Bir zamanlar bu topraklarda medreseler, ilim, irfan, haya ve ahlakın yuvasıydı. 

Devlet adamları, alimler ve toplumu şekillendiren bireyler, medreselerde yetişirdi. 

Ancak bugün medreselerimiz, eski ihtişamını yitirmiş, yozlaşmanın ve çıkar çatışmalarının arenası haline gelmiştir. 

Eskiden halk, medreselerde terbiye, talim, haya ve insanlık dersleri alırken; bugün medreseler, siyasetin, rantın ve yozlaşmanın merkezi olmuş durumda.

Sistem  80 yıl boyunca medreseleri bu denli erozyona uğratamadı. Ancak son dönemde medreseler,  bir çöküşe sürüklendi. 

İlmi ve ahlaki değerlerin koruyucusu olması gereken bu kurumlar, her çeşit siyasetin arka bahçesi haline getirildi.

 Bugün medreselerde yaşanan yozlaşma, toplumun temel değerlerini de tehdit ediyor.

Bir zamanlar medrese hocaları, talebelerinin sayısını bile söylemekten utanırdı. Çünkü medreselerde nicelik değil, nitelik önemliydi.

 İlim yuvası olarak anılan bu kurumlar, şimdi adeta bacasız bir fabrika gibi işlemekte. İki kelimeyi bir araya getiremeyen, temel gramer bilgisine dahi sahip olmayan insanlar bile medrese açmaya başladı. Sırtını siyasete dayayan bu kişiler, medreselerin itibarını yerle bir etti. 

Bugün medrese hocaları, siyasi görüşlerini derslerin önüne koyuyor; ilim ve irfan, kişisel çıkarların gölgesinde eziliyor.

Medreselerin siyasete bu denli bulaşması, bu kurumları köklerinden koparmıştır. 

Medrese, asla siyasetin bir uzantısı olmamalıdır. İlim yuvası olan bu mekanlar, siyasi ideolojilerin propaganda aracı haline getirilmiş durumda. 

Bu durum, medreselerin itibarını sıfırlamış, halkın gözündeki güvenilirliğini yok etmiştir.

Medreseler, halkın gönlündeki yerini kaybetmişse bunun sorumlusu, bu kurumları yozlaştıranlardır. 

Tarih boyunca medreseler, toplumun umut kaynağı olmuştur.

 Bugün medreseleri kurtarmak için radikal adımlar atılmak zorundadır. 

Siyasetle bağları tamamen koparılmalı, ilim ve irfan tekrar merkeze alınmalıdır.

Yetişen talebelerin niteliği artırılmalı, medrese hocalarının donanımı gözden geçirilmelidir. Medreseler, tekrar halkın terbiye ve talim merkezi haline getirilmelidir. Ancak bu adımlar atılmadığı sürece medreseler, toplumun değerlerini de peşinden sürükleyerek daha büyük bir çöküşe sürükleyecektir.

Bugün medreseye sırtını dayayıp siyaset yapanlar, bu çöküşün en büyük müsebbipleridir. İlmi yozlaştıran, medreseyi ticaret ve siyaset kapısı haline getiren bu zihniyet, medreseleri mahvetmiştir.

 Medreselerin kurtuluşu, bu yozlaşmaya son verilmesinden geçer. Aksi takdirde bu kurumlar, toplum nezdinde bir alay konusu olmaya devam edecektir.

Medreseler, ilim ve hikmetin ışığı olmalıdır. Ancak bugünkü durum, ne yazık ki medreselerin bu misyonundan uzaklaştığını gösteriyor. Eski ihtişamını kaybeden bu kurumlar, tekrar diriltilecekse; bunun yolu siyasetten, ranttan ve yozlaşmadan arınmaktır. Eğer bu yapılmazsa, medreselerin çöküşü sadece bu kurumları değil, bir milletin ahlakını ve geleceğini de mahvedecek bir felakete dönüşecektir.