Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
NARİN HAZİN SON ve KATİLLER
Tarih: 10-09-2024 00:03:00 Güncelleme: 10-09-2024 00:03:00


 

Diyarbakır’da yaşanan Narin’in olayı, yalnızca bir çocuğun trajedisi değil, toplum olarak hepimizi derinden sarsması gereken bir utanç vesikasıdır. Bu olay, insanlık nerede diye sormamıza, bizi derin bir uykudan uyandırmasına vesile olmalıdır. Bugün yeryüzünü Allah Teâlâ biz insanlar için yaratmışken, bizler insan olmanın değerini unutmuş, vicdanlarımızı kaybetmişiz.

Bir Çocuğun Suçu Neydi?

Küçücük bir kız çocuğuna yapılan bu vahşet, hepimizin yüreğinde kapanmaz yaralar açmıştır. Bu olay, toplumsal değerlerimizin ne kadar erozyona uğradığını, insanlığın nasıl un ufak olduğunu gözler önüne seriyor. Ayet-i kerimede dediği gibi, suçu neydi ki bu çocuğu katlettiniz? Henüz hayatının baharında olan, önünde uzun bir ömür bulunan Narin’in suçu, belki de yalnızca masumiyetiydi. İki gözünün açık olması, etrafında olup bitenleri görebilmesiydi belki de suçu. Kör olsaydı, belki de bu olay başına gelmezdi. Ancak unutmamalıyız ki, suçu aramamız gereken yer Narin’in hayatı değil, insanlık değerlerimizdir.

Toplumun Sessizliğine Karşı Ortak Tavır Alalım

Narin’in trajedisi, bizi ayrıştırmak yerine birleştirmelidir. Diyarbakır’da tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, kadın örgütleri ve duyarlı her bir birey, bu olayın takipçisi olmalıdır. Artık öyle bir noktadayız ki; bir taraf, öteki taraf demeden, ideolojilerimizi bir kenara bırakıp ortak bir insanlık paydasında buluşmak zorundayız. Bu olayın gerçek faillerini ortaya çıkarmak, adaletin tecelli etmesini sağlamak hepimizin sorumluluğudur. Bu olayın peşini asla bırakmamalıyız; gerçek failler ortaya çıkarıldığında ise adaletin sağlanması için tüm toplumun gözü önünde, ibret-i alem olsun diye gerekli cezayı almalarını sağlamalıyız.

Adaletin Sağlanması Toplumun Görevidir

Bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için toplumsal bir seferberlik gerekiyor. Adalet, yalnızca cezalandırmak için değil, aynı zamanda toplumu bir arada tutan, güveni inşa eden en önemli unsurdur. Dağkapı Meydanı’nda, bu olayın gerçek failleri ortaya çıkarıldığında cezalandırılmaları, toplumun yüreğine bir nebze su serpecek, böylesi olayların tekrarlanmasını önleyecektir. Ancak bu adım, adaletin sağlanması adına bir semboldür; esas olan, bu tür acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal duyarlılığı artırmaktır.

Narin’in Çığlığı Hepimizin Çığlığıdır

Narin’in sessiz çığlığı, insanlık adına hepimize bir uyarıdır. Daha fazla sessiz kalmamalıyız; duyarsızlığımız, bir gün hepimizin kapısını çalabilir. Bu olay, yalnızca Diyarbakır’ın değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. Narin’in kaybı, hepimizin kaybıdır. Unutmayalım!..



Bu yazı 3664 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI