Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Diyarbakır’da Festivalin Ardındaki Gerçekler ve Şehrin Çelişkili Tablosu
Tarih: 14-10-2024 00:03:00 Güncelleme: 14-10-2024 00:03:00


 

Diyarbakır (Sur Yolu) Kültür Festivali, renkli görüntüler ve coşkulu müziklerle şehri hareketlendirmiş olabilir, ancak arka planda daha derin ve göz ardı edilemeyecek sorunlar yatıyor. 

Gençlerin eğlenmek için sabırsızlandığı bu etkinlik, ekonomik krizin etkilerinin ne kadar derin olduğunu da gözler önüne serdi. 

Yüzlerce genç, haftalardır ilk kez gülmenin ve eğlencenin tadını çıkarırken, bu fırsatın yokluğunun aslında ne kadar uzun süredir devam ettiğini göstermiş oldu. 

Evet, eğlenmek ve biraz olsun rahatlamak herkesin hakkı; fakat bu festivalin ardında, Diyarbakır’ın gençleri için yaşamın ne kadar zorlaştığını da görmek gerekiyor.

 Eğlenceden Mitinglere Diyarbakır’ın Çelişkili Hafta Sonu 

Diyarbakır’da hafta sonu boyunca bir yanda müzik ve eğlence dolu anlar yaşanırken, diğer yanda siyasî hareketlilik göze çarpıyordu. 

Festival alanında gençlerin neşesi sokakları doldururken, aynı saatlerde kentin başka köşelerinde düzenlenen mitingler ve siyasi gösteriler, Diyarbakır’ın yalnızca bir eğlence şehri olmadığını, aynı zamanda politik tartışmaların merkezi olduğunu hatırlatıyordu.

 Diyarbakır’da düzenlenen bu tür etkinlikler, şehrin hem sosyal hem de siyasi yaşamındaki bölünmüşlüğü ve karşıtlıkları açıkça ortaya koydu.

Bir yanda HUDA-Par’ın Gençlik Haftası etkinlikleriyle kutlama yapan bir kitle, diğer yanda farklı siyasî partilerin düzenlediği yürüyüş ve mitingler…

 Şehirde birbirine zıt iki dünya, aynı anda var olmaya çalışıyor.

 Eğlenceye katılan gençler şehrin meydanlarını doldururken, siyasi mitingler ve protestolar ise başka bir Diyarbakır gerçeğini hatırlatıyor: 

Bu şehirde huzur ve özgürlük arayışı halen tam anlamıyla karşılık bulmuş değil.

 Siyasi Partilerin Diyarbakır’daki Yüzeyselliği ve Halkın Sessiz Çığlığı 

Bugün Diyarbakır sokaklarında miting düzenleyen siyasi partilerin, halkın gerçek sorunları karşısında ne kadar yetersiz kaldığı ortada. 

Kitlelerin ilgisi çekilmeye çalışılıyor, fakat halkın büyük bir kısmı bu partilere güven duymuyor ve temsil ettikleri değerlerle bağ kuramıyor.

 Bu yüzden, Diyarbakır’daki gençlerin eğlenceye olan ilgisi bir kaçışın ifadesi haline geliyor. Gerçek gündemden uzaklaşmak için sığınılan bu alanlar, siyasi partilerin halka ulaşmadaki başarısızlıklarının bir göstergesidir.

Kendilerini Diyarbakır’ın kaderini değiştirecek güç olarak gören bu partilerin, ne sokaklarda ne de meydanlarda aradıkları desteği bulamadıkları açıkça görülüyor.

 Diyarbakır’ın siyaseti, halkın gerisinde kalmış durumda; çünkü halk, yalnızca boş vaatlerle dolu söylemlere değil, gerçek çözümlere ihtiyaç duyuyor. Siyasi partilerin, kitlesel hareketlerin ve protestoların arkasında gerçek bir halk desteği olmadan yapılan her etkinlik, yalnızca bir gösterişten ibarettir.

 Diyarbakır’da Barışın Göstermelik Değil Gerçekten İnşa Edilmesi Gerekiyor 

Barışın Diyarbakır’da başlaması gerektiği sıkça dile getirilen bir söylem.

 Ancak bu söylem ne kadar samimi? 

Barışın gerçek anlamda tesis edilebilmesi için şehrin her köşesinde farklı seslerin bir arada yaşayabileceği bir düzen inşa edilmelidir.

 Diyarbakır’da görülen tablo, farklı görüşlere tahammülsüzlüğün hala yaygın olduğunu, karşıt görüşlerin hoşgörüyle karşılanmadığını ve şehrin bir araya gelmekte zorlandığını gösteriyor.

 Şehirdeki siyasi aktörler ve yönetim mekanizmaları bu gerçeği görmezden geldikçe, barışa ulaşmak bir hayal olarak kalmaya devam edecektir.

Özellikle, Diyarbakır il yönetiminin aldığı bazı kararlar ve valilik etrafındaki bazı isimlerin hataları, şehrin genel huzuruna ve yönetim anlayışına ciddi zararlar veriyor. 

Halkın beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda kararlar alınmazsa, şehrin ruhu ve toplumsal dengesi daha da zedelenecektir.

 Diyarbakır’ın gerçek ruhuna, sokaklarındaki çeşitliliğe ve halkın farklılıklarına saygı duyulmadıkça, barışın bu şehirde kalıcı olmasını beklemek safdillik olacaktır.

 Kaderimizi Kendimiz Belirlemeliyiz 

Diyarbakır’ın geleceği yalnızca siyasi partilerin eline bırakılamaz. 

Halk olarak şehrin kaderini belirleyecek adımları atmak bizim elimizde. 

Yasakların ve baskıların arttığı bir ortamda, özgürlük ve demokrasiye olan inanç daha da güçlendirilmelidir. 

Bu şehirdeki her bireyin sesini duyurabileceği, görüşlerini ifade edebileceği ve kültürel etkinliklere katılabileceği bir ortam yaratılmalıdır.

 Bugün Diyarbakır’da barış ve huzur talep edenler olarak, farklılıklara tahammül göstermeli ve Diyarbakır’ın gerçek ruhunu ortaya çıkarmak için el ele vermeliyiz.



Bu yazı 5519 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI