Diyarbakır’da belediyeler tarafından işten çıkarılan işçilerin sorunları bir yıldır çözüme kavuşmayı bekliyor. 

Üstelik bazı belediyeler, ekonomik gerekçelerle işçi ve memur maaşlarında %25 oranında kesintiye gitmiş durumda. 

Kamu vicdanını yaralayacak bu tür uygulamaların, toplumsal dengeleri göz önünde bulundurarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği ortada.

Belediyelerden çıkarılan 871 işçinin hak arayışı, sembolik bir eylemle gündeme geldi. 

Nöbet çadırında yapılan açıklamada, Hak-İş, Hizmet-İş ve AK Parti İl Başkanlığı temsilcilerinin yer aldığı görüldü. 

Dikkat çeken nokta, eyleme katılımın yalnızca 20 kişilik bir grupla sınırlı kalmasıydı. 

İşçilerin, taleplerini daha geniş bir katılımla dile getirmesi hem kamuoyu yaratmak hem de karar alıcılar üzerinde daha güçlü bir etki bırakmak açısından kritik öneme sahipti.

Demokrasilerde toplumsal meselelerin çözümüne katkı sağlayan en etkili araçlardan biri, kitlesel dayanışmadır.

 Geniş katılımlı bir duruş sergilenememesi, yalnızca işçiler için değil, sendikalar ve ilgili siyasi aktörler için de bir eksiklik olarak değerlendirilmelidir.

 Toplulukların büyüklüğü, mesajın gücünü artırır; bu nedenle işçilerin daha organize ve yaygın bir şekilde hareket etmesi, hak arayışında önemli bir fark yaratacaktır.

Diyarbakır’ın gündemindeki bir diğer önemli konu ise bugün açılışı ile kapıları ziyaretçilerine açılacak  16. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı’dır.

 Tarım ve hayvancılık, bölgenin ekonomik omurgasını oluştururken, bu tür fuarlar şehrin ekonomik potansiyelini sergilemek ve dış yatırımları çekmek için önemli fırsatlar sunmaktadır. 

Fuarlar, aynı zamanda bir şehrin gelişmişlik düzeyini ve üretim gücünü temsil eden vitrinlerdir.

Bu bağlamda, hem yerel yönetimlerin hem de merkezi hükümetin fuara aktif katılım sağlaması büyük önem arz etmektedir. 

Tarım ve hayvancılık temelli ekonomilerin gelişimi, yalnızca Diyarbakır’ın değil, tüm bölgenin refahına katkı sunacaktır.

 Özellikle bölgedeki ekonomik hareketliliği artırmak için bu tür organizasyonlara yoğun katılım sağlanmalı, şehrin kalkınma vizyonu güçlendirilmelidir.

Diyarbakır’da hem işçi haklarının savunulması hem de ekonomik kalkınmayı hedefleyen projelerin desteklenmesi, şehrin geleceği adına kritik bir öneme sahiptir.

 Atılacak adımların, sadece bölge için değil, ulusal ölçekte bir model oluşturma potansiyeline sahip olduğunu unutmamak gerekir.