Belediyecilik, bir şehrin temel hizmetlerini yerine getirme yeridir, siyaset yapma alanı değil. Ancak bugün Diyarbakır’da siyasetin, belediye hizmetlerinin önüne geçtiği ve halkın ihtiyaçlarının göz ardı edildiği bir tabloyla karşı karşıyayız.

Diyarbakır halkı, yıllardır hizmete susamış bir durumda. Yapılan hizmetler, büyük eksikliklerin ancak bir kısmını giderebiliyor.

 Şehrin ulaşımı başta olmak üzere pek çok alanda ciddi sorunlar yaşanıyor. 

Siyasiler, parti farkı gözetmeksizin bir akşam pazar yerlerini ziyaret etse, halkın durumunu yerinde gözlemlese, belki halkın gerçek sorunlarına dair bir fikir edinebilirler.

 Pazar yerlerinde yere dökülen sebze ve meyveleri toplayan insanları görmek, halkın ekonomik krizle nasıl başa çıkmaya çalıştığını anlamak için yeterli bir tablo sunar.

Kış kapıya dayanmışken, ekonomik kriz Diyarbakır halkını daha da zorluyor.

 Halk, yüksek fiyatlar ve gelir yetersizliği altında ezilirken, siyasilerin tek derdi hâlâ kendi kazançları. Ancak siyaset, kazanç yeri değil, halka hizmet etme yeridir.

 Siyasetçiler, halkın yanında olduklarını samimiyetle göstermediği sürece, halk da onları desteklemekten geri duracaktır.

Bugün birçok aile, aylarca evine et alamıyor, meyve tüketemiyor. 1 kilo domatesin 120-130 lirayı bulduğu bir ortamda, halkın temel ihtiyaçlarını karşılaması imkânsız hale gelmiş durumda.

 Böyle bir durumda, siyasilerin halkın yanında olduğunu göstermek için ev ziyaretleri yapması, halkın sıkıntılarını yerinde dinlemesi ve bu sorunlara çözüm üretmesi gerekiyor.

Muhalefet ise maalesef halka umut vermiyor. Halkın ekonomik sorunlarına çözüm üretecek adımlar atılmadığı gibi, bu sorunlarla yeterince ilgilenilmiyor. 

Diyarbakır gibi bir şehirde, insanlar birbirini tanır; kimin maddi durumunun düşük, kimin zorluklar içinde olduğu bilinir. Bu nedenle, halkın sorunlarını anlamak için siyasilerin halkla birebir temas kurması, insani değerler çerçevesinde hassasiyetle hareket etmesi gerekmektedir.

Hizmet eden siyasiler halkın gönlünde taht kurar. Ancak bunun için rant peşinde koşmaktan vazgeçip halkın gerçek sorunlarına eğilmeleri şart. Aksi takdirde, halk bu ekonomik krizden kim çıkarırsa ona destek verecektir. Bu çağrımız, tüm siyasi partilere ve yanlış yapan herkese yöneliktir.

Bir de hatırlatalım. İlk kez seçimlerden önce tüm partilerin belediye adaylarına bir sorumuz vardı: Projeleriniz arasında Halk Ekmek var mı?

Bu seçimler Mart ile bitti. Seçimleri kazanan yerel yönetimlerin belediye başkanları şimdi ne der?

Köşemiz, cevaplara açıktır.

Bu şehirde vatandaş, en azından ekmeği ucuza alabilsin!..