Seçim startı verildi. Tüm partiler sahaya indi. Vaadler, yaparımlar, ederimler havada uçuşuyor. Yıllardır aynı sahneler aynı filimler.

Bugün Türkiye'de yediden yetmişe kime sorsanız Erdoğan tartışmasız lider. Tabi bunda haklılık payı da yok değil. Fakat ak parti teşkilatları öylemi, tam bir tezat tam bir çelişki, maalesef Türkiye’deki AKP il ilçe teşkilatları tam bir gayri meşru işlerin döndüğü merkezler durumunda, yolsuzlukların, rüşvetin talanın adam kayırmacılığın yapıldığı pekte ak olmayan Ak’ın tam zıddı noktalar durumunda.

Galiba ak parti 2023 seçimlerine ciddi bir hazırlık yapmak istiyorsa tüm il ve ilçe teşkilatlarını feshedip kapılarına kilit vurursa göreceksiniz bu sandığa en az 7-10 puan arasında pozitif bir başarı olarak yansıyacaktır. İnanıyorum, buna hiçbir ak partili seçmen veya yönetici hayır da demez. Zira il ve ilçe teşkilatlarının sebep oldukları gayrı meşruluklar da mızrak artık çuvala sığmaz oldu. Bırakın çuval artık ülkeye sığmaz oldu.

Yalnız anlayamadığımız şey genel merkez bu kadar meziyetsiz il ve ilçe teşkilatlarını nasıl oluyor da cımbızla bularak bir araya getirebilmiş. Dersiniz ki memlekette bir partiyi veya bir davayı yok etmek için yemin edilmişçesine bu kadar gayrimeşruluğa meyilli insan ancak bir araya getirilebilinir.

Tabi bu, bugün bu duruma gelmiş değil, son 10 yıldır manzara aynı. Seçmece, ama en yolsuzluğa meyilli olanı, en çapsızlığa meyilli olanı, en yıkıcılığa meyilli olanı, en olanı, en olanı……

Son 10 yıldır bu böyle. İl ve ilçe binalarına gidip de horlanmayan, hakarete uğramayan yok gibi. Bu dönemde geçmiş dönemde de ak parti il binasına derdini anlatmak için gidip te horlandığı için ağlayarak çıkan ve içerdekileri Allah’a havale ederek yani ah ederek çıkan seçmenlerin sayısı az değil.

Ak parti ve Diyarbakır teşkilatların sebep olduğu bu Ah’lardan mı bu duruma geldi bilinmez

Örnekler önümüzde canlı duruyor. İl ve ilçe yönetimlerini doğuştan kendilerine verilmiş bir hak olarak gören kibir heykelcikleri, kendilerini halktan uzakta fi zanda gören, seçilmiş ofsayt kişilikler, kendilerini memleketin sahipleri ve her türlü gayri meşruluğu yapmayı bir hak olarak görenler bugün sokakta geçerken başları önünde ve verdikleri selamı alamayacak bir kişi dahi bulamıyorsa lütfen kimse bu yazdıklarımıza çok abartı demesinler.

Alın size sağlık, alın size eğitim, alın size ak belediyeler.

Bir ak partili olarak avazımız çıktığı kadar yüksek sesle neden? diye sormak en tabii hakkımız.

Bu partiyi Türkiye’nin güzel geleceği ve çocuklarımız için ülkeyi imar edecek bir ümit olması için bir yerlere getirenler olarak son 10 yıldır il ve ilçe teşkilatlarına getirilmiş çapulcu ve yolsuzların ülkenin geleceğini ipotek etmelerine sessiz kalamayız.

Diyarbakır’ın 50 yıllık bir devlet hastanesi, Salahattin Eyyubi devlet hastanesi devletin tüm imkanlarına rağmen bu gün bir köy sağlık ocağı statüsünde hizmet veriyorsa ve her gün bir doktor oradan kaçmak için bin bir yola başvuruyorsa ve buna rağmen orayı yönetenler halen kendilerini bir yerlerde görüyorlarsa buna da il ve ilçe yöneticileri körler sağırlar birbirlerini ağırlar misalinden bir yerlere foto mesaj veriyorsa çapan oğlu çok büyük demektir. Çoktan bit yeniği deve yeniğine dönmüştür demektir.

Yine çocuk hastanesinde çocukları muayene edecek doktor bulunamıyorsa, acilde hasta çocuklar koridorlarda yoğun bakım tedavisi görüyorsa yetiş ya Hızır demekten başka çare kalmış mı?

Okullarımızda okul temizliğini temizlik görevlisi yok diye küçük yavrularımıza yaptırıyorsak söylenecek ne söz kalmış ki artık.

Bu kadar soruna rağmen forvet il başkanı aylık basın toplantısında dostlar alışverişte görsün misali ülkenin magazin gündemi haline gelmiş CHP-AKP polemiğine girerek günü kurtarma peşindeyse buyurun Halil İbrahim sofrasına.

Şan şöhret şehvet servet esiri olan kim olursa olsun amacı hizmet değildir.

Sadece Diyarbakır mı, hayır tüm Türkiye’de manzara aynı.

Bu parti jakuzide köpük banyosu içinde halkla alay eden teşkilat yöneticilerin yer bulabileceği bir parti olmamalı.

Bu parti her gün gazete köşelerinde il ve ilçe başkanlarının karıştığı rüşvet ve yolsuzluk haberlerine konu olmamalı

Bu parti halka karşı, il ve ilçe yöneticilerinin halkı horladığı ve burun ucuyla konuştukları bir parti olmamalı.

Bu parti üç beş bin TL uğruna AK partiyi ve davayı ayak altında sergileyen il başkanlarını koruyan bir dava olmamalı.

Bu parti, ulu cami önündeki kahvehanede cami cemaatinin il ve ilçe başkanlarının karıştığı hırsızlıkları sıraya koydukları ve “Allah bırakmasın” dendiği bir parti olmamalı.

Sadece sağlık mı? Eğitim aynı, diski aynı, DEDAŞ vs. aynı. Haksızlık ve yolsuzluklar had safhada

Dedik ya 2023 seçimlerine hazırlık için tek çözüm. İl ve ilçe teşkilatlarının kapısına seçime kadar kilit vurmak. Seçime sayın Erdoğan’ın şahsı ve ona duyulan haklı güven ile girmek.

İnanıyorum sonuç çok daha iyi olacaktır.