Gazetecilik zor bir görev. Dürüst, doğru, objektif kamu yarını gözeten haber yapmak, kamuda varsa yapılan bir yanlışın önüne geçmek, yanlış yapanın yanlışının yanına kalmaması için hukuk ve adaletin hesap sormasının yanında milletin adına neden diye sormak deşifre etmek bazen gazetecilere düşüyor.

Kamu kurumlarının yetkili veya yetkisiz birilerinin çiftliği veya arka bahçesi olmasına seyirci kalmamızı ve göz yummamızı asla kimse bizden beklemesin.

Eğer ki Devlet konumundaki iktidar sizleri bir makama getirmişse o makamı devletin çıkarı ve milletin yararına hizmet için, millete hizmetkarlık yapmanız için getirmiştir. sizler o makamı kendi çıkar ve menfaatniz adına suistimai ve taciz edemezsiniz.

Gelin Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği temiz ve yeni toplum şiarına Diyarbakır’dan başlayalım.

Diyarbakır kamu kurumlarında yapılan, yapılmayan hizmetleri ve yaşanan olayları en doğru bir şekilde basın üzerinde aktarmanın bu ülkeye ve bu millete yapılabilecek en iyi hizmet olduğuna inanıyoruz..

Sivil, siyaset ya da bürokraside devleti temsil eden kişiler halkın hizmetkarımı yoksa çete ve rant gruplarının hizmetkarımı öncelikle bunu anlamamız gerekiyor.

Bugün Diyarbakır’da yaşayan vatandaşların en çok işleri düştüğü kurumların başında sağlık sektörü gelmektedir.

Sağlık çalışanları pandemi de zor şartlar altında çalıştığının hepimiz farkındaydık sağlık çalışanlarını destekledik, bu özverilerinden dolayı teşekkür ettik

Pandemi nedeni ile fırsattır diyerek sağlıktan sorumlu olanların yaptıkları yanlış uygulama, çıkar ve rant elde etme, sağlık üzerinden suiistimallere giriştiklerini gördüğümüzde ve duyduğumuzda bu yanlışları dile getirmeye yazmaya, tartışmaya karar verdik, ne kadar susarsak o kadar Diyarbakır kayb eder, o kadar ülke kayb eder, kazananlar ise çeteler, memleketi soyanlar ve hırsızlar olmamalıdır.

Bizler güneydoğu güncel ailesi olarak her zaman doğru ve haktan yana olduk, doğruyu haykırmak adına kimseye eyvallahımız yoktur. Yanlış yapan kim olursa olsun asla sesiz kalmadık ve kalmayacağız.

sevdamız Diyarbakır’dır hak tır başka sevdamız yoktur.

hiçbir zaman akçeli işlerle işimizin olmadığını bizi tanıyanlar iyi bilir.

Cuma günü güneydoğu güncel gazetesini sürmanşetinde belki dikkatinizi çekmiştir, bir anons verdik. bundan birileri oldukça rahatsız oldu, olsun bizler doğruları dile getirmeye devam edeceğiz

O kadar yanlışlıklar var hangisinden söz edelim bilemiyorum. Devlet Hastanelerinde dönen rapor ve fuhuş skandalları mı, bir hastanenin yemek ihalesinde daha yeni çiçeği burnunda atanmış birileri ve yönetimlerinin aldıkları 8 milyon rüşveti siftah diye sakallarına sürmelerini mi? hangisini anlatalım.

Geçen pazartesi sağlık il müdürüne bir şeyler sormuştum halen cevap vermedi gerçi cevap vereceğini de peki beklemiyordum. Yapılan hukuksuz bir uygulamanın ne cevabı olabilir ki, tabii ki olmaz. Örneğin, Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü 31 Aralık 2019’da Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinin 36 ay süreli MRG-BT görüntüleme hizmet alımı için ihale yapıldı. İhalenin kalem kalem yapılmış fakat teklife açık ihale yaklaşık maliyetin özerine çıktığını gerekçe göstererek iptal edildi. Yapılan ihalenin insan hayatı ile ilgili önem arz ettiğini hepimiz biliyoruz.

İnsan sağlığı her şeyden önce geliyor. Acaba bu dört ay içinde bu hastanelerde hizmet durdu mu? Yoksa doğrudan temin ile hizmeti devam mı etti? bu 4 ay için hizmet durmuşsa sorumlusu kim?

Bunu niçin soruyorum; bir hafta sonra sözleşme feshine giren bir ihalenin, sözleşme feshedilmesine rağmen haksız bir şekilde hizmet feshine gidilmemiş, yavuz hırsız misali insan sağlığı gerekçe gösterilerek sözde hizmetin devamı için eksik ve yasal olmayan evrak tanzim ediliyor.

Bu iş tekrar ihaleye çıkıyor yine aynı şekilde yaklaşık maliyetin üzerinde fiyat verilmiş, ihale ve iş onaylanıyor. Oysa iş kalem kalem ihale edilirken yaklaşık maliyetin kat be kat üzerinde olan kalemin iptal edilmesi gerekir diye yazar kamu ihale kanunu. Tabi kamu ihale kanununu takarsanız ama takan yoksa ver mehteri.

Maliyetin altında olan kalem onaylanır. Teknik şartnamede yer alan maliyet artırıcı unsur yaklaşık 2 milyon değerinde olan MR uyumlu anestezi cihazı birinci ihalede iptal sebebi iken teknik şartnameden çıkarılarak 2. ihaleye çıkılmış ve 1. ihalenin 300 bin tl altına ihale edilerek sözleşme imzalanmıştır. Bu neden ile ihaleyi yapan kamu kurumu ortalama 1milyon 700 bin TL zarara uğratılmıştır.

Tekrar ver mehteri. Hatta mehter yetmez ver angaralı Turgut’tan Hüdayda parçasını…

bahane hazır  gene pandemi  bahane, yaklaşık maliyeti üzerine çıkan kalemler iptal edilerek devlet zarar ettiriliyor.  İki ihale arasında fark çok açık, dedik ya kamu ihale kanununu takarsanız mesele çok açık fakat takmazsanız peşkeşe devam..

sormak lazım 2019 da yaklaşık maliyetinin üstünde olduğu için iptal edilen aynı ihale 2020 de teknik şartnamede revizyon yapılarak ve pandemi şartları denilerek yine yaklaşık maliyetinin üstünde olduğu halde,   neden  tekrar yapılıyor ve onaylanıyor. yasalar mı dünkü yasalar değil yoksa dün olan pandemi şartları bugün ortadan kalktımı da kimsenin haberi mi yok. veya dün dündü bugün bugündür ya da perhiz lahana turşusu misali.

yine Sormak lazım yahu devletin malını bu kadar rahat kime peşkeş çekiyorsunuz. Size verilen yetkiler size emaneten verilmiştir emanete hıyanet etmek er kişinin karı değildir.

sormasına soruyoruz fakat fakat galiba sorduklarımıza cevap verecek birileri yine elleri cebinde havaya bakıp ıslık çala çala bir yerlere hayırlı olsuna mı gitmiş bilemiyoruz.

sağlıcakla...