Bugün Suriye’de bir zalimin daha sonunu gördük. 

Bu gelişme bir haftalık ya da bir aylık bir olay değil, yıllardır süregelen bir sürecin sonucuydu. 

61 yıl boyunca halkın başında bir kâbus gibi duran Baas rejimi, zulümle, katliamla hükmetti. Ancak şimdi bu karanlık dönem sona erdi. Bu halk, yılların baskısını, acısını ve direnişini bir devrime dönüştürdü.

Benim için en önemli nokta, bundan sonra ne olacağıdır. 

Yeni bir iktidar kurulacak, bu iktidarın halkın iradesine saygı duyması ve insanları birleştiren, birlikte yaşama kültürünü yücelten adımlar atması gerekiyor. 

Bu devrim, birlikte yaşama mücadelesinin bir meyvesi oldu.

 Ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın tekrar evine dönebilmesi, halkın adaletle temsil edildiği bir anayasanın yapılması ve demokrasiye geçişin sağlanması artık ertelenemez bir ihtiyaçtır.

Huzura Giden Yol

Ben Suriye’de İslam Birliği ve kardeşliği çerçevesinde bir yönetimin tesis edilmesini umut ediyorum. Ancak şunu da açıkça söylüyorum: Muhaliflerin çabaları, Suriye’nin birliğini zedeleyecek şekilde kullanılmamalıdır.

 Toplumun ve halkın birbirine düşürülmesine asla izin verilmemelidir. Eğer bu noktada hata yapılırsa, Esad döneminden daha büyük acılarla karşılaşırız.

Bu noktada, emperyalist güçlerin Suriye üzerindeki planlarına dikkat etmek gerekiyor. 

Zalim bir rejimin devrilmesinin ardından, başka bir zulüm düzenine zemin hazırlanmamalıdır.

 Kardeş kanının dökülmesine vesile olan hiçbir adım kabul edilemez.

Zalimin Sonu Sadece Başlangıçtır

Suriye’deki bu devrimin sadece bu topraklarda kalmamasını, İsrail gibi bölgede zulüm düzeni kurmuş diğer devletlere de ders olmasını diliyorum. 

Bugün Esad rejiminin son bulduğunu gördük. Yarın, zulümle ayakta duran her yapının aynı şekilde yok olacağını biliyorum.

Bu halk çok çekti. Şimdi barış, huzur ve adalet içinde bir ülke inşa etme zamanı. 

Halkın iradesine dayanan, adaletin hüküm sürdüğü bir Suriye görmek bizimm en büyük arzumuz...

Bundan sonra yapılacak her şey Suriye’nin geleceğini belirleyecek. Biz zalimlere boyun eğmeyenlerin yanında olmaya devam edeceğiz.

 Çünkü Hakk er ya da geç yerini bulur.