Bugun...


Zeki Dilek

facebook-paylas
GENÇLER NEDEN EVLEN(E)MİYOR?
Tarih: 11-10-2020 19:04:00 Güncelleme: 11-10-2020 19:04:00


Rabbimiz “İnsan” ve “Hayvan” tüm Canlıları “Erkek” ve “Dişi” olmak üzere “Çift” olarak yaratmıştır. Yüce Kitabımız Kuran’da bu durum; “Biz her şeyi çift-çift yarattık. Umulur ki ibret ve öğüt alırsınız.” (Zariat Suresi 49. Ayet) Ayetiyle en güzel şekilde anlatılır.

Yani, “Tek” olan sadece ve sadece Rabbimizdir. Onun dışında tüm Canlılar “Çift” yaratılmıştır.  “Yalnızlık Allah’a mahsustur” diyen atalarımız en doğrusunu söylemişlerdir. Tüm diğer canlılar gibi İnsanlar da Fıtratları, Ruhları ve Bedenlerinin ihtiyacı gereği bir “Eş” ihtiyacı duyarlar. Bu ihtiyacı karşılamanın en sağlıklı ve doğal yolu da “Evlilik” yoludur.

Günümüzde gençlerimizin evliliğe karşı mesafeli ve hatta neredeyse soğuk durduğu gözlenmektedir. Ailelerde eskisi gibi evlilikleri teşvik etmemekte ve gençlerin inisiyatifine bırakmaktadırlar. Gençler evlenme işini geciktirmeye çalışmaktadırlar. Bunun elbette çok çeşitli sebepleri vardır. Evlenmeyi geciktirmenin en büyük sebeplerinden biri de “Toplumsal Baskı” denebilir.  Toplumun “Diploma” , “İş-Kariyer” ve “Dayalı-Döşeli Ayrı ev” gibi öncelikleri/dayatmaları maalesef en büyük sorunlardandır.

Hayatının merkezine Diplomayı alan insanlar Diploma alındıktan sonra bu defa da İş kurmak ve Kariyer planlamasına öncelik vermektedirler.

Diploma, İş/Kariyer gibi sorunları aşabilen nadir sayıdaki gençlerin önünde bu defada “Ev Eşyası ve Düğün masrafları” gibi devasa boyutları olan sorunlar çıkıyor. Özellikle kız tarafının “Ayrı Ev” ve “Hayatımızda bir defa evleniyoruz, Öyleyse en güzel evliliği biz yapmalıyız” türü dayatmaları bugün gençler için ciddi bir kâbus haline geldi.  “Ayrı” bir ev için tüm evi donatacak şekilde mobilyalar, Elektrikli Ev Aletleri ve diğer teşrifatlar v.s çok ciddi bir maddi külfet haline gelmiş bulunuyor.  Tüm bunların yanına Altınlardı, Takılardı, Düğün Salonuydu, Gelinliğiydi, Fotoğrafçısıydı, Kuaförüydü, Tatlısıydı, Tuzlusuydu v.s gibi Masrafları da eklerseniz durumun MADDİ vehameti daha net ortaya çıkar. Bütün bunları üst üste topladığınızda en hafif maliyet yinede 100.000 TL gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. Asgari ücretle işe başlayacak bir gencin ayda 1.000 TL biriktirmesi halinde bile en az 100 Ayda bu parayı ancak biriktirebildiği görülür. Tabi, ayda 1.350 TL ile geçinebilirse ve ayda 1.000 TL birikim yapabilirse! Doğal olarak bu birikime önceden sahip olamayan gençlerde evlendikten sonra çok ciddi bir borç yüküyle karşılaşmakta ve yıllarca bu düğün sebebiyle oluşan borçlarını ödemeye çalışırken perişan olmaktadırlar.

Tüm bu Maddi sorunlardan dolayı evlilikler geciktirildikçe bu defa gençlerin daha fazla seçici olması sebebiyle beklentileri aşırı derecede artmakta, bu beklentilerin karşılanması da o derece zor ve hatta bazen imkansız hale gelmektedir.

Beklentilerin fazlasıyla arttığı günümüzde bu sorunlarla birlikte evlenenlerin de epey ciddi bir kısmının boşandığı görülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre Boşanmalar her geçen yıl artarak devam ediyor. Evlenme ve Boşanma sayıları ciddi bir “ALARM” derecek seviyeye geldi.

20 yıl önce, yani 2000 yılında evlenen kişilerin sayısı 461 bin 417 olurken, boşanan kişi sayısı 34 bin 862 olarak kayıtlara geçtiği görülüyor. 10 yıl önce yani 2010 yılında ise evlenen kişilerin sayısı 582 bin 715 olurken, boşanma sayıları 118 bin 568 olarak belirlendi. Sadece 2 yıl önce yani 2018 yılında ise 553 bin 202 kişinin evlendiği, 142 bin 448 kişinin ise boşandığını görebiliyoruz. Yani, 20 yıl önceye göre hesaplarsak evliliklerde yüzde 20 civarında bir artış yaşanırken boşanmalarda ise yüzde 300’den daha fazla bir oran yakalanmış görülüyor.

Evlilik oranlarını nüfusumuz ile orantılı olarak incelersek Ülkemizin her bin kişilik nüfusuna karşılık gelen evlenme sayısı, 2008’te binde 9 iken bu oran, 2012’de binde 8, 2018’de de binde 6,8’e kadar düşmüş. Yani son 10-12 yılda Türkiye’de evlenme oranında yüzde 24,5’lik bir düşüş kaydedilmiş.

Bu oranlar ülkemiz aile hayatı açısından ciddi bir “alarm” durumudur.

Türkiye içi evliliklerdeki bu maddi sorunlardan dolayı birçok insanın “Yabancı Gelin” arayışına girdiği de gözlenmektedir. Ülkemizdeki Yabancı gelinlerin sayısı 2018’de 22 bin 743 olarak kaydedilirken, toplam gelinlerin yüzde 4,1’ini yabancılar oluşturdu. Yabancı gelinler uyruklarına göre incelendiğinde, yüzde 15,7 ile Suriyeli gelinler ilk sırada yer alırken Suriyeli gelinleri yüzde 13,9 ile Azerbaycanlı gelinler izledi. Yani, genelde yabancı gelin denilince toplumsal hafızada akla ilk gelen “Suriyeli gelinler” diye düşünülürken gerçekte ise yabancı gelinlerle evliliklerde Azerbaycan faktörü de ciddi bir alternatif olarak (hatta neredeyse Suriyeli sayısına çok yakın bir şekilde) insanların tercihlerini belirlemiş görünüyor. Suriyeli ve Azerbaycan’lı gelinlerin evliliklerde Maddi anlamda pek bir külfet getirmemesi ciddi bir tercih sebebi olmalarına yol açmış görünüyor.

Rabbimiz Nur Suresi 32 Ayet’te ; “Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir”  emri ile Müslümanların evlenmesini teşvik etmiştir.

Yine Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde “En faziletli şefaat (yani teşvik edilen amel)lerden biri, evlilik hususunda iki kişiye aracı ve yardımcı olabilmektir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 49) buyururken bir diğer Hadislerinde ise ; “Nikâhın hayırlısı, külfetsiz olanıdır.” (Ebû Dâvud, Nikâh, 32) buyurmuştur.

Yine İslam Alimlerinden Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri de :

“En üstün sadaka-yı câriye, evliliğe vesîle olmaktır. Zira onların neslinden gelen kimsenin yaptıkları her hayırda, onlara vesîle olduğu için aynı ecri alır.” Diyerek insanları evlendirmenin ne kadar hayırlı olduğunu önemle vurgular.

Müslüman toplumların da gençlerin hayata atılmaları ve evlenmelerini kolaylaştırmaları için mutlaka yapabilecekleri olmalıdır.

Bunlar ;

1.) Konya’da 1996 yılında kurulan ve TEK amacı sadece yoksul insanları evlendirmek (Bugüne kadar 13.500 kişiyi evlendirmişler) olan ve bu amaçla evlenecek gençlerin Çeyiz/Mobilya/Beyaz Eşya v.s gibi masraflarını üstlenen MEHİR VAKFI gibi gençlerin mümkün mertebe MASRAFSIZ evlenmesini ve böylece evliliğe BORÇSUZ bir şekilde başlamalarını sağlayacak Vakıf ve Dernekler kurulabilir. (http://www.mehir.org/)

2.) Bölgemizde Başlık Parasının kaldırılması, Altınların/Takıların aşırı yüksek miktarlarda istenmemesi, Makul ölçülerde istenmesi için STK’lar, Alimler ve Kanaat Önderleri girişimlerde bulunabilir, Aldıkları kararları Basın açıklamaları yolu ile topluma duyurabilirler.

3.) STK’lar kendilerine bağlı insanlara sohbet verirken Düğünlerde aşırı masrafların israf olduğunu anlatarak duyarlılık oluşturabilirler.

4.) Yazarlar Medyada bu konuda yazılar yazarak duyarlılık oluşturabilirler.

5.) Özellikle dini anlamda toplumda kabul görmüş saygın Alimler ve Kanaat Önderleri evlilikler sırasında yaşanan bu israfları gündemlerine alabilirler.

6.) İslami STK’lar bu konuya daha duyarlı olunmasın sağlayacak Basın Açıklamaları yapabilirler.

7.) Valilikler, Belediyeler veya İslami STK’lar gençlerin Düğün Salonu masraflarından kurtulacağı çok lüks olmayan, Sade ama geniş bir oyun oynama alanı olan, Ses Sistemi kurulmuş ve mümkünse Erkek/Kadın AYRI Salonların olduğu, Yemek dağıtımının olmayacağı “ÜCRETSİZ” Düğün Salonlarını hizmete sokabilirler.

Hayatlarını kabusa çevirdiğimiz gençlerimizi bir an önce kazanmaya bakalım. Gençlerimizi kazanmanın yolu da onların hayatını kolaylaştırmaktan geçer.

Unutmayın, Aile olmadan toplum olmaz.

Aile toplumsal hayatımız için hayati önemdedir.



Bu yazı 3503 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI