Bugün semt pazarlarını yerinde gözlemledik.

Sabahleyin uğradığımız pazarda   genelde varlıklı, sebzenin ve meyvenin iyisini almak isteyen sayısı söz konusu.

Fazlaca bir hareketlilik yok, aslında. Esnaf, sayıca az olan müşteriyle fazlaca ilgileniyor.

Öğle arasında ikinci pazara gidince  hareketlilik belirgin.

Akşam üzeri kalabalıklaşan ortamın sebebi, fiyatların biraz düşmesi.

Alım gücü düştükçe satın alınan ürünlerde kilolarda belli bir azalma var.

Kimi esnafın fazla müşteri toplama isteği, kalabalıklar da bağrışmalara yol açıyor.

Ürünlerde etiket zorunluluğu esas iken buna uymayan tezgahlarda gürültü ve görüntü kirliliği söz konusu.

Belediyelerin buna bir çözüm yolu bulması zorunluluk.

Esnaf bağırmadan ve çağırmadan ürününü satıcıya sunmalı.

Kimi siyah poşetlerin kullanımda olduğu yer yer görüldü.

Pazar esnafı, sakatad, tavuk ve balık olmak üzere sattığı ürünleri doğrarken, kırıntıları çöp kutusu bulundurmadığı için hoş olmayan görüntüler söz konusu.

Pazar bitiminde her yer çöplükten beter bir manzara arz ediyor.

Her esnaf çöpünü bir poşette toplarsa bu kirlilik ortadan kalkar.

Fiyatlar, üç pazarda değişken.

Mandalina: 10-20 TL

Portakal 10-15 TL

Domates: 25-35 TL

Maydanoz: 5-7.5TL

Nar: 20-30 TL

Limon: 10-15 TL

Yumurta: 100-110 TL

Muz: 35-40 TL

Turp: 12-15 TL

Ispanak: 20-25 TL

Marul: 15-20 TL

Denilebilir ki bu fiyatlar, semtten semte değişiyor.

Yazın sıcaktan kışın soğuktan çeken esnaf ve tüketiciler için sabit semt pazarları ideal olan, kalıcı bir çözümdür.

Hem sabit hem de her gün istediği şekilde ihtiyacına göre kişinin gideceği semt pazarları açılmazsa zamanla işgal edilen caddeler, trafiği aksatacak duruma gelir.

Semt pazarlarına bir çeki-düzen verildiği zaman, şehrin görünüşü de bir nebze değişir.

Bu görev elbette yetkililerin işi ve belediyeye düşendir.