Cuma günü sayın cumhurbaşkanımız Diyarbakır’a önemli bir ziyaret gerçekleştirdi.

Pandemi ile ilgili yasakların kalkmasının ardından cumhurbaşkanının gerçekleştirdiği ilk yurt içi ziyaret Diyarbakır oldu. Buda gösteriyor ki Diyarbakır Ak Parti için oldukça önemli. Herkes pür dikkat bu ziyarette herhangi bir mesaj verilip verilmeyeceği üzerinde odaklandı.

Ak partinin başta ekonomik sıkıntılar ve mutfaktaki yangın ile daha sonra parti içerisindeki soylu-MHP faktörü V.S. sıkıntılardan dolayı düşüşte olduğu bir dönemde Diyarbakır’dan verilecek mesaj önemli idi.

Tüm siyasi iktidarlarda Diyarbakır önemli bir kavşak. Diyarbakır’ı rahat geçen iktidar sandıkta veresiye vermeyen tüccar gibi rahat ve huzurlu bir görüntü sergiler.

Erdoğan Joe Biden ile görüşmesi ardından Diyarbakır’a ilk yurt içi ziyareti gerçekleştirmesi ayrı bir önem taşımakta. Bilemiyoruz ama o güreşmede Suriye, Irak ve bölgede var olan sorunları olaylar elbette görüşülmüş bu görüşmede basına ne konuşulduğu hakkında detaylı bir bilgi verilmedi.  Ama görünen o ki Kürt sorunu masaya yatırılmış bir yol çizilmiş gibi, ilerde detayları ortaya çıkar.

Erdoğan ziyareti ve vereceği mesajlardan önce bazı tespitlerimi dile getirmek istiyorum. Gözlemleri beni inşallah yanıltılır.

Ak parti birileri tarafında ablukaya alınmış eski Ak Parti yok hükmünde, milletten uzaklaşmış, hangi sistem ,kimler bilinmez ama o birileri veya bir yerler ne diyorsa onu yapıyor Ak Parti ve Erdoğan'a bu güne kadar yapamadıklarını AKP üzerinden yapmaya çalışıyorlar.

Etrafı demir duvarlarla örülmüş sanki Erdoğan’ın, kuşatma altında milletinden uzak yalnız kalmış, uzaktan bakınca görünen bu. Ulaşılamayan bir lider konumunda,  milletle kendisi arasında set oluşturulmuş.  Çevresindekiler tarafından  birçok olayın Erdoğan’a intikal etmesi engellenmiş algısı var.

Avrupa’da aşıların para ile satılması, ülkede herkesin refah ve bolluk içinde yüzdüğüne inandırılan bir Erdoğan, dolayısı ile gerçeklere yabancılaştırılan bir lider görüntüsü var. Bu aslında Erdoğan’ı ve ak parti iktidarını bitirmenin başka bir versiyonu olmasın.

2005’te Diyarbakır’a gelişinden,  o günkü sevgi selinden bir eser yoktu bugünkü ziyaretinden. o tarihte Erdoğan’ın geçtiği tüm yolarda taraflı tarafsız bir sevgi seli vardı. O tarihte insanlar sevgi seli şeklinde miting meydanına akıyordu. Yol güzergahında halkın çoğunun balkonlarda alkış zılgıt çalması ayrı bir coşku katardı.

Şimdi gelişi ise, tam bir sanal görüntü, Bingöl, Mardin, Siirt, Bitlis, Batman ve çevre illerden otobüslerle taşınan kalabalıklar ile görüntüyü veya günü kurtarma adına meydan dolduruşunda mantığı ile gidiliyorsa yapılan anketlerde Diyarbakır’da AKP’nin oy oranının yüzde 9’larda olmasına şaşırmamak lazım o zaman…

2005 yılında halkla bütünleşmiş bir Erdoğan’dan 2021 yılında halka yabancı önüne konulan devlet su işleri ve karayolları ile ilgili eski bayat istatistikleri okuyan fersah fersah gerçeklerden uzaklaştırılmış ulaşılamayan bir Erdoğan gördük.

Erdoğan'ın Diyarbakır'a gelişi öncesi MHP liderinin soylu ile  ilgili  grup toplantısında yaptığı sert destek konuşması  ayrı bir ironi, MHP lideri adata Erdoğan’a meydan okuyarak, Erdoğan’a rağmen her zaman yaptığı gibi devlete veya birilerine ayar vermeye çalışması artık şaşırtıcı gelmiyor.

Bundan mıdır? Bilinmez ama Erdoğan her ne kadar kendisi Diyarbakır idiyse de aklı Ankara da kalmıştı bir görüntü veriyordu.