Mübarek Ramazan Ayı,  inanan için fırsat ayıdır.

Oruç, ruhu zinde tutar, gönlü kötülükten arındırır.

Orucun insana kazandırdıkları yanında kaybettirdiği çok şeyler var: yalan, iftira, hased, gıybet, aldatma, kandırma,...

Diyarbakır'da et fiyatları arttı.

Artık sünnet niyetine iftarı hurma ile açanlar, fazladan para ödeyecek.

Fırınlarda açık ekmek çeşidi çoğaldı. Ekmeğin kimi Ramazan Pidesi modunda sütlü, yağlı, susamlı, tarçınlı olmak üzere zenginin sofrasını süslüyor.

Ramazan fırsat ayıdır, inanan için.

İnandığını şeklen gösterenler için başka fırsattır.

Zorlu Holding'in CEO'su istifa etmiş, attığı e mail sebebiyle.

Her fırsatta inançla problemi olanlar alternatif yılbaşı, cadılar bayramı gibi günleri kutlar da iş Ramazan'a gelince laiklik, demokratlık damarları kabardıkça öfkeleri cümlelerindeki anlamı mayalandırıp artırıyor.

Zorlu Holding'in Ramazan konulu mesajı sebebiyle azarlanan yetkilisi için ne yapacağı kesinleşmedi.

Sosyal medya sevimsiz olsa bile bazen her yere sesini duyurabiliyor, insan.

Palyaçoluktan, dansçılığa, şovmenlikten cumhurbaşkanlığına gelen ya da getirilen çocuk, azarlanmış, Amerika'da.

Ya kırk katır ya kırk satır hesabıyla Ruslara karşı kışkırtılan, kendisini dev sanan süt dökmüş kediye dönünce terbiyecilerine danışmış, şartları kabul etmişe benziyor.

Boyalı sarı saçlı seksenine varacak global dünyanın sahibi olarak afişe edilen herifin azarları az-buz değil.

Ruslarla anlaşmış ve gereğini yaptıracak bu şovmen başkancığa.

Mübarek Ramazan öncesinde bomba yağdıranlar, Gazze'ye girişleri yasaklamış. 

Oruç ayında yehovaları emrettiği için müslümanlar oruç tutmasın, diye.

Gazze, onlar için cennete dönüşecek yer imiş.

Burayı turistik gezi şehri, plaj şehri yapacaklar imiş.

Bunca kan, vahşet, gözyaşı üzerine toprakların sahiplerine katliam yapanların sanal ortamda hazırladıkları görüntüler çoğaldı.

Eceli gelen it, cami duvarına işermiş...

Bunların bu mesele, özetle.

Devletin Suriye-Irak ve Kürtlerle ilgili politikasında belirginlikler ortaya çıktı.

Beklentimiz Ramazan'da akan kanın durması...

Ehl-i iman olmayanlar, her türlü fırsatı kolaçan edip film- fırıldak çevirmekle meşgul.

Muhterem ve Aziz kimi TV Mareşalları vaaz ve nasihat sezonunu açtı.

Büyük ihtimalle programlarına en azından yüzde otuz zam almışlardır.

Malûm, hayat oldukça pahalı ve senede bir ay program yapılıyor.

Zaten bir ayda kazanılan para toplamı, birkaç konsere eş değerde. Ben diyeyim günlük üç yüz, siz deyin beş yüz.

Dizilerde bölüm başına para alan oyuncuların kimisinden nesi eksik, bazı vaaz ve nasihat verenlerin?

Diyarbakır'da iftar programları başlamış, küçük çaplı.

Hemen herkes fırsat kollar gibi davet bekliyor.

Anamız, bacımız beş kilo patatesten dört çeşit yemek çıkartır: Sulu patates, patatesli köfte, patatesli bazlama-pide-patile,  patatesli içli köfte, patates kızartması, ...

Yanında biraz bulgur ve varsa ayran...

On nüfusa yetecek kadar bir yemek. Yemek ucuz maliyetli, ekmek yemekten pahalı.Onun için evde ekmek yapılarak, tasarrufa gidiliyor.

Bir porsiyon ciğere verilen para ile yirmi beş kilo patates alınıyor. 

Bulguru, yağı, unu, soğanı, tüpü sayın.

Sahurda on yumurtanın maliyeti 50-60 TL civarında.

Otuz yumurtaya 170 TL'yi çok gören, ekmek arası köfteciğe ikiyüz bayılıyor.

Toplamda gider bu.

Fırsat kollayanlar aç kalmamak için iftar yemeklerinde tatlı da ısmarlar olmuş, çay da.

Rabbimiz, bu ayda ve sonrasında vicdanının sesini dinlemeyip cüzdanına çalışan, her türlü hileyi, hurdayı mubah gösterenlere gün yüzü göstermesin.

Allah bizi ıslâhtan mahrûm etmesin.