Siyaset, liyakat, ehliyet, hizmet, milletin günlünü kazanmak, yasaklar, demokrasi, Adalet, yolsuzluk ve yoksulluk kavramları bugün artık içi boşaltılmış soyut söylemler oldular.

Siyasi partilerin amacı Türkiye'nin tüm bölgelerinde, hitap ettiği seçmenlerin oylarını almak veya aldığı oyları bir önceki seçime nazaran biraz daha arttırabilmektir.

Ülkenin bazı bölgelerinde oylarını yüzdelik dilim olarak arttırmış fakat başka bir bölgede bir önceki seçimde aldığı oyların oranında azalma meydana gelmişse mevcut iktidar ve siyasi partinin yapılan hizmet ve politikalarını gözden geçirmesi, eksik ve yanlışları üzerinde düşünmesi gerekiyor.

Bilinen bir realitedir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yarışan iki parti var. Biri HDP, diğeri ise AK Partidir. Başka partilerin varlığı yokluğu belli değil. Yeni kurulan partiler için ise yorum yapmak henüz erken.

HDP'nin durumu ortada, her ne kadar seçimlerde bölgede birinci parti olarak çıksa da bölgesel ve marjinal bir parti olmaktan kendini kurtaramadığından tüm Türkiye’ye hitap etmesi ve partiyi iktidara taşıması mümkün değildir.

HDP Güneydoğu Anadolu bölgesinde yerel bazda yıllardır birçok belediyeyi almasına rağmen, millete hizmet yolunda pek de iç açıcı bir karnesinin olmadığı ortada. HDP’nin gelecek nesillere bırakacak bir eseri olmamasına rağmen bölge insanının bu kadar oyunu alması, üzerinde düşünülmesi gereken sosyal bir olgudur.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde bölge halkından teveccüh gören bir diğer parti de AK Parti’dir. AK Parti Türk siyaset sahnesine 2002 yılında çıktı. Fazilet Partisi’nden ayrılan MTTB ve MGV geleneğinden gelen yerel yönetimlerde başarılı olan bir ekibin öncülük ederek kurduğu bir partidir.

AK Parti kurulurken üç şey hedef olarak belirlendi. Üç Y, yani Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar ve bunun yanında istişare. AK Parti'yi kuran kurucular rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan ekolünde eğitim alarak yetişmişlerdi. İslam'da istişarenin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu çok iyi biliyorlardı.

AK Parti, iktidarının ilk yıllarında üç Y ve istişareye önem verdi mi? Evet bence önem verdi. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan halkın da teveccühünü alarak, Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde oy oranını ciddi biçimde arttırdı.

Fakat sonraki yıllarda ne olduysa, Güneydoğu’da bu teveccüh azalmaya ve kaybolmaya başladı. En son yapılan yerel seçimlerde hemen hemen birçok büyükşehir belediyesini HDP’li veya CHP’li belediyeler kazandı.

Maalesef  görünen,AK Parti’de oy düşüşü sadece Güneydoğu Anadolu bölgesinde değil birçok bölgede yaşandı.

18 yıldır iktidar olan AK Parti genel yönetiminde, kuruluş aşamasında yer alan bir kaç kişi hariç hiçbir değişiklik olmadı. Milletin teveccühünü alan bir parti bazı bölgelerde oy oranının azalması, bazı bölgelerde ise bu oranın korunması, bir yerlerde yanlış politikaların yürütülmesindendir.

AK Parti Türkiye'nin partisi olma gerçeğini her kesimi kucaklayarak devam ettirmeli.  Son zamanlarda ise sadece bazı kesimleri içine almış olduğu görülüyor.

Sosyolojik bir gerçektir.AK Parti’ye verilen oyların büyük kısmı lidere verilen oylardır. Son yapılan başkanlık seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'a verilen olaylar Parti'nin oylarından daha fazla.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde veya bölgede, örneğin Diyarbakır’da oy oranı yüzde 40'lardan yüzde 17'lere neden düştü. Yapılan bu kadar hizmete karşılık aldığı oy oranının bu olmaması gerekmezmiydi?

Güneydoğu Anadolu bölgesinde seçmen neden halen HDP'ye oy veriyor?

Daha önceki yıllarda terör örgütü PKK'nın bölge insanların üzerine baskı kurduğunu, HDP'ye verilen oyların silah zoruyla verildiği iddia ediliyordu. Fakat gel gör ki son yapılan başkanlık ve yerel yönetim seçimlerinde terör örgütünün bir etkisi olmadı.

Güneydoğu Anadolu bölgesindeki seçmen batı illerindeki seçmenin gibi düşünmüyor. Bölge seçmeni siyaseti iyi okuyor ve örneğin başta Diyarbakır’da bilinçli seçmen profili ağırlıktadır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan seçmen bölgeye yapılan hizmetin; Ankara, İstanbul, İzmir ve Gaziantep gibi ilerden 75 yıl sonra geldiğini düşünecek kadar genel bir analiz ve perspektiften bakıyor.

Bölgedeki AK Parti il ve ilçelerdeki yönetim ve temsilcileri bu seçmen profili karşısında yeterli donanıma sahip olamadı. AK Parti’nin bölgeye yönelik yapıcı ve kalkınmaya yönelik politikalarını bölge halkına hakkıyla anlatamadığı gibi bugün de halen anlatamamaktadır.

AK Parti kalesinde Güneydoğu Anadolu bölgesinde politika yapan aktörlerin siyasi kirlilik, şaibe, halktan ve seçmenden uzak, yolsuzluk ve rant ile anılmaları bölge için tarihi bir talihsizliktir.

Varlıkları ve yoklukları belli olmayan il ve ilçe yöneticileri genel itibariyle Güneydoğu Anadolu bölgesinde özellikle Diyarbakır’da yaşayan seçmenleri veya HDP'ye oy veren vatandaşları kazanmak için ne gibi adımlar attı? Ne gibi çalışmalar yapıldı? Sorusunun cevabı kocaman bir ‘’HİÇ’’ ise yorumu size bırakıyorum.