Diyarbakır, yıllardır hem büyükşehir belediyesinin hem de merkezi yönetimin hizmetlerini yakından izliyor, eleştiriyor ve yapılan iyi işleri takdir ediyor. 

Bugün, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemde yaptığı önemli bir adımı değerlendireceğim: halk lokantaları. 

Belediye, özellikle ekonomik sıkıntıların yoğun olduğu bir dönemde iki halk lokantası açarak memurundan emeklisine, işçisinden öğrencisine kadar geniş bir kesime hizmet sunuyor. 

Bu tür projeler, küçük gibi görünse de halkın gönlünde büyük yer tutuyor. Çünkü belediyecilik sadece altyapı projelerinden ibaret değildir; halka dokunmak, onun ihtiyaçlarına kulak vermek ve günlük yaşamını kolaylaştırmak da belediyeciliğin temel unsurlarındandır.

Ancak burada dikkat çekmek istediğim nokta şu: yıllardır kayyum yönetiminde olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi neden bu tür projeleri hayata geçirmeyi düşünmedi? 

Halka dokunan hizmetlerin eksikliği, sadece yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda halkla ilişki kurma becerisinin eksikliğidir.

Bu noktada, geçtiğimiz günlerde gündeme gelen Oğlaklı TOKİ sorununa da değinmek istiyorum.

 Deprem mağduru insanların yerleştirildiği bu bölgede yaşanan doğalgaz sıkıntısı, devletin yerel yönetimle iş birliği yapmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösteriyor. 

12 Kasım 2024’te AFAD İl Başkanı İlhami Çakmak ile yapılan görüşmede bu sorun dile getirilmiş olmasına rağmen hâlâ bir çözüm üretilmiş değil.

Böylesine insanî bir meselede hızlı ve etkin bir dönüş yapılmaması, hem devlete hem de idareye olan güveni zedeliyor.

Halkın sorunlarına eğilen ve çözüm arayan siyasetçileri takdir etmek gerekir. 

Oğlaklı TOKİ ile ilgili girişimlerde bulunan AK Parti milletvekillerine Diyarbakır halkı adına teşekkür ediyorum.

 Ancak bu teşekkürün sürdürülebilir olması için halkın diğer sorunlarına da aynı hassasiyetle yaklaşılması gerekiyor.

Hem yerel yönetimler hem de merkezi idare, halka dokunan projelere öncelik vermelidir.

 Diyarbakır,  hizmet bekliyor, sorunlarının çözümünü görmek istiyor. 

Unutulmamalıdır ki, halka dokunmadan siyasi tablonun değişmesi mümkün değildir. 

Halkın sesine kulak veren, sorunlara çözüm üreten her adımı desteklemek, eleştirilmesi gereken noktaları da dile getirmek bizim görevimizdir. Çünkü belediyecilik, halkın gönlünde yer etmektir.