Namuslular, adalet arayanlar ve vicdan sahipleri; cesaret göstermezseniz, namussuzlar her şeyi yapar ve kötülük yayılır.

Dün Diyarbakır'da 21 gündür kayıp olan, hiçbir suçu olmayan, hayatının daha çocukluğunda kızımızın cansız bedenine ulaştık.

Türkiye’de çocuk cinayetleri ne yazık ki ilk değil ve her geçen gün artıyor.

 Bu namussuzluğu yapan insanlara karşı caydırıcı cezalar getirilmediği sürece, benzer vakaların önüne geçemeyeceğiz.

Bu küçücük kız çocuğunun suçu neydi?

 Kur’an kursuna giderken, eve dönerken yolunu kestiniz ve onu hayattan kopardınız.

Bu kızın tek arzusu Kur’an kursuna gitmekti; tertemiz, masum bir hayatı vardı.

Diyarbakır her geçen gün, insanların güvenle yaşayamayacağı bir zemine mi dönüşüyor?

İstenen ne?

Kurgulanmak istenen ne?

 Bu olay karşısında sessiz kalırsak, adalet yerini bulmazsa, bu suçları işleyenler hak ettiği cezayı almazsa yarın aynı olaylar çocuklarımızın başına gelebilir.

Vicdan sahibi olanlar, adalet arayanlar, İslam’ın hak ve hukuku savunanlar neredesiniz?

 Diyarbakır’da 8 yaşında, yaşamın baharında katledilen Narin’in kanı yerde kalmamalı.

Bu kızcağızın tek suçu, çocuk olmanın savunmasızlığını taşımaktı.

Onu koruyamamak, adaleti sağlamakta başarısız olmak, hepimizin sorumluluğu.

Bu olay cezasız kalırsa, suçlulara bir prim verilmiş olur ve bu durum başka masumların hayatlarını tehlikeye atar.

Belirtelim ki devlet kurumları, aramayla taramayla üzerine düşeni haftalarca yerine getirdi.

Her şeyin en ince ayrıntılarıyla düşünüldüğü ve gereken ne varsa imkânlardan taviz verilmedi.

Gelin görün ki bu cinayeti plânlayanlar, sıradan kişi ya da kişiler değil görünüyor.

Türkiye’de adaletin sağlanması konusunda büyük bir güven sorunu yaşanıyor.

Bugün Diyarbakır'da yaşananlar da bu sorunun bir parçasıdır.

21 gündür köyde arama yapan emniyet güçleri, ellerinden geleni yaparak Narin’in bedenine ulaştılar. Ancak akıllarda pek çok soru işareti kaldı.

 Bu masum kızcağızı kimler, neden katletti?

 Adaletin sağlanması için daha kaç çocuğumuzun can vermesi gerekiyor?

Değerlere sahip çıkmadığımız sürece, Narin gibi gencecik çocukların ölümü her zaman gündemimizde olacak.

Unutmayalım ki, her sessizlik, suçlulara verilen bir cesarettir.

 Namuslular, vicdan sahipleri, adalet arayanlar, insanlık için çalışanlar; sesinizi yükseltin. .

Bu gibi olaylar karşısında cesur olun, çünkü sessiz kaldığınız her an, kötülüğün yayılmasına izin veriyorsunuz.

Biz, bu mücadeleyi vermedikçe, çocuklarımızın geleceği karanlığa hapsolacak.

Bugün Narin’in ölümüne sessiz kalanlar, yarın aynı acıyı yaşama riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Vicdan sahibi olan herkes, adaletin yerini bulması için ses çıkarmalı ve suçluların hak ettikleri cezaları almalarını sağlamalıdır.

 Bu bir toplumun namus borcudur.

Adaletsizliğe karşı sessiz kalmak, namussuzluğu besler ve çocuklarımızın hayatını tehlikeye atar.

Hepinizi Allah’a emanet ediyorum ve bu haksızlıklara karşı hep birlikte mücadeleye davet ediyorum.