Bu hafta Engelliler Haftası. Ancak şunu unutmamalıyız ki, dünyada engeller sadece fiziksel olarak karşılaşanların sorunu değil, hepimizin meselesidir. Haydi, tüm engelleri kaldırmak için harekete geçelim.
Engelli bireylerimize sevgi, saygı ve şefkat gösteriyor muyuz? Bir günle onları hatırlamak yeterli değil; her gün onların yanında olmalıyız. Yolda yürürken engelli yollarını işgal etmeyelim, toplu taşıma araçlarında onlara öncelik verelim, araç park yerlerini gasp etmeyelim. Bugün huzurevlerinde veya sokaklarda yaşam mücadelesi veren kaç engellinin olduğunu düşündük mü? Unutmayalım ki, yarın hepimiz birer engelli adayı olabiliriz. Empati kurmalı, engelli bireylere hak ettikleri saygı ve özeni göstermeliyiz.
Bu konuda en güzel derslerden biri, Hz. Muhammed’in hayatından gelir. Bir gün, görme engelli bir sahabi olan Abdullah İbn Ümmü Mektûm, Peygamber Efendimizin yanına gelir. Ancak o an meşgul olduğu için Abdullah’ın sorusuna cevap vermez ve rahatsızlık gösterir. Bunun üzerine Allah, Peygamberini sert bir dille uyarır: “Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü.” (Abese, 1-2).
Bu olay, peygamberin bile bir insan olduğunu ve hatalarının ilahi vahiy yoluyla düzeltildiğini gösterir. Ancak Hz. Muhammed’in bu uyarıyı alçakgönüllülükle kabul etmesi ve Abdullah’a iltifat ederek gönlünü alması, onun ahlaki büyüklüğünü gözler önüne serer. Peygamber, zaman zaman Abdullah’a hitaben, “Kendisinden dolayı Rabbimin beni azarladığı şahsa merhaba!” diyerek ona büyük değer vermiştir. Hatta iki seferde, Medine’de yerine namaz kıldırmak üzere Abdullah’ı görevlendirmiştir.
Bu kıssa bize önemli bir ders verir: İnsan olmak, engelleri aşmaktan, birbirimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekten geçer. Engellilere gösterilecek saygı ve sevgi, bir anayasa maddesi ya da yasa ile değil, insanlığımızın gereği olarak hayatımızda yer almalıdır.
Bugün kendimize şu soruyu soralım: Biz, bir gün engelli olabileceğimizin bilinciyle hareket ediyor muyuz? Eğer bu dünyada engelleri kaldırmak istiyorsak, sevgi ve empatiyle işe başlamalıyız. Unutmayalım, insanlığın yolu buradan geçer.