Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Diyarbakır’da STK’lar Kimin İçin Var?
Tarih: 01-02-2025 00:03:00 Güncelleme: 01-02-2025 00:03:00


 

Sivil toplum kuruluşları STK... 
Adı üzerinde, halkın sesi, toplumun vicdanı, adaletin takipçisi olması gereken yapılar. 

Diyarbakır’da STK’lar gerçekten halkın, üyesinin sesi mi?

Sadece kendi yakınlarının, kendi cemaatlerinin, kendi çevrelerinin çıkarlarını mı gözetiyorlar?

Bugün dönüp baktığımızda Diyarbakır’da eğitimle ilgili bir STK’nın, eğitimdeki aksaklıkları gündeme getirdiğini ne zaman duyduk? 

Sınav sorularının çalınmasını, atanamayan öğretmenleri, okul eksikliklerini ne zaman dile getirdiler mi, zamanında?


İş kendi akrabalarına, kendi cemaatlerindeki insanlara gelince, taleplerin takipçisi olmayı çok iyi biliyorlar.

Sağlık alanında durum daha da vahim. 

Şehirde doktor sayısı yetersiz, hastaneler dolup taşıyor, randevu almak üç ayı buluyor, ameliyat için hastanın veya yakınlarının kimi doktora para vermek zorunda kaldığı konuşuluyor.

Sağlık sendikaları bu konuların hangisini gündeme taşıdı? 

Bir hastanenin eksikliğini, bir doktorun yetersizliğini dile getiren kaç STK var?

Konu sendika yönetimindeki kişilerin yakınlarına yer ayarlamaya gelince, makamlar bir bir değişiyor.

Bu ülkede STK’lar artık ikiye ayrılmış durumda: Müslüman STK’lar ve Müslüman olmayan STK’lar! 

Belki iç burkutan, yüreğe dokunacak bir ifade.

Çünkü resmî davetlerde öyle isim geçiyor, İslâmî STKlar...


İslam’da STK diye bir kavram yoktur, bunu Vakıf  ile yardımlaşma teşekkülleri yerine getirirdi, ihtiyaç adına.

Vakıf, kurucusunun veya kurucularının vakfa gelir getiren akarlar tahsis etmesiyle ayakta durur ve sürekli varlığını korur.

Nihayetinde Vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü oluşturularak, tek elde toplandı.

Artık hayır ve hasenat üzeri kurulan vakıfların bağlı olduğu sistemde iki banka da var. Biri normal banka öbürü katılım bankası.

Her zamanda vakıflar, öbür STKlarca İslâmî kökendendir düşüncesiyle eleştirilir.

İslamî STKlar, karşı cenahın derneklerini, vakıflarını aynı şekilde  cevaplar.

Vakıf Medeniyeti, merhamet üzerine kurulu. İhtiyacı olana aş, elbise, konaklama, yol ücreti,  ev, iş, tedavî, gıda sunar, inanç ayrımı olmadan.

 

 Türkiye Cumhuriyet’le yönetilen bir ülkedir. 

O zaman bu ayrımcılık neden? 

Neden STK’lar toplumu birleştirmek yerine ayrıştırıyor?

Diyarbakır’da Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 20-30 caminin tuvaletlerini paralı yapmış. 

Koca vakıflar, bir tuvalet parasına muhtaç hale gelmiş! 

Ne hikmetse hiçbir STK’dan ses çıkmıyor.

 Nerede toplumun hakkını savunan sivil toplum kuruluşları? 

Nerede halkın yanında olduğunu iddia eden yapılar?

Bugün STK’lar halka değil, kendi çıkarlarına hizmet ediyor. 

Halka bir faydası olmayan, sadece kendi adamlarını işe yerleştiren, sadece kendine çalışan bu yapılar kapatılsa ne kaybederiz? 

Hiçbir şey! Çünkü zaten halka faydaları yok!

Bu ülkede STK’lar ya gerçek anlamda halk için çalışmalı ya da birer birer kapatılmalı. 

Çünkü halkın değil, birilerinin çıkarlarına hizmet eden bu yapılar, topluma fayda sağlamıyor.

Vakıflar da bir STK konumunda.

Yurt sathında sayısız akarı var.

Bir tek dinî ve kimi han-hamam- köprü- tarihî yapı onarımını yapar.

Vakıf malı haramdı, önceden, şimdi de helal değil.

Sadece inanç yönüyle İslamî vakıflar mı var.

Her inançtan vakıflar söz konusu...

Kimseler alınmasın, yazdığımıza.

STK, Vakıf ne olursa olsun, insana hizmet için vardır.

Manzara bu, ne diyelim?...



Bu yazı 5069 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI