Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
AK Parti’de reformlar hayata mı geçiyor!
Tarih: 26-11-2020 00:03:00 Güncelleme: 26-11-2020 01:03:00


AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’li yıllar Türk siyasal hayatında yeni bir dönemin başlangıcına işaret etmektedir. Bu dönem AK Parti’yi iktidara getiren siyasal, ekonomik ve toplumsal dinamiklerin önemli etkisi yanında, partinin değişim ve dönüşüm vaatleriyle birleşen AB üyelik süreci başta olmak üzere küresel dinamiklerin etkisinde, siyasette ve kamu yönetiminde önemli değişimlere kapı açıldığı bir dönem olmuştur.

AK Parti, 2002 yılı seçim beyannamesinde bürokrasiye ilişkin olarak iş ve işlemlerde bürokrasinin yoğunluğuna vurgu yaparken, siyasetin alanının daraltılarak bürokrasinin siyasetin yerine ikame edilmesine karşı olduğunu belirtmektedir. Yine aynı metinde Parti, bürokratik yapıların, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına müdahale edemeyeceğini belirterek; uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz olarak hayata geçirilmesinin sağlanacağına vurgu yapmaktadır. Bu ifade bir ölçüde AK Parti’nin uygulayacağı reformların yol haritasını göstermektedir.

AK Parti iktidarında siyaset ve bürokrasi ilişkilerinin geçmişten daha farklı olacağını göstermiştir. Bu süreçte geçmişin her devirde etkin olan bürokratik kurumları, bürokratik oligarşiye savaş ilan ettiğini söylemekten kaçınmayan güçlü bir siyasal iktidarla karşı karşıya kalmıştır.

Bürokrasiler yaptıkları ya da yapacakları işlerde seçilmişlere tabi olsalar da günümüz bürokrasilerinin fonksiyonları ve ulaştıkları nokta göz önüne alındığında bu tabiiyetin siyaset kurumu açısından aynı zamanda bir mecburiyet ilişkisini de barındırdığı görülmektedir. Geçmişte özellikle Cumhuriyet döneminden bu yana tüm siyasal iktidarların bürokrasiye olan mecburiyet hissini az ya da çok taşıdıkları muhakkaktır. Nitekim siyaset kurumunun zayıf, bürokrasinin ise güçlü olduğu çeşitli dönemlerde siyasetin alanının daraltıldığı, ilişkilerde kurumlaşmış bir vesayet düzeninin hakim olduğu görülmüştür.

Bürokratların belirli bir siyasanın düzenlediği alanla ilgili değerler ve çıkarlara bağlılıkları, yürütme erkini kullananların kendi programlarını ve bakanlıklarını yönetirken ciddi zorluklarla karşılaşmalarına neden olabilmektedir. Siyasi liderliğin öncelikleriyle bürokrasinin beklentilerinin uyuşmadığı durumlarda bürokrasinin politik karar vericilere karşı direnç gösterdiği çokça görülmektedir. Bürokrasilerin doğasında var olan ve statüko kelimesiyle ifade edilen “mevcut durumu sürdürme, değişime ve dönüşüme direnç gösterme” olgusu, özellikle değişim, dönüşüm ve reform vaatleriyle iş başına gelen siyasi iktidarları çoğu zaman başarısız kılabilecek derecede büyük riskler içermektedir.

AK Parti iktidarı bürokrasi ve bürokratik vesayet kurumlarına karşı mücadelede geçmiş iktidarların daha da ilerisinde bir misyon üstlenmiştir. Diğer taraftan bu misyonun geliştirilmesi ve uygulanmasında AK Parti’nin geçmiş iktidarlara göre bir takım avantajlara da sahip olduğu muhakkaktır. Bu süreçte dış konjonktürün yadsınamayacak derecedeki katkısı, şartların uygun olmasının da ötesinde Türk devlet yapısının ve yönetsel sisteminin uluslararası sisteme entegrasyonu için küresel finans çevrelerinin ve AB’nin talepleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmasıdır.

Son tahlilde AK Parti iktidarında siyasetin alanında görülen genişleme geçmişte etkinliği bilinen bir kısım vesayet aktörlerinin yanında bürokrasiden elde edilen kazanımların bir sonucudur.



Bu yazı 4292 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI