Diyarbakır dediğimizde insanın aklına ilk önce birçok medeniyet ve kültüre beşiklik yapan insanlığın merkezi olan bir il gelmektedir.

 Diyarbakır şehri dendiği zaman içinde her dinden insan barındıran bir unvanı olan ve çok kültürlü mozaiği oluşturuyordu.

Diyarbakır dediğimiz zaman her kesin aklına Osmanlı döneminde ekonominin başkenti olan bir il olarak geliyordu.

Diyarbakır ilmin irfanın merkezi olan çok büyük bilginin ve bilim adamı yetiştiren il gelmekteydi. Devletlere önderlik yapardı Diyarbakır ili.

Diyarbakır’dan söz ederken Mezopotamya’nın ticaret yolu üzerinde kurulan tacirlerin güven içinde kullandığı yol olan ve ticarete öncülük yapan bir il gelirdi akla.

Diyarbakır barışın, kardeşliğin, sulhun öncülüğünü yapan Diyarbakır’ımızın diğer ilere örnek teşkil eden il idi.

Diyarbakır dediğimizde dünyada ve her yerde saygı, sevgi ile anılan adından söz ettiren insanlar buraya gelerek sevgi saygı dersi alırdı.

Diyarbakır dendiğinde yiğitlerin yetiştirildiği şehir, olarak bilinirdi. Bununla dünyadaki devletler gıpta ile bakarlardı.

Diyarbakır için ne söylesek ne yazsak azdır asıl konumuza gelmemiz gerekir. Geçmiş geçmişte kalır, şimdiki durumuna bir göz atalım.

Diyarbakır o kadar büyüdü ki metropol şehir oldu her ırktan, her dinden insanı içinde barındıra onların dertlerine cefalarına kederlerine sevgilerine ortak olan insanlar yaşamlarını sürdürdüğü bir il oldu. Bu insanlara hizmet etmek için hem yerel yönetim, hem de merkezi yönetim görev almaktadır. Hal böyle olunca bizde bu kadim şehrin değerli insanlarına hak ettikleri hizmet gidiyor mu diye yerel yönetimden başlayarak insana verilen hizmeti ve değeri incelemek istedik

Diyarbakır’daki yerel yönetim yani Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler dahil halkın istediği hizmet yeterli verilmediğini, Diyarbakır’ın birçok sorunu var. Bu sorunlara yöneticiler Fransız kalıyor yani kısacası duymadım, işitmedim, görmedim pozisyonu alıyorlar.

Belediyecilik dediğimizde halka hizmet yeri siyaset yeri değil belediyecilik birçok hizmet alanı var her alanda hizmet vermesi gerektiğini sosyal belediyecilik dediğimizde halkın sağlığından tutun çevre temizliği ulaşım sosyal etkinlikler kaldırım işgali gece kondu yani seçim kondu işgali vs bunlar.

Asıl konumuza gelelim; Diyarbakır yeni atanan Valimiz bir şeyler değiştirmeye çabası içinde, bizler de bunu görmekteyiz ki zamanı geldiğinde Diyarbakır halkı yapılanları takdir eder.

Diyarbakır da kaldırım işgali olsun diğer işgaller olsun almış başını gidiyor yetkiler bu konunda gereken adımı atmadığını görmekteyiz i il valini bu işgallere karşı ne zaman adım atacağını bilmem bizler her zaman bu işgalleri dile getiriyoruz amam yetkiler deve kuşu misali gibi başlarını kuma gömüşler.

Diyarbakır da adamın birisi seçim döneminde Yenişehir ilçesi sınırları içinde olan bir kaldırımı işgal etmiş o işgaliyede dönerci, berber, mobilyacı vs bu insan kimlerden destek alıyor kim ona bu izni verildi büyük şehir belediye zabıta müdürlüğü bu kişi ille ne bağı var bu insan Gülten Kışanak döneminde böyle bir teşebbüse girişti. Büyük şehir belediye zabıta müdürlüğü hemen müdahalede bulunarak yıktı. Bu işgale sadece burada sınırlı değil hastaneler Caddesinde Yenişehir Belediye Zabıta kulübesi hemen yanında kaldırım işgal edilmiş. Sanırım Yenişehir Belediyesi bunu görmezden geliyor! 

Acaba bu işgaller zabıta ve encümenler işbirliği ile mi yapılıyor? 

Yoksa kaldırım işgalleri de imar Affına mı girmiş!

Bunlara ruhsat mı verilmiş,Diye düşünmüyor değil

Burası Türkiye her şey olabilir!

Büyükşehir, Yenişehir ve Kayapınar Belediyesi bu işgallere ne zaman müdahale edecek?

İl Valisi Sayın Münir Karaloğlu bu konulardan haberdar mı?

Bekleyip, göreceğiz!