İSRAİL, Hz Yakub’un adıdır. Hz Yakup, Hz İshakın oğlu, Hz İbrahim’in torunu ve Hz Yusuf’un ise  babasıdır.İsrailoğulları Hz Yakub’un çocukları demektir. Eskiler  “ Benu İsrail “ diyorlardı. Bildiğiniz gibi Hz Yakub’un oniki oğlu vardı.Bütün İsrailoğulları bu çocukların soyundan gelenlerdir.İsrail oğullarının ilk fitnesi ise Hz Yakub’un çocukları tarafından gerçekleştirildi. Hz Yusuf’u kıskanan kardeşleri, O’nu kuyuya attılar. Kervan kuyudan çıkarıp Mısır’da köle olarak sattılar. Hz Yusuf’un kıssası çok uzun ve ibretlik bir hadisedir. Kuranı Kerim bu kıssa için :EHSANÜL KASAS ifadesini kullanmıştır. En güzel kıssa demek olan bu olayın detayına girmeden esas konumuza dönmek istiyorum.

 Hz Yakub’un çocukları, babalarına yalan söyleyerek ve Hz Yusuf’tan kurtulmayı planlayarak ilk bozgunculuğu yaptılar. Daha sonraki dönemlerde de İsrailoğullarının pek çok vukuatları olmuştur. Bu isyankar ve fitneci oluşları sebebiyle, İsrailoğulları’na  dönem dönem çok  ağır cezalar veren, onları  kılıçtan geçiren, kalanları  sürgün eden toplumların olduğunu görüyoruz. M.Ö 598 de Babil Hükümdarı Buhtunnasr’ın, ve  M.S. Romalı Titusus’un yaptığı gibi. Ebul Ala El Mevdudi “ Tefhimül Kuran” adlı tefsirinde bu tarihi olayların nedenini, Hz Zekeriya, Hz Hz Yahya’nın hunharca İsrailoğulları tarafından öldürülmesi ve Hz İsa’yı öldürme teşebbüsüne bağlıyor. İsra Suresinin 4. ve 5. Ayetlerinin tefsirini yaparken, başlarına gelen musibetlerinin nedeni olarak bunları yazıyor. Ayrıca şu ihtimale de yer veriyor ki bu görüş beni daha çok tatmin ediyor. Şöyle ki: İsra 4. Ayette Benu İsrail’in iki defa bozgunculuk yaptıklarını buyuruyor Cenab-ı Hak.5. ayette ise birinci bozgunculuk üzerine, “..güçlü, kuvvetli kullarımızı üzerinize musallat ettik” deniliyor. Bu tarihteki Babil kralı Buhtunnasr’ın yaptığı kılıçtan geçirme olayını karşılıyor ise, ikinci bozgunculuk ise 1948 de kurulan İsrail devletinin 76 yıldan beri müslüman Filistin halkına  yaptığı hunharca katliamlar, soykırımlar, sürgünler, işgaller ve Mescidi Aksa’nın başına getirilenlerin bir  karşılığı olarak ta  ikinci kez helak olacaklarının muştusudur bu ayet. Bu helak ve yok ediliş müslümanların eliyle olacaktır Allahın izniyle.Kanaatime göre bu zafer çok yakındır ve de Yüce Allahın va’dine çok muvafıktır. Buhari ve Müslimde geçen ve konuya ışık tutan  hadisi şerifte bunun habercisi ve  müjdecisidir. Şu anda büyük destanlar yazan, Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyelerinin ve bütün mücahitlerin gösterdikleri bu büyük kahramanlıklar, bu zaferin  çok açık işaretleridir. Bu savaş , İsrailoğullarının sonunun geldiğini fiilen göstermektedir. Yedi Ekim Kudüs Tufanı İsrail için sonun başlangıcı olmuştur. Şehit Şeyh Ahmet Yasin, İsrail’in yok oluşu için  2027  tarihini  vermişti.Terör devleti İsrail’in bu  yok oluşu, belki daha da yakın bir tarihte olacaktır.

İsra Suresinin 4. Ve 5. Ayetleri şöyledir:

 “Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz” diye hükmettik.”

 “Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince (sizi cezalandırmak için) üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhalde yerine gelmesi gereken bir va’d idi.”

Yukarıda sözünü ettiğimiz hadisi şerif ise şöyledir:

"Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç yahudiyi kovalayan kimseye, 'Ey müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!' diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır." (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82)

 Tekrar başa dönmek gerekirse, Hz İbrahim (as) bilindiği gibi Harran’da, Urfa bölgesinde yaşamış en büyük peygamberlerdendir. Eşi olan Sara anamızın çocukları olmuyordu. Sara validemiz, Hz İbrahim’i cariyesi olan Hacer anamızla  bizzat evlendiriyor ve bu evlilikten Hz İsmail dünyaya geliyor. Hz İsmail dünyaya gelince İbrahim (as) seksen altı yaşındaydı. Daha sonra Sara Validemiz de İshak’ı (as) dünyaya getirdi. Hz İbrahim (as) bu sırada yaklaşık yüz yaşındaydı. Araplar, büyük kardeş olan Hz İsmail’in (as)  çocukları, Yahudiler de Hz  İshak’ın (as) çocuklarıdır. Yakup (Israel) (as) da Hz İshak’ın oğlu ve  Yahudilerin atasıdır. Hz İsmail ile birlikte beş peygamber ( Hz Hud, Hz Salih, Hz Şuayb  ve Hz Muhammed Mustafa sav) , arap olup diğer peygamberler ise  İsrailoğullarındandır. Hz İbrahim’ın  (as) mezarı Filistinin El Halil şehrindedir.Hz Yakup (as) da Kenan diyarı olan Filistinde yaşamış, bilahare oğlu Hz Yusuf’un yanına/Mısıra göçmüş ve vefat edince Hz İbrahim’in yanına getirilip defnedilir. Hz İshakta orada medfundur.Hz İsmalin kabri ise Kabe’nin içindedir. Hicri İsmail diye tanımlanan yerdedir.

İsrailoğulları, Hz İsa’yı ve Efendimiz Hz Muhammed’i (sav) peygamber olarak kabul etmemektedirler. Hatta Hz İsa’yı çarmıha gerip öldürmek istemişler. Ancak Cenab-ı Hakk’ın takdiriyle Hz İsa korunmuş ve göğe yükseltilmiştir. Kuranı Kerimdeki ifadesiyle: “vema kateluhu, vema salebuhu velakin şubbihe lehum.” buyurulmaktadır.(Nisa:157). Yani :”…Onu öldürmeliler de, Onu asmadılar da ve lakin onlara öyle göründü” denilmektedir. Bizim inancımız budur. Ancak İsrailoğulları, Hz İsa’yı öldürdüğüne inanırlar. Aynen Hz Zekeriya ve Hz Yahya’yı hunharca şehit ettikleri gibi. İsrailoğulları Allah’ın elçisi olan bu peygamberleri çok vahşice katletmişlerdir. Bu anlattığımız  ve ele almadığımız benzeri vahşetlerinden dolayı İsrailoğulları  lanetlenmiş ve bir çok defa da cezalarını bulmuşlardır.  Yüce Allah Kuranı Kerim’de şöyle buyurmuştur:”

“ İsrailoğullarından inkâr edenler, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lânetlendi. Bu, onların isyan etmeleri ve hadlerini aşıyor olmalarından ötürüydü.”(Maide:78)

  "Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mü’min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi."

( Ali İmran:112)

Sözlerimi bitirirken, İsrailoğullarının çok ifsad edici ve lanetlenmiş bir millet olduklarını bir kez daha hatırlattıktan sonra, yakında yok olup helak olacaklarını açıkça söyleyebiliriz. Temennimiz, Filistinli mücahitlerin, Hamas ve İslami Cihadın eliyle, İran Devleti, Hizbullah Örgütü ve Yemen Devletinin desteği ve Yüce Allah’ın çok açık nusret ve inayetiyle yakın bir zamanda helak olacaklarının müjdesini verebiliriz. Gaflet, VEHN ve hiyanet içinde bulunan bir kısım Müslüman ülke liderlerinin de tövbe edip Allah’a sığınmalarını, mazlum Filistinli kardeşlerimizin yardımına koşmalarını temenni ediyorum.Kahredici bu sessizlikten kurtulmalarını, şahsiyetli bir uyanış göstermelerini umuyorum.Sadece Allah’tan korkan yiğitlere, İslamın izzet ve şerefini kahramanca koruyan elleri öpülesi bu  mücahitlere selam olsun.Yaşasın Kudüs, yaşasın Gazze ve bütün Filistin direnişi, yaşasın Hamas ve Kassam Tugayları, yaşasın İslami Cihad ve Küdüs Seriyyeleri, yaşasın bütün samimi kardeşlerimiz ve vicdanlı insanlar, kahrolsun Siyonist işgalci terör devleti, kahrolsun büyük şeytan ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya. Kahrolsun insi ve cinni bütün şeytanlar.! La galibe illâllah.” … Üzülmeyin, gevşemeyin, eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz” (Ali imran:139). “…Kafirler istemese de Allah (cc) nurunu tamamlayacaktır.” (Saf:8)

Selam ve dua ile.

Abdurrahman Sevgili