İsrail-Filistin meselesi, uluslararası siyasetin en karmaşık ve hassas konularından biri olmaya devam ediyor. Filistin’in uluslararası alanda bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınması, İsrail işgalinin sona ermesiyle doğrudan bağlantılı. Ne yazık ki, bu durum, yalnızca İsrail'in değil, ABD'nin de himayesinde süren politikalar nedeniyle oldukça zor görünüyor.
Birçok devlet Filistin’i resmi olarak tanımış olsa da, bu tanınma Filistin’in ekonomik, siyasi ve askeri bağımsızlığını sağlamış değil. Filistin, sınırlarını kontrol edemeyen, iç güvenliği tek başına sağlayamayan ve ekonomik olarak dışa bağımlı bir yapı içinde. Bu, Filistin Devleti’nin tam anlamıyla bağımsız bir devlet niteliği kazanmasını engelliyor. Avrupa devletlerinin Filistin’in tanınmasına yönelik adımları, birçok lider için geçici bir çözüm ve savunma mekanizması olarak görülüyor. Ancak, bu tanınma, İsrail’in bölgede uyguladığı şiddet ve baskı politikalarını durdurmakta yetersiz kalıyor. ABD’nin vetosuyla karşılaşan Filistin’in, Birleşmiş Milletler’de tam üye olması bile, durumu köklü bir şekilde değiştiremiyor.
İsrail’in uzun süredir uyguladığı Siyonist politika, iki devletli çözümü değil, Filistin halkını bölgeden çıkarmayı hedefliyor. Örneğin, Gazze halkının Sina Yarımadası’na taşınması gibi teklifler, İsrail’in bu politikasını açıkça ortaya koyuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması, İsrail’in bu hedeflerinden vazgeçmesini sağlamadığı gibi, Filistin halkına yönelik baskıların artmasına da neden olabilir.
Bölgedeki Arap ülkeleri, özellikle Mısır ve Suudi Arabistan, Filistin’e yönelik desteği artırma konusunda çekimser kalıyor. Bu ülkeler, İsrail ile silahlı bir çatışmaya girmeden Filistin ile ittifak kurmayı tercih ediyorlar. Çünkü olası bir savaşta, ABD’nin İsrail lehine müdahil olması bekleniyor. Bu durum, sadece Arap ülkelerini değil, Türkiye ve İran gibi bölgesel güçleri de çatışmadan uzak durmaya itiyor.
Bu tablo, Filistin’in gerçek bir devlet olarak ortaya çıkmasının önündeki en büyük engellerden biri. Ekonomik, siyasi ve askeri bağımsızlık açısından değerlendirildiğinde, Filistin Devleti’nin bu niteliklerden uzak olduğu ortaya çıkmaktadır. Zira Filistin, kendi sınırlarını kontrol edebilen, cezai yargı yetkisini münhasıran uygulayan, iç güvenliği tek başına sağlayan, ekonomik olarak kendine yetebilen bir devlet değildir. Bu sebeple, Filistin’in tanınmasına ilişkin son gelişmeler, Avrupalı liderlere, ‘Biz şimdilik elimizden geleni yaptık’ şeklinde bir savunma imkanı verebilir. Bu nedenle, İsrail’in soykırım ve diğer şiddet ve baskı politikaları karşısında, Filistin diplomatik olarak etkisiz kalmaya devam edebilir.
Filistin’in bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınması, mevcut uluslararası dengeler ve bölgede uygulanan politikalar göz önüne alındığında oldukça zorlu bir süreç. İsrail-Filistin çatışmasının çözümü, bölge ülkelerinin ve uluslararası toplumun kararlı ve adil bir tutum sergilemesiyle mümkün olabilir. Ancak bu, kısa vadede gerçekleşecek bir hedef olarak görünmüyor. Bu durum, uzun vadeli barış ve istikrar arayışlarının önündeki en büyük zorluklardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
superbetin giriş superbetin ultrabet giriş ultrabet romabet giriş romabet kralbet giriş kralbet ultrabet giriş ultrabet superbetin giriş superbetin kralbet giriş kralbet romabet giriş romabet betebet giriş betebet
başakşehir escort,ikitelli escort,güneşli escort,kayaşehir escort,bağcılar escort,esenler escort,eyüp escort,güneşli escort,kumburgaz escort,topkapı escort
deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler
deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort