Yaşadığımız Ortadoğu coğrafyası yıllardan beri hep kan gözyaşı hakim oldu  hiçbir gün bu coğrafyada eksik olmadı.  Gün gittikçe insanların yaşam umutları azalmaya başladı. Barışa daha fazla ihtiyaç olduğunu bir asırda yaşamaktayız. Bu barışın sadece Kürtler, Türkler, Araplar, acemler, Sünni, Alevi, Şii, Müslüman, Yahudi, Ermeni, Ezidi, Hıristiyan için değil insan olan herkese barış lazım  sadece bir millete değil yer yüzünde ki bütün milletlere lazımdır.

Barış herkes için lazım  dedik bilhassa  İslam dinini kabul eden her yerde ve her zaman barışa önem vermiş İslam dini insanların öldürmesine karşı her zaman mücadele etmiş. Her şeyden önce İslam insan hayatına önem vermiş her şey Allah insanlar için yaratmış, dünyadaki her şeyi insanların kullanımına sunmuş. Oysa insanlar Allaha şükür temek yerine birbirlerini kanını akıtıyorlar. Buda İslam felsefesine aykırılık  teşkil eden bir durum ortaya çıkıyor.

Barışı yakalamak barışın gereğini yerine getirmek insanlık görevidir. Barış için haykıran ister erkek ister kadın olsun fark etmez yeter ki barış gelsin. Barışın gelmesi için annelere en büyük görev düşer.

Anneler  ne zorluklarla büyütmüş oldukları gencecik çocuklarını gözlerin önünde kayıp ediyorlar. Oysa anneler  çocuklarını ülkesine milletine faydalı olsun diye yetiştirmişler. Birbirini öldürmek için yetiştirmemişler.  Ölen gencecik fidanlar arkalarından gözü yaşlı ailelerin bıraktığını bu aileler her gön çektikleri acıyı ancak Allah bilir,aileler ve  anneler bilir.

Barış için yapılan bütün çağrılar önemlidir bu çağrı kimden gelse gelsin. Barışa bilhassa bizim yaşadığımız bölgenin en fazla ihtiyaç duyduğunu belirtmekte yarar vardır.  Bu bölgeye barışın gelmesini ile en temel insani hakların arasında yer almakta olan insan yaşamı için önemli olduğunu. Barışın gelmesi anneler için pek sevindiricidir en acıyı çeken annelerdir. Anneler bu gencecik çocuklarını ne zorluklar altında yetiştirdiği kendileri bilir başkası bilmez.

Anneler bu akan kanda en çok bedel ödenen ve bu acıyı çekenler arasında ilk sırayı alıyorlar.

Annelerin yapılacak bütün çağrılarına can alıcı ile kulak vermeli.  Anneler fark  etmez Kürt olur, Türk  olur Arap olur milleti ne olursa olsun bu çağrı kimden gelse gelsin  bu çağrıya dünya kulak vermeli.

Annelerin sağduyu çağrısıyla kalmamalı, çıkan olaylara engel olmak için anneler devreye girmeli. Anneler bu akan kandan nice yiğit evlatlarını kaybettiler. Bu yiğit evlatlar yetiştirmek o kadar kolay değil. Bir daha bu evlatlarını kayıp etmemek için barışta anneler yer almalı. Annelerimiz bunca yıl ciğerleri yanıyor bari bundan sonra yanmasın ve bu barışta öncülük yapsın.

Annelerimiz arasında fark yapmamak lazım ister Müslüman ister gayri Müslim olsun hep birlikte hareket etmeli barışı getirmeli. Annelerimiz bizlere öncülük yaptığı zaman bize doğru yolu gösterir yanlışı göstermez. Anneler bir işi yaptığında ilk önce evladını düşünür evladına bir şey gelmesin onun için barışta görev almalı anneler. Anneler bir daha yiğit evlatlarını toprağa gömmemek için barışta aktif rol ve yer almalı. Bilhassa İslam annelere en fazla değer veren din olduğu için annelerimiz bu barışta erkeklerden daha fazla yer almalı.

Annelerimizde olmasaydı, bizler olmazdık. Onun için annelere kulak verelim sözlerini dinleyelim.  Anneler çoktan bu akan kan için bölgemizdeki kardeşler arasında barışı sağlamalıydı. Kürdü, Türkü, Acemi, Zazası, Arabı, Lazı, Çerkezi ve sayamadığın bütün annelerin bu akan kardeşkanı, evladını yitirmiş bu acıyı sonlandırmak için hep birlikte el ele vermesi lazım, bölgenin barış, tesisi ve mimarı olması lazım.