Uzun zamandan beridir dünyanın gündemini meşgul eden ABD seçimlerini nihayet geride bıraktık. ABD halkı sandık başına gitmesi ile seçimi dünya gündeminden çıkararak kendi başkanlarını seçtiler.

Bu seçim ABD’de yaşayanları ilgilendiren bir seçimdi. Onlar kendi yöneticilerini seçmek için sandık başına gidiyorlardı. Dünyadaki devletleri ne ilgilendiriyor. Sanki dünya lideri seçiliyor. Oysa ABD’de diğer dünya ülkeleri gibi kendi liderini ve kaderinin seçimini yapıyor. Dünyadaki ülkelerin kaderini sanki ABD’deki seçimler ve bu seçimle başa gelecek olan başkan belirliyormuş gibi tüm dünya pür dikkat kesilmişti seçime. Yok, bu gelecek şu olacak derken aylardır yorumlar anketler havada uçuşuyordu.

Aslına bakarsan şimdiye kadar ABD’da yapılan seçimlerde iki dönem demokratlar iki dönem cumhuriyetçiler iktidara gelmiş ve ülkeyi yönetmişlerdir. Şimdiye kadar bu gelenek bozulmamış kendi aralarında sıra ile ABD’yi yönetiyorlar. Seçilen başkanlar gelip geçicidirler. Asıl olan ABD politikasıdır. Bıden  da gelse, Trump da gelse ABD politikası aynen devam edecek. Politikası değişmedikten sonra ne fark eder, ikisinin de görevi dünyada daha fazla insan ölsün diye çaba sarf ediyorlar, başka da görevleri yok.

ABD başkanlarını şimdiye kadar insanlık için ne yapmışlar. Hep insanları ve insanlığı yok etmek için kendilerine verilen görevi yerine getiriyorlar. Kim seçilirse seçilsin ABD vatandaşlarının güvenliği ve refahı için çalışır. Başka insanların refahı için değil.

 ABD seçime giderken bazı insanlar ekranları işgal ederek yok Bıden  seçilirse  Türkiye için kötü olur, yok Trump seçilirse Türkiye ilişkileri acısında daha iyi olur yorumları yapıldı. İkisi de gelse Türkiye ve Müslümanlar için bir şey değişmez.  Sanki biri Müslüman’dır diğeri kâfirmiş gibi spekülasyonlar yapılıyordu. İkisi de kâfirdir, küfür ehlidir. Ne Türkiye’ye ne de Müslümanlara dost olmaz düşman olur fikri mevcuttur. Sanki biri yedi defa hacc’a gitmiş tövbe etmiş diğeri hep dinsiz, katil, barbar olarak lanse ediliyordu. Oysa ikisi de ABD halkının çıkarı için her şeyi kendilerine mübah sayanlardandır. İkisi de dinsiz, katil, barbar, vampir Müslüman düşmanıdır. Hiç birinin diğerinden bir farkı yok.

ABD seçimi oldubitti.  ABD’liler kendi başkanlarını seçtiler. Ne oldu ne değişti. Bana soracak olursanız hiçbir şey değişmedi. Sadece 20 Ocak’ta Trump gidecek, Bıden gelecek. İsimler değişiyor politika yine aynı kalıyor. Kan akacak, Müslümanlar ölecek, coğrafyamız diken üstünde ve parçalanma ile karşı karşıya olacak.

ABD halkı seçimini yaptı. Bizim coğrafyamızda bir şey değişmedi. Yine kan akacak, gözyaşı akacak, Müslümanlar vatansız kalacak, Ahmet Mehmet’in evi yıkılacak, Ammarlar, Musablar, Hüseyinler göç ettirilecek. Aylan Kürdi’lerin cesetleri sahile vurulacak. Hamzalar Aliler ölecek. Yerinden göç eden ölen gençler hep devam edecek. Hani bir şey değişmedi. Aynı tas aynı hamam devam ediyor. Bir değişiklik oldu mu, hayır olmadı, olmayacak.

ABD halkı kendi başkanını seçti. Dünyada ekonomide kendisi kazanıyor. Parası değer kazanıyor diğer dünya devletlerin parası değer kaybediyor. Hep kendileri kazanıyor, hiçbir zaman kayıp edenlerle olmamışlar. Hep kazanan taraf olmuşlar. Bunda bir terslik var, herkes ABD halkı için çalışıyor. Onlar yerinde oturuyor, diğer dünya ülkeleri köleler gibi ABD halkı için çalışıyor, onların refahı için çabalıyorlar.

Yine akan kan Müslüman coğrafyasında değil miydi? Hangi Avrupa ülkesinde veya ABD eyaletinde bu coğrafyada akan kan kadar kan akmıştır. Müslümanlar hiçbir yerde özgür değillerdir. Hep zulüm ve işkence altındadırlar.  ABD halkı kendi başkanlarını seçti. Dünyaya barış huzur gelecekti. Hiçbir şey gelmedi. Hani ABD başkanı seçimi yapıldı. Ortadoğu’da kan gözyaşı duracaktı. Kan gözyaşı aynen devam ediyor, belki daha da artacak.

Sonuç olarak; olayın aslına bakacak olursak bu yapılan seçimler insanları kandırmak ve kendi halkının çıkarını korumak için kim gelirse gelsin hiçbir şey değişmeyeceği imajı vermektir.

Ne zaman Müslümanlar kendi kendini yönetecek konuma gelirse o zaman her şey değişir. Ne zaman Müslümanlar Hz. Peygamberin gerçek yolunu takip ederek kâfirlerin dostluğundan vazgeçerlerse, işte o zaman her şey düzelecek. Bugün ABD’nin değil Müslümanların bir lidere ihtiyacı var. Asıl konuşmamız ve tartışmamız gereken konunun bu olması gerekir. ABD başkanlık seçimi değil. Ne zaman Kur’an-ı Kerim’in hükümleri anlar ve hayatımızda tatbik edersek, dünyada hakim kılarsak ve bu hükümler icra edilirse işte o zaman hem insanlar ve hem insanlık bu vahşi kapitalist düzenden kurtulmuş olur. İnsanlığın refahı ve huzuru için bundan başka çare yok. Dünyadaki bütün kanunlar insanların huzuru için değil kapitalist düzeni korumak içindir. Değişmeyen ve gerçek hukuk Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’e bağlı olduğumuz müddetçe sapmayacağız ve huzur bulacağız. Kalın sağlıcakla…