Suriye'de Esad'ın devrilmesinden en çok ABD ve İsrail memnun oluyorsa durup düşünmemiz gerekmezmi?
Esad'ın zalim biri olduğunu bilmeyen yok ama yerine gelecek olan daha zalim ise hamleleri ona göre düzenlemek gerekmezmi?
ABD ve İsrail kendine kukla rejimler, yönetimler istiyor diye bizde onlara uymak zorundamıyız?
Mısır'da Hüsnü mübarek gitti ama yerine Sisi geldi. Bir diktatör gitti daha beter bir diktatör geldi. 
Dahamı iyi oldu?
Libya'da Kaddafi gibi bir ABD düşmanı gitti yerine neyin geldiği bile belli değil. 
Libya 100 sene geriye gitti. Libya'nın tüm mal varlıkları batıya aktarıldı. 
Libya bugün kaosa teslim oldu.
İsrail'in, ABD ve Avrupa'nın bugün bir tek yumruk olarak İslam dünyasının tamamını tehdit ettiği, ALENİ KATLİAMLARI PERVASIZ YÜRÜTTÜĞÜ bir zamanda Müslümanlar hala birbirlerini katledebiliyorsa, birbirlerine karşı savaşırken sağladıkları üstünlüklerle zafer sarhoşu olabiliyorlarsa durup düşünmemiz gerekmezmi? Bu zaferleri ABD ve Batı'ya karşı savaşırken kazansalar bende sevineceğim ama MAALESEF sadece birbirlerini katlediyorlar.  
Müslümanlar birbirlerini katlederken İsrail ve Haçlılar mutluluktan uçuyorlar…
Bu durum, sizi incitmiyormu?
Müslümanların birbirleri ile çekişmeleri sayesinde ABD ve Rusya'nın Suriye'yi parsellediklerini görmüyormusunuz? 
Suriye’nin tüm yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin Batıya ve Rusya’ya aktarıldığını görmüyormusunuz? 
1400 yıldır Şiiler ve Sünniler birbirlerini katletmeye doyamadılar ama 1400 yıldır ne Şiiler bitti nede Sünniler bitti.
Birbirimizi OLDUĞU GİBİ kabul etsek olmazmı?
Bakın, asla yanyana gel(e)memesi gereken Yahudiler ve Hristiyanlar bile yanyana gelerek bizi vuruyorlar. 
Akletmezmisiniz?
Hristiyanların peygamberini katlettiren Yahudiler ile Küresel Haçlılar İslam dünyasına karşı birlikte durabiliyorlar. Normalde Hristiyanların Peygamberlerini katlettirmiş Yahudilere karşı bizden çok daha fazla düşman olmaları gerekmezmiydi?
Hristiyanlar, peygamberlerini katlettiren Siyonistlerle beraber olabilmeyi düşünebilirken bizler hala birbirimizi katledebiliyorsak ve bununla gurur duyabiliyorsak bu durum bizim (aradan geçen 1400 yıla rağmen) Tevhid dinini hâlâ ANLAMADIĞIMIZ anlamına gelmezmi?
En büyük üzüntü kaynağımız bu olmalıydı.
Gelelim konumuza. Evet, Esad zalimdi. 
Peki ama diğer ülke İslam ülkelerinin yöneticileri Melekmi? 
Suudi Amerika, BAE, Ürdün, Kuveyt, Mısır, İran, Irak yöneticileri dahamı az zalim?
Şam'dan çok daha önce Mekke ve Medine'de silahlı isyan başlatmak gerekmezmiydi? 
Bugün İslam dünyasının kalbi Mekke ABD'nin paralı askerlerinin postalları altında eziliyor. 
Suudi Amerika toprakları bugün fiili bir işgal altında. 250.000 Paralı ABD askeri kendilerine uşaklık yapan Suud rejimini korumak için kutsal topraklarda.
İlk kıblemiz Kudüs bugün Siyonistlerin lanetli çizmeleri altında eziliyor.
Suudi Arabistan bugün çok açık bir biçimde İsrail'in yanında yer alıyor. 
ABD'nin köpeği olduğunu hiçbir şekilde saklama gereği bile duymayan Suudi rejimine tek laf bile etmeyip (en azından görünürde) fiili olarak İsrail ile savaşan Esad'a “zalim yıkıldı” diye sevinmek bana çok doğru gelmiyor doğrusu.
İran'ın Şii hilali düşüncesi, Suriye'nin Nusayri rejimi olmasına yönelik endişeleri anlayabiliyorum ama ortada ÇOK DAHA BÜYÜK VE ÇOK DAHA CİDDİYE ALINMASI GEREKEN TEHLİKELER VARKEN BUNLARI MASLAHAT GEREĞİ OLSA BİLE GÖRMEZDEN GELEBİLİRDİK DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
Asıl düşünmemiz gereken EN CİDDİ tehlike, ABD ve Avrupa öncülüğündeki küresel Siyonist Haçlıların İslam ülkelerine yönelik YIKICI çalışmalarını bertaraf etmek olmalıydı...
İslam dünyasının Âlimleri, Mütefekkirleri, Siyasetçileri ve savaşçılarına düşen en önemli görev birbirlerini tekfir etmeleri yerine birbirlerine sahip çıkacak politikalar üretmek olmalıydı/olmalıdır.
Söylemlerinde ve Eylemlerinde tevhidi unutanlar Azîz İslâm dinine en büyük zararı veriyorlar.
Kürtçede çok mükemmel bir atasözü vardır "Eger hun nebın yek, vınê herın yek u yek" ... Yani, eğer siz bir olmazsanız tek tek (yok olacaksınız anlamında) gideceksiniz. 
Küresel Haçlı zihniyeti bugün İslam dünyasını TEK TEK HEDEFE KOYMUŞ. HER ÜLKE SIRASINI BEKLEYEN KOYUN GİBİ DURUYOR.
Dün Libya, Bugün Suriye, yarın, İran, öbür gün Türkiye.... 
Liste böyle uzayıp gidiyor.
Taaki tüm İslam dünyasına hâkim oldukları güne kadar durmayacaklar.
Siz, ey Müslümanlar, siz aranızdaki ihtilafları bir tarafa bırakıp Tevhidi sağlamak için niye duruyorsunuz?
Neyi bekliyorsunuz?
Ebabil kuşlarınımı?
Vallahi Ebabil kuşları gelecek olsa zannımca,  birleşmeyi bırakın, kapıya kadar dayanmış Küresel tehditler karşısında (maslahat için bile olsa) birbirine yaklaşmaya yanaşmayan, birbirine düşmanlıkta inat eden Müslümanları helak etmek için gelecektir.
Esad gitti. Akıbeti henüz belli değil. Hesabını ahirette Allaha verecektir elbette. Yaptığı zulümlerinde hesabını verecektir Siyonistlere karşı Hamas gibi direniş gruplarına verdiği desteğinde hesabını mutlak Hakim olan Allaha verecektir.
Önemli olan bundan sonrası.
Esad sonrasında Suriyede iktidara kimin geleceği önemlidir. 
Eğer Mısır’daki, Libya’daki, Irak’taki gibi kaoslara alan açılırsa bundan en çok İsrail ve Batı Emperyalizmi hoşnut olacaktır.
Müslümanların bu açıdan zorda olsa Diplomasiyi aralarında tesis etmeleri gerekiyor.
Müslümanlar arası savaşların toplumlarımıza sadece felaket getireceğini bilerek, Diplomasiyi ön planda tutacak çalışmalar yaparak Emperyalizmin yapacağı/yaptıracağı katliamlar ve yıkımların önüne geçilebilir.
Diplomasi yürütülemezse kaos hepimize zarar verecektir. 
Rab’bim sonumuzu hayreylesin…