Yedi İklim Dergisi'nin Sezai Karakoç konulu ilk özel sayısına " Sezai Karakoçun Şiirlerinde Şiir- Şair İkilemi" başlıklı makaleyle katıldık, 1990'lı yılların ilk çeyrek diliminde. Üzerinden kâmilen otuz sene geçmiştir. 

Bu yazımızı yoğunlaştığımız Sezai Karakoç çalışmalarımız sebebiyle tekrar paylaşma ihtiyacı duyduk.

Sezai Beyin dokuz şiir kitabını ezberlemiş olmasak da okumuşluğumuz her kitap için sayısız olmuştur.

Bu dokuz kitabın hepsinden bahsetmedik, sadece şiir ve şair ikilimine uyan dizeleri ele aldık. Dipnotlarda bir yanlışlık yok.

İlk dizeleri, Tahanın Kitabı'ndan aldık, ikinci dize alımını Hızırla Kırk Saat'ten.

Böylelikle ilk iktibası yaparken, adeta Tahanın Kitabı& Gül Muştusu ilk şiir kitabı biçimde görünüyor, kimisine.

İlk iktibasımız dört dizeden ibarettir. Bu iktibasın yapıldığı kitabın ilk basım tarihi: Hızırla Kırk Saat-1967

İktibasımız şu dizelerden oluşuyor:

İki dünya

Cin ve melek beyi

Şairlerin örtüsüne özendiği

Gölgesiz Peygamber

İkinci iktibasımız iki dizeden ibarettir.

Bu kitabın ilk basımı Tahanın Kitabı için 1968,  Gül Muştusu için 1969 Tarihidir.

Bizim ikinci iktibasımız olan dizeler:

Evet yine de şiirdir beni arasıra dinlendiren

Acıma araliklar veren

Bu makaleyi elestiren, yanlışlıklarla dopdolu olduğunu ifade edip hakarete varan derecede bir zat, tanıdığımız bir yazara iletmiş.

İtina ile gazete sitesinden kopyalanan görüntüde ilk ve ikinci kitap altı çi-zil-miş itinayla.

Kimselere ders verme gibi bir iddiamız söz konusu değildir, aslında.

Gazete sitesine rica edip, ikibini aşan okur sayısina varan iki bölüm makaleyi kaldırttık. İnsanız, hata yapabilirdik, nihayetinde.

Biriinci ve ikinci şiir kitabı korkunç cehalet misaliymiş.

Gün Doğmadan Toplu Şiirler, farklı basımlarıyla mevcut, bizde.

Sezai Beyin en son numaralandırdığı şekliyle kalan on kitabın basım tarihlerine bakmakta fayda vardır:

1-Şiirler I Monna Rosa 1. Basım 1998...

Makalemız yayınlandıktan çok sonra kitaplaşmış.

2-Şiirler II Şahdamar- Körfez- Sesler

 Körfez'in ilk basımı 1959

Şahdamar 1962 ve Sesler 1968 Tarihli. Bu üç şiir kitabı sonra birarada basılmıştır.

3- Şiirler III Hızırla Kırk Saat 1967

4-Şiirler IV Taha'nın Kitabı Gül Muştusu

 Taha'nın Kitabı 1968, Gül Muştusu 1969 Tarihli. İkinci birarada basım, 1974.

5- Şiirler V Zamana Adanmış Sözler'in ilk basımı, 1975 Tarihlidir.

6- Şiirler Vİ Ayinler/ Çeşmeler

Bu eser, 1977'de ilk basımlı.

7-Şiirler VII Leylâ İle Mecnun, ilki 1980 Basımlı

8- Şiirler VIII Ateş Dansı, 1987'de basılmış.

 9- Şiirler IX Alınyazısı Saati 1989 Basımlı.

Dokuz şiir kitabını bir araya getiren "Gün Doğmadan", 2000'de yayınlanmış.

Biz, bir hata içindeysek, kitaplarının ilk basım tarihleri mevcuttur. Kimi kitaplar 1968'de kimi 1969'da yapılmış.

Bu kitapların numaralandırılması çok sonradan yapıldığı için, bizi eleştirmeye cürete soyunan kim ya da kimler ise, öncelikle keplerini önüne koyup düşünmelidir.

Kitaplarının ilki olan Ķörfez, 1959 Tarihlidir. Bu kitap, sonra iki kitapla bütünleştirilmiş olduğu için zikredilmemiştir.

1968'de hangi kitabının hangi ayda basıldığını, otuz sene öncesinde bilmemiz mümkün değildi.

Sadece gözümüzün üstünde kaşımız olduğu için, eleştirmeye kalkan, öncelikle bilgisinin ne olduğuna dair kendinden emin olmalı ki eleştirisinde haklı olsun.

Bu hususta bizi uyaran olsaydı, izahatını yapar, bizim yanlışlarımızı bulmak için can atanların müfterî konumuna düşmesine engel olurduk ki akacak kan damarda durmayacağı için, düştükleri durum, kaderlerinde olmalı. Öfkeyle kalkanın zararla oturacağını ifade eden büyüklerin sözünü dinlememek, kötü sonuçlar verir .

Bilmekteyiz ki bu olanlar ve olacak ithamların kaynağı, Sezai Karakoç'un Ergani'de tespit ettiğimiz, bu güne kadar saklı duran, ele alınmayan doğduğu ev, çocukluğunun geçtiği sokaktır.

Biliyoruz ki bunun kaynağı, tabelasında Sezai Karakoç Müzesi ifadesiyle Hükümet Eski Konağı içinde yer alan Sezai Karakoç Odası arasındaki çelışkiyi ifademizdir.

Yazdıklarımız ortada dururken, arkasında durmayacağımız sözümüz yok, olmadı, olmayacak...

Tedbir olarak yayından kaldırdığımız, hatalı bilgi verdiğimizinden kuşku duyduğumuz makalemizin paylaşımını tekrar Karakoç'u sevenlerle buluşturacağız...

Doğduğu ev yerine yeni bir evin yapıldığı iddiası söz konusu. Bu alanın o dönem gereği ağıl olarak kullanıldığı iddiası da var.