Diyarbakır’ın kalbi Sur, tarihiyle, kültürüyle,  medeniyet mirasıyla bugüne kadar hep ayakta kalmayı başardı.

Bugün Sur, ihmallerle, ilgisizlikle ve sorumsuzlukla boğuşuyor. 

Bu kadim şehir, kendi haline bırakılmış, sorunlar içinde kaybolmuş durumda. 

Yerel medya günlerdir yazıyor, çare arıyor. 

Ne yazık ki sesini duyan yok!

Sur’un içinde bulunduğu bu utanç verici durumun çözümü için kimin harekete geçmesi gerektiği çok açık. 

Sur Belediyesi’nin bir çözüm ürettiği yok, bu artık herkesin malumu.

 Büyükşehir Belediyesi ise kenti yalnızca izlemekle yetiniyor.

 Diyarbakır Valiliği, bu konuda neden sessiz?

 Gazetelerin manşetleri, halkın haykırışları, medyanın çırpınışları, birer ihbar niteliği taşımıyor mu? 

Halk soruyor: Diyarbakır Valiliği nerede?

DUMANLARIN ALTINDA TARİH BOĞULUYOR

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi, bugün dumanlar altında. 

Sokaklar, tarihi atmosferini yitirmiş, sis ve kirlilik içinde yok oluyor. 

Hava o kadar kötü ki göz gözü görmüyor. 

İnsanlar nefes almakta güçlük çekiyor. 

Sur’un tarihi dokusunu görmek, gezmek ve yaşamak isteyen vatandaş, bu dumanın içinde soluğu kaçmakta buluyor.

Ciğerler zehir soluyor, insanlar çaresizlik içinde bu duruma mahkûm edilmiş durumda. 

Bugün Sur’da yükselen bu duman, sadece havayı değil, tarihi de kirletiyor.

 Yerel yönetimler bu duruma neden müdahale etmiyor? 

Sur Belediyesi’nin sorumluluğu yalnızca halka hesap vermek midir? 

Neden bu dumanlara son vermek, insanları bu sağlık tehdidinden kurtarmak için harekete geçmiyor?

TARİHİ CAMİLERİN TUVALETLERİ BİLE ÜCRETLİ! BU NASIL HİZMET?

Sur’daki tarihi camiler, bu şehrin en büyük değerlerinden biridir.

Ne yazık ki, bu camilerin tuvaletleri bile halka ücretli hale getirilmiş durumda. 

Vakıflar Bölge Müdürlüğü, halkın dini ve tarihi mekânlara erişimini adeta engelliyor. 

Ücretli tuvalet uygulaması, halkın canını yakıyor, tarihimize saygısızlık yapılıyor.

Bu konuda Diyarbakır Valiliği nerede? 

Halkın bu haksızlığa karşı feryadı neden duyulmuyor? 

Valilik, bu konuda bir adım atacak mı? 

Yoksa bu ihmaller de görmezden mi gelinecek?

 Bu uygulama, halkın tarihine ve inancına vurulmuş bir darbedir.

VALİ NEDEN SESSİZ? HALK CEVAP BEKLİYOR!

Sayın Diyarbakır Valisi’ne soruyoruz: Sur’da yaşanan bu çürüme karşısında neden sessiz kalıyorsunuz? 

Miraç gecesi gibi önemli günlerde bile halkın arasında olmayan bir vali, bu kente nasıl fayda sağlayabilir? 

Valilik, bu şehirde yaşanan sorunlara çözüm bulmak için neden harekete geçmiyor?

Gazeteler her gün bu sorunları manşetlerine taşıyor. 

Yerel medya  bu problemleri yazıyor haykırıyor. 

Görüyoruz ki bu çığlıklar ya duyulmuyor ya da duyulmazdan geliniyor.

 Diyarbakır halkı, valisinden daha fazlasını bekliyor. 

Halk, çözüm bekliyor.

SEYYAR SATICILAR TARİHE EL KOYMUŞ DURUMDA

Bugün Sur’un diplerinde seyyar satıcılar köşe başlarını tutmuş, tarihi bir semti adeta işgal etmiş durumda. 

Sokaklar keşmekeş içinde. 

Seyyar satıcılar, tarihi sokaklarda düzeni bozmaktan öte, halkın güvenliğini de tehdit ediyor. 

Büyükşehir Belediyesi bu duruma neden müdahale etmiyor? 

Diyarbakır Valiliği, bu manzarayı görmüyor mu?

Bu durum yalnızca Sur’a değil, tüm Diyarbakır’a büyük bir zarar veriyor.

 Turizmi baltalıyor, halkın huzurunu yok ediyor.

 Bu manzaralar Diyarbakır tarihine ve şanına yakışmıyor.

DİYARBAKIR’IN ÇIĞLIĞINA SESSİZ KALMAYIN!

Sur, yalnızca bir ilçe değil, bir medeniyetin ve tarihin kalbidir. 

Eğer biz bu tarihimize sahip çıkmazsak, bizden sonrakiler bu mirası nasıl koruyacak? 

Bugün Sur’un içinde bulunduğu durum, bir çöküşün habercisidir.

 Yerel yönetimler, halkın sorunlarını çözmek yerine bu çöküşü izlemeyi tercih ediyor.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Diyarbakır Valiliği, Sur Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi, artık harekete geçin! 

Bu şehir, sessiz çığlıklarla daha ne kadar dayanabilir? 

Halkın sağlığını, tarihini ve geleceğini tehdit eden bu ihmallere son verin.

Diyarbakır halkı, bu şehrin tarihine ve kültürüne sahip çıkmak için mücadele etmeye devam edecek. 

Bu mücadelede yalnız bırakılmamalı. 

Basın sesini yükseltiyor.

 Şimdi sıra yöneticilerde.

 Artık sessiz kalmayın, Diyarbakır’ın çığlığına kulak verin!