escort bayan
Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Kitabın Bir Kısmını İnkar Edenlerin Dramı
Tarih: 13-12-2024 00:03:00 Güncelleme: 13-12-2024 00:03:00


 

Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu hal, geçmişte yaşanmış, tarihe mal olmuş bir mesele değil; aksine, her gün yeniden karşımıza çıkan acı bir gerçekliktir.

 Rabbimizin bize gönderdiği kitabı bütünüyle kabul etmeyip, işimize geleni uygulayıp, işimize gelmeyeni görmezden geliyoruz.

 Allah soruyor: "Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?" Bu soruyu hepimiz kendimize sormak zorundayız.

 Çünkü bu durum, sadece bireysel olarak değil, toplum olarak da bizi bir çöküşe sürüklüyor.

Bir anekdot aktarmak istiyorum: Kaplıcalara gitmiştim, orada bir adamın pansiyonunda kaldım. Namazında, abdestinde, dürüst ve hoş bir adamdı. 

Bir gün yanıma geldi ve dert yandı: "Hacı, ben ne yapacağımı şaşırdım. Namaz kılan insanlar geliyor. Sabah namazını kılıyoruz, ama biraz sonra bakıyorum ki, bu insanlar tesettüre uymayan bir şekilde, şortla, vücutları açık bir halde hamama giriyorlar. Dayanamayıp birini çağırdım ve sordum:

 ‘Bu nasıl bir şey? Namaz kılmak farz olduğu gibi tesettüre riayet etmek de farz değil mi?’ 

Adamın yüzüme baktığını gördüm, ama bir şey diyemedi."

Sonra devam etti: “Bir gün o adamlardan birine şöyle bir test yaptım.

 Dedim ki,:
-Gel, bahçeme bir tavuk gelmişti, onu tuttum kestim, pişirdim. Beraber yiyelim, kimseye haber vermeyelim.

Adam bir irkildi:

-Hacı, bu haramdır, çalıntı tavuğu yemek olmaz!’ 

Ona dönüp sordum:

-Peki çalıntı tavuğu yemek haram da açık saçık bir şekilde hamama girmek helâl mi? Bu nasıl bir çelişki?

 Bu olay, maalesef pek çok Müslümanın düştüğü ikilemi özetliyor.

 Müslümanlar, hayatlarının bazı alanlarını Allah’a teslim ederken, diğer alanlarda Allah’ı yok sayıyorlar.

 Kazanırken Allah’ı unutuyorlar, harcarken hatırlıyorlar. 

Veya harcarken düşünceli davranıp, kazanç yollarında hiçbir helâl-haram sınırı gözetmiyorlar. 

Bir baba, kızının düğününde gelinliğin tesettüre uygun olmasına dikkat ediyor, ama evinin eşyalarının helâl yolla kazanılıp kazanılmadığını sorgulamıyor.

Bu nasıl bir iman anlayışıdır? 

Hayatımızın bir kısmında Allah’ı baş tacı ederken, diğer kısmında O’nun hükümlerini yok saymak nasıl bir tutarsızlıktır?

 Rabbimiz buyuruyor:

 -Kitabın bir kısmına inanırsınız da bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?

 Eğer böyle yapıyorsanız, bilmelisiniz ki Allah’ın hükmü açıktır:

-Bunu yapanlar için dünyada rüsvalık, ahirette ise şiddetli bir azap vardır.

Bugün ümmet olarak yaşadığımız zilletin sebebi tam da budur.

 Allah’ın kitabını, hayatın bütününe hâkim kılmak yerine, kendimize uygun olanı seçip diğerlerini görmezden geliyoruz. 

Bir kooperatif faizliyse, mimarlık veya mühendislik yapmayı reddediyoruz, ama başka işlerde aynı hassasiyeti göstermiyoruz. 

Allah hayatımızın bir bölümüne karışıyor, diğer bölümlerde sanki yokmuş gibi davranıyoruz.

Bu parçalı din anlayışı bizi felakete sürüklüyor. Müslümanlar, kendi arzularına göre bir din inşa ediyor. 

Allah’ın hükümlerine "Bu çağda olmaz," diyerek karşı çıkanlar, aslında şunu demiş oluyor: 

-Ya Rabbi, sen bu kitabı indirdin ama eksik bıraktın. Ben bunu düzelteyim.

Bu kibir, bu akıl vermeye kalkışma bizi hem dünyada hem de ahirette rüsvalığa mahkûm etti.

Bugün sokaklara bakın. Müslüman kadınların, kızların hali içler acısı. Anneler, babalar çocuklarının ahlakını değil, düğün salonunu, gelinliğini, altın takısını düşünüyor. 

Komşuluk ölmüş, yardımlaşma bitmiş.

 Zengin fakiri, fakir zengini kıskanıyor. 

"Faiz haram "diyoruz ama kredi kartları cebimizde.

" Helâl" diyoruz ama kazancımızın kaynağına bakmıyoruz. 

Bu çelişkilerle nasıl bir kurtuluş bekliyoruz? 

Bu ümmetin yeniden ayağa kalkması için tek yol var: 

Allah’ın kitabını bütünüyle kabul etmek ve hayatımızın her alanında uygulamak. 

İşimize gelen ayetlere sarılıp, işimize gelmeyenleri görmezden gelerek ne bu dünyada ne de ahirette başarıya ulaşabiliriz.

Ey Müslümanlar! 

Artık kendimize gelmeliyiz. 

Allah’ın kitabı elimizde, ama biz ondan uzak yaşıyoruz. 

Bugünümüzü rüsva eden bu tavrı bırakmadıkça, yarınımız da karanlık olacaktır. 

Allah’ın hükmünü hayatımızın her alanına hâkim kılmadıkça, ne dünyada ne de ahirette kurtuluşa erebiliriz.

 Rabbimiz bizi uyarıyor: 

-Kitabın bir kısmını kabul edip, bir kısmını inkâr edenler, dünyada rüsvalığı, ahirette ise azabı tadacaklardır.

 Öyleyse sorumluluğumuzu yeniden hatırlayalım.

 Kitabın tamamını hayatımıza hâkim kılalım.

 Yoksa bu zillet, bu çöküş, bu rüsvalık bizi yok edecek. 

Rabbim bizi affetsin ve doğru yola iletsin!



Bu yazı 3139 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI