İktidarın ekonomi politikalarının yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yaptığını. Memurlar ve emekliler yaşanabilir bir artış beklentisi içindeyken iktidar vermeden almaya başladı. Halkın alım gücü azalıyor, her gün dünü arar oluyor. Marketlerdeki fiyat artışları da günlük oluyor.

Memur ve emeklilere yapılmak istenen artış da ödenmeden eridi. Yani işçi ve emekliler yoksulluğa mahkûm ediliyor. Yoksulluk kader değil, iktidarın ve sermaye gruplarının uyguladığı ekonomik politikalarının bir sonucudur. Kader değildir.

Maalesef, bu ülkede emeklilerin yaşadıklarını savunmak oldukça zordur. Çünkü bu ülkenin emeklileri yaşamıyor, sürünüyorlar! Avrupa ülkelerinin emeklileri, emeklilik hayatlarını turist olarak ve dünyayı gezerek değerlendirirlerken, bizim emekliler, emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Çünkü çalışmasalar sefil durumlara düşeceklerdir.

Emeklinin yoksulluk içinde yaşadıkları, emeklilerin yüzde kırkının kendilerine ait olmayan konutlarda kiracı olarak oturdukları, evleri kendilerine ait olanların da kapılarının, pencerelerinin çürüdüğü, yakıt fiyatlarının yüksekliği sebebiyle evlerini iyi ısıtamadıkları bilinen gerçeklerdendir.

İktidar vergilerle ekonomik krizin yükünü halkın sırtına yıkmaya devam ediyor. Ülkede bazı insanlar bir kaç maaş birden almanın hazını yaşar'ken, evinde yiyecek ekmeği olmayan emeklilerin olması, bir insan olarak elbette bizleri kahrediyor. Varın gidin, Temmuz ayında'da ülkede'ki tuzu kuru olanlar'la birlikte, mutlu hayat sürülmeye devam edilsin.

Ekonomide kurtuluşun müjdesi olarak sunulan Mehmet Şimşek’in de çare olmadığı ortaya çıktı. Uygulanan para politikalarının sonucu yoksullar daha yoksul, zenginler daha zengin olmaya devam ediyor. Artık zamlar, zulüm ve işkence oldu.

Suç sizde değil, 15 milyona yakın bir emekli topluluğunun bulunduğu Ülkemizde, emekliyi sözde temsil eden kurumların beceriksizliği nedeniyle, emekliler kendi gücünün farkında olamıyor ve vurdumduymaz bir şekilde hareket ediyorsa, bırakın o emekli topluluğu yok olsun gitsin beeee... Daha ne söyliyelim.