Son Valiler Kararnamesi ile Medeniyetin Kadim toprakları olan Mezopotamya’nın adeta başkenti sayılan Diyarbakır şehrimize Vali olarak atanmış bulunmaktasınız.

Öncelikle yeni görevinizin ülkemiz ve şehrimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Şehrimize gelmeden önce sizleri merak ettik ve İnternet’ten biraz araştırdık.  Kocaeli’de Belediye bürokratı iken personellerin Sendikal yönelimi ile ilgili sizden rahatsız olanları da gördük, hizmetlerinizden gayet memnun olanları da gördük.  Van şehrinde STK’ların bir kısmının sizden çok memnun olduğunu gördük. Özellikle İHH gibi İnsani Yardım Kurumlarındaki kardeşlerimizden Van Depremi sırasında ve sonrasında çalışma imkânlarını rahatlattığınızı ifade edenler oldu.  Yine Bursa ve Antalya’da da STK’lar ile birlikte güzel işlere imza attığınız ifade ediliyor. Bunlar güzel şeyler ve doğrusu, beni mutlu etti diyebilirim.

Tabi, asıl konumuz Diyarbakır ve bizi asıl olarak Diyarbakır’da yapacaklarınız ilgilendiriyor.

Diyarbakır’a dönersek; Sizden önceki Valilerin büyük çoğunluğu günlerini tamamlayıp gitme derdindeymiş gibi bir görüntü verdiler. Benim edindiğim intiba buydu. Eski Valilerin büyük çoğunluğu günlerini Makamlarından çıkmadan, Halkın arasına karışmadan, sadece belirli bir zümreyle vakit geçirerek harcadılar. Dışarıya çıktıkları nadir zamanlarda da etraflarında koruma ordusuyla dolaştılar ve halkın içine pek girmemeye özen gösterdiler. Umarım sizde sizden öncekiler gibi sadece bu zümrelerle vakit geçirmez ve halkın arasına karışırsınız.

Bilmenizi isterim ki, Diyarbakır halkı çok insancıl ve çok temiz bir halktır. Siz bu halkımıza bir adım yaklaşırsanız bu halk size 10 adım yaklaşacaktır.

Önceki görev yaptığınız yerlerden insanlar sizin dindar olduğunuzu ve İslam’a sıkı sıkıya bağlı olduğunuzu söylüyorlar. Umarım sizde halkının en üst yöneticisi olan Hz. Ömer gibi yaparsınız ve etrafınızda korumalar olmadan, kılık kıyafetinizi değiştirerek, gerekirse farklı bir kimliğe bürünerek BİZZAT ŞEHRİ GEZER ve SORUNLARI DİREKT KAYNAĞINDAN ÖĞRENİRSİNİZ.

Bana sorarsanız bunu MUTLAKA yapmalısınız.

Şehri yanınızda korumalar ile değil, tek başınıza veya yanınızda Diyarbakır’ı tanıyan, bilen, güvendiğiniz biri ile geziniz. Esnafları ve halkı bu güvendiğiniz kişi ile birlikte yalnız ziyaret ediniz ki halk sizi ve sizde halkı daha rahat anlayabilsin. Yanlış yönlendirmelere karşıda mümkünse yanınızdaki kişiyi de her seferinde farklı kesimlerden insanlardan seçiniz. Rahmetli Vali Sayın Recep YAZICIOĞLU bu şekilde davranmış, halkının arasında sıradan biri gibi dolaşmış, görev yaptığı şehrindeki Sorunları BİZZAT kendisi tespit etmiş ve halktan çok büyük teveccüh görmüştü.

Belki de eski görev yaptığınız şehirlerde bunu çokça uygulamışsınızdır bile.

Ben bu yazdıklarımı Diyarbakır’ı ve eski Valilerimiz ile ilgili gözlemlerimden dolayı yazıyorum.

Sayın Valim; Şehrimiz çok ciddi Sorunların çok boyutlu olarak ele alınması gereken bir şehirdir. Şehrimizde sorunlar devasa boyutlara ulaşmıştır. Kolay bir şehre geldiğinizi düşünmenizi istemem.  Tam tersine, çok zor bir şehre Vali olarak atandığınızı bilmenizi isterim.

Şehrimizin öncelikli sorunlarını birkaç maddede sıralamamız gerekirse;

1.)     İşsizlik ciddi boyutlardadır.  Şehrimizde GENÇ nüfusu çok fazladır ve bunların büyük bir bölümü NİTELİKSİZ işsizlerdir.  Şehrimizde acilen ve hemen her konuda NİTELİKLİ personel yetiştirecek KURSLAR açılması gerekmektedir. İşsiz İnsanlarımıza acilen Vasıf kazandırmamız gerekmektedir. Bu Konuda sadece RESMİ dairelerimiz değil STK’larımızın da çok ciddi bir şekilde konuya eğilmesi ve STK’lardan da yardım istenmesi gerekmektedir.

2.)     Diyarbakır’ın devasa sorunlarından bir tanesi de İSTİHDAM sorunudur.

Şehrimiz Ortadoğunun en büyük, en kalabalık kentlerinden biridir. Gerek nüfusu ve gerekse de konumu itibariyle İhracat imkânları çok fazla olan bir şehirdir. Özellikle Ortadoğu’ya yakınlığı sebebiyle birçok sektörde ciddi bir istihdam sağlanabilir.

Diyarbakır’ımıza il dışından yatırımcıların gelmesi teşvik edilmelidir.

Şehrimizde taş üstüne taş koymak isteyen İş Adamlarının oluşturduğu Kalkınma Kooperatiflerine/Sanayi Sitelerine/ uygun fiyatlarla arazi tahsisi sağlanmalı ve bu konudaki Bürokratik işlemler hızlandırılmalıdır. Bürokratik işlemlerin uzun sürmesi ve tahsislerde sorunlu arazilerin verilmek istenmesi nedeniyle İş Adamlarının hevesi kırılmakta ve yatırımlarını başka yerlere yöneltmektedirler. İş İnsanlarımızın yatırımlarının kaçmasının önlenmesinde sizlerin katkıları olağanüstü düzeyde önem arz etmektedir.

3.)     Yine Şehrimizde Tarım ve Hayvancılık için CİDDİ yatırımlar ve organizeler yapılması halinde çok büyük bir potansiyel vardır.

Şehrimizde halen Organize Sanayide bulunan Gıda firmalarının çoğunluğunun “SÜT” İHTİYACI komşu şehir olan Elazığ’dan karşılanabilmektedir. Şehrimizde KOOPERATİFLER kurulması yoluyla ciddi bir hayvancılık potansiyeli değerlendirilebilir. Kooperatifle vasıtasıyla SÜT TANKERLERİ satın alınmalı ve Köydeki Süt ürününü Organize Sanayiye ulaştıramayan köylülere yardımcı olunmalıdır.

4.)     Şehrimizde Toplu Ulaşım Ciddi bir sıkıntı sebebidir. Şehrimizdeki Topu ulaşım ile ilgili defalarca Haberler, Makaleler yazılmış ancak hiçbiri kale alınmamıştır.  Büyükşehir Belediyesine ait otobüs sayıları ve seferleri YETERSİZDİR. Dolmuş/Minibüs ve Özel Halk Otobüs sayıları da yine aynı şekilde yetersizdir. Özellikle Okulların açık olduğu zamanlarda sabah ve akşam çok ciddi yoğunluklar olmakta ve birçok insan toplu ulaşım araçlarında yer olmaması nedeniyle araçlara binememektedirler.  Yine bazı dezavantajlı semtlerimizde akşam saatlerinden sonra ulaşım imkânı bulunmamaktadır.

5.)     Şehrimizde “HALKTAN KOPUK BÜROKRATLAR” vardır ve bunların temel görevi (maalesef) Devletin üst yöneticilerine “gerçek” bilgilerin ulaşmasını engellemektir.  Özellikle Medyada Devlet Kurumları ile ilgili yazılanlar örtbas edilmekte ve bu yazılanlar gerekli mercilere ulaş(tırıl)mamaktadır. Yerel ve Ulusal medyada yer alan Haber ve Makalelerin çok büyük bir çoğunluğuna olumlu veya olumsuz cevap bile verilmemektedir.

Devlet ile Milletin arasında duvarlar ören, engeller koyan Bürokratik ve Siyasi zihniyetler şehrimizde çokça vardır. Devlet adına şehrimize gözlem için gelenlerin bile Halkla direkt temasını önleyen/kesen ve Ankara’dan gelenleri sadece kendi adamlarına götürerek yalan, yanlış ve/veya eksik bilgilerle Ankara’ya geri dönmelerini sağlayanlara karşı çok dikkat etmeniz gerektiğini düşünüyorum.

6.)     Yine şehrimizde ciddi sayıda STK enflasyonu vardır. Sadece ve sadece Devletin Gençlik Spor, Valilik, Belediye ve SODES (veya benzeri) kurumlarından nemalanmak için kurulmuş, Halk tabanı sıfırın altında olan, Hatta halkın büyük bir kısmının ismini bile bilmediği, Sadece Hibe ve Projeler için kurulduğu bilinen, yüzlerce STK vardır ve bu STK’lara devletimizin paralarının/kaynaklarının aktarılmasına karşı çok dikkat edilmesi gerekmektedir. STK sayısının çok olması Demokratik göstergeler açısından güzel olmakla beraber bunların topluma faydalarının da o seviyede olmasını gönül arzu ederdi.

7.)     Şehrimizde son zamanlarda göze çarpan diğer bir sorunda Şehrimizde yaklaşık yüzde 25-26 civarı oy alan bir partinin toplantılarına Sayın Valimizin başkanlık etmesiydi.

Şehrimizdeki diğer birçok parti ile bu şekilde hiçbir toplantı yapılmazken sadece bir tek partinin il ve ilçe teşkilatları ile yapılan ve Medyaya da yansıyan, hatta bizzat o partideki kardeşlerimizin Sosyal Medyada iftiharla paylaştıkları bu toplantılar sebebiyle ülkemizde/şehrimizde bir “PARTİ DEVLETİ” görüntüsü verilmiştir.  Bu görüntüler Demokratik bir ülke görünümüne zarar vermektedir.

Sizde çok iyi bilirsiniz ki,  “Vali” olarak atananlar o şehrin TAMAMINA VALİ OLMAKTADIRLAR. Yüzde 74-75 civarındaki farklı kesimleri görmezden gelip sadece tek bir partinin toplantılarına başkanlık etmek devletimize zarar verecek uygulamalardır.

Günümüzde ALGI denen olgu çok önemli ve Devletin Valisinin, ”Falan partinin Valisi” olarak algılanmasını önlemek en başta Devlete olan saygınlığı daha da arttıracaktır.

8.)     Şehrimizdeki en önemli sorunlarından bir tanesi de DEZAVANTAJLI MAHALLELERDEKİ SORUNLARDIR.

Başta Belediye hizmetleri olan asfaltlama ve Parklar olmak üzere bu konuda ciddi sıkıntılar mevcuttur. Büyükşehir ve Merkez ilçe Belediyelerimiz hizmetleri VİTRİN Cadde ve Mahallelerde yapmakta ancak bu DEZAVANTAJLI KENAR Mahallelere gereken önemi vermemekte, göz ardı etmektedirler. Merkezi mahallelerde var olan hizmetleri, kaldırımları, asfaltları her yıl yeniden tazelenerek yapılırken bu kenar mahallelerde ise henüz hiç yapılmamış asfalt hizmeti, Spor Alanları ve Parklar hiç gündeme bile getirilmemektedir. Bazı yerlerde eskiden yapılmış Park ve Spor alanları ise kaderine terk edilmiştir. BU mahallelerde Devletin hemen hiç bir kurumunun OLMAMASI halkın devletten soğumasına sebep olabilmektedir. Oysa yapılması gereken en öncelikli hizmetler Vitrin Mahallelere değil, bu DEZAVANTAJLI YOKSUL HALKIN MAHALLELERİNDE YAPILMALIDIR.

Buralarda ACİLEN, Parklar, Gençlerin enerjilerini kullanabileceği Spor Alanları, Yoksul ve İşsiz Gençlerin VASIF KAZANACAĞI KURSLAR ve hatta Öğrencilere yönelik OKULU DESTEKLEYİCİ/TAMAMLAYICI (LGS ve TYT gibi) KURSLAR AÇILMALIDIR.

9.)     Sayın Valim, bu şehrin en büyük sorunlarından bir tanesi de Büyükşehir başta olmak üzere Kayyumların elinde olan Belediyelerin hizmeti en aza, minimuma indirmiş olmasıdır.

Geçen yılki seçimlere kadar nispeten iyi çalışan Belediyelerimiz maalesef son 1 senedir adeta hayalet olmuş durumdadırlar.

Şehrimize hizmeti unutmuşlar.

Hizmet üretme yerine günlerini dolduracak şekilde “Dostlar alışverişte görsün” modunda faaliyet yapıyorlar.

Bağlar Belediyesi “Arı” gibi çalışıp halka hizmet için çabalarken, Başkan Hüseyin BEYOĞLU halkın arasından çıkmazken bu Kayyum Belediyelerinin adeta halkı cezalandırmak ister gibi işi gayet yavaş almaları ciddi bir tepki sebebidir.

Bunda en büyük etkinin seçim sonuçları olduğu halk arasında dedikodu olarak dolaşıyor.

Eğer bu söylenenler doğruysa çok vahim olduğunu belirtmem gerekiyor. Bir devlet memurunun halkına küsmesi söz konusu bile olamaz.  Siz benden çok daha iyi bilirsiniz ki, Devlet Memurunun görevi İMKÂNLAR ÖLÇÜSÜNDE halkına en güzel hizmeti en hızlı şekilde ulaştırmak ve halkının hayatını kolaylaştırmak olmalıdır. Bu açıdan (Bağlar Belediyesi hariç) diğer Belediyelerin çok daha ciddi çalışmalar yapması gerekmektedir.

Velhasıl Sayın Valim; Çok uzattığımı biliyorum.

Diyarbakır’a gelirken Devletimizin bu şehirdeki en üst Amiri olarak bu halka hizmetkâr olmayı tercih edeceğinize ve halka hizmet yolunda kendinizi de, Bürokratlarınızı da, STK’ları ve Medya mensupları olarak bizleri de tatlı bir şekilde yoracağınıza ve bu vesileyle Dezavantajlı kitleler nezdinde de, Devlet-Halk bütünleşmesi konusunda da muazzam bir mesafe alacağınıza inanıyorum.

Umarım yanılmam.