamamen ters bir şekilde Yolsuzluğun, Rüşvetin, Adam kayırmacılığın, Kişiye Özel Hukukun en fazla olduğu ülkeler maalesef bu ülkelerdir. Yönetici ve belirli bir kesim ülke kaynaklarının çok büyük bir bölümünü alırken, ülkenin çok büyük bir bölümü de çok az bir kaynakla ve yoksullukla boğuşuyorlar.

Dolayısıyla Afganistan İslam Emirliği ismini kullanacak olanların öncelikle İslamın Sosyal ve Adalet ile dolu hükümlerine de riayet etmelerri gerekiyor.

Özellikle Hukuk alanında kişinin Siyasi/Ekonomik/Askeri gücüne,yani torpiline gore kararlar almak yerine herkese eşit ve Adil bir şekilde kararlar almaları gerekiyor.

Taliban’a ben öncelikle başarılar diliyorum. Onları eleştirmek kolay ancak onların geçtiği zorlu süreçleri bizzat yaşamadan bu eleştirileri yapmamızın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Eleştireceksek öncelikle o ülkeyi işgal eden, insanlarına katliamlar, zulüm ve işkenceler getiren Rusya ve ABD’yi eleştirmeliyiz.

Velhasıl işleri çok zor olacak.

Bundan sonra dünyanın İslam’a düşman tüm ülkelerinin ve yerel işbirlikçilerinin rahat vermek istemeyeceği bir süreç işleyecek.

İşgalci Sovyet ve ABD (Avrupa dahil tüm bir Hristiyan Emperyalizmi) Afganistan’da milyonlarca insana zulüm, işkence ve katliamlar uygularken sesleri pek çıkmayan ama sıra Taliban’a gelince en yüksek perdeden Taliban’I eleştiren ve hatta tekfir bile eden bazı Müslümanları da anlayamıyorum ben.

Sovyetler ve Batı dünyası dünyanın en barbar istilacılarından olarak işgal ettikleri her ülkede sayısız canice soykırımlara imza atarken sesimiz çıkmıyor ama ülkelerini savunan fakir ve yoksul insanları aşırı bir şekilde eleştiriyoruz.

Taliban’ın uygulamaları ve yönetim modeli bizim istediğimiz şekilde olmayabilir. Bunu anlayabilirim. Ama merak ediyorum, İslam ülkelerine Vahhabilik ihraç etmeye çalışan Suudi ve Şia rejimini ihraç etmeyi her şeyin üstünde gören İran gibi ülkeler, veya ırklarını ilah edinmiş ve ülkelerinin dillerini başka ülkelerdeki insanlara ihraç etme derdindeki ülkeler Taliban’ın öngördüğü rejimden çok mu daha iyi rejimlerdir?

Bugün Suudi rejimi tam despotik bir ülke. İslamın genel emirlerinin tam tersine AİLE hanedanlığı olarak yönetiliyor. Topraklarının çok büyük bir bölümü ABD’li eski askerlerden oluşan bir ordu tarafından korunuyor. Kime karşı korunuyor peki? Tabii ki muvahhid Müslümanlara karşı korunuyor. Sırf bu Batı ülkelerinin piyonu olan aile devrilmesin diye Müslüman topraklar Hristiyan güçlerin fiili işgali altında …

Neden hiç bir Müslüman bu duruma itiraz etmiyor?

Sırça köşklerde, Lüks Ciplerde, Columbia marka gömlekler giyip, bir yandan ballı börekli ihale(ler) kovalarken diğer yandan da ellerindeki Ayponlardan veya son model Samsung telefonlardan Sosyal Medyaya girip Taliban’ı eleştirmek kolay tabiJ

Neden Suriye’de, Yemen’de birbirlerini katleden Sünni ve Şii sözde!! Savaşçı Müslümanların gündeminde Suudi hanedanlığının yıkılması yok?

Neden?

Konumuza dönersek;

Eleştiri oklarımızı öncelikle Kızılderilileri soykırıma tabi tutan, onları adeta yok edip topraklarına el koyan, 2. Dünya savaşında Japonya’ya Atom bombası atarak şehirler bazında kitlesel katliamlar yapan, Vietnam’da, Irak’ta ve bir çok ülkede milyonlarca insanı canice katleden ABD’ye yöneltmeliyiz bence…

Tüm bunlara rağmen, umarım Afganistan bundan sonraki süreçte İç Çatışmaların yaşanmadığı, Adaletin, İnsan Haklarının, Ekonomik ve Sosyal Refahın en güzel şekilde yaşandığı bir ülke haline gelir.

Kısaca ben şahsen onlara bir fırsat verilmesi taraftarıyım.

Rabbim yardımcıları olsun.

-BİTTİ-