Diyarbakır'da sağlıkta yaşayan olumsuzluklar gündemin birinci sırasında yer almakta devam ediyor.

Sadece sağlık mı? milli eğitim, gençlik spor, Aile sosyal, çevre tarım v.s. kurumlar yahu Allah aşkına nedir bu? Kurumlardaki bu yozlaşma bu başı bozukluk, bu suiistimal, bu rüşvet, bu talan bu yolsuzluklar nereye kadar. Milletin ve ülkenin gerçek iktidar sahipleri hükümet ne zaman dur diyecek tüm bu şeylere. Öncelikle sağlık dedik, zira sağlık halkın yüzde 99’nu ilgilendiren ve sonuçları itibariyle yaşanan olumsuzluklardan herkes etkilendiği için önce sağlık dedik, önce sağlığın sağlığı bozulmuş dedik. Fakat gördük ki sadece sağlığın sağlığı bozulmamış aynı zamanda entübe olmuş durumda.

Bu şehrin idari amiri konumundakiler söz konusu iddia ve olumsuzlukları görmezlikten gelmemeli müdahale etmelidir. Söz konusu olan iddialar görmezlikten gelemeyecek kadar vahim ve ciddi iddialardır. Türkiye de sağlık alanında Diyarbakır iller arası sıralamada  son sırada yer almaktadır.

Diyarbakır’da sağlık neden her daim olumsuzluklarla gündem oluyor. Hiç kimse demiyor aylardır atama bekleyen hastane müdürü niye atanmadı. Aralarında kimin adamı gelecek diye mi anlaşamıyorlar. Siyaset niçin sağlığa müdahale ediyor.

Sağlık kurumları, insan sağlığı açısından önemli dir. yöneticilerinde bir süzgeçten geçirmeli adamı olan koltuk sahibi olmamalı birçok hastanelerimiz de yönetici olanlar daha bilgisayar açmasını bilmiyorlar. Ama hakkını yemeyelim bu bilgisayarı açmasını bilmeyen zevatlar ihale dosyaları konusunda ellerine kimse su dökemez. Yine bu kişilerin devletin hastanesinde Yeşilçam’ı aratmayacak ahlaki skandalları magazin habercilerine dudak ısırtacak derecededir.

Yazık günah, bu memlekete, vatandaşa, devletin bunca yatırımı ve imkanlarına rağmen tüm bunlara yazık günah. Daha öncede söyledik devletin hastanesinde devlet yokmuş gibi davranamazsınız.

Devletin hastanesini kafelerden, kafe işleten çaycılar ile yönetemezsiniz. Sizler ancak devlete güvenebilirsiniz, sırtınızı kafe çetelerine ve rant çetelerine güvenemezsiniz.

Diyarbakır'da sağlıkta yaşananlar  bir rant kavgasıdır.

Bu rant kavgasının tarafları 20 yıldır Diyarbakır siyasetine çöreklenmiş, siyasetin ahtapotları olmuş ve memleketin yakasından bir türlü düşmeyenlerdir.,

Alın size gülelim mi? ağlayalım mı? türünden bir olay.

MR-BT Görüntüleme hizmetleri alımı işini ihalesi yapılıyor bu ihalenin idari sözleşmesi ve teknik şartnamesi var, olması gereken ihaleye girenlerin sözleşmede yer alan maddelere haiz olmalarıdır. Şartlara haiz ise ihale alan firma ile sözleşme imzalanır. Buraya kadar her şey Doğal, gel gör zaman geçer sağlık il müdürlüğünün yaptığı ihalede sıkıntılar baş gösterir, hastaneler firmaya tutanak tutar para cezası keser hata sözleşme feshine kadar gider ne hikmetse gizli bir el devreye girer feshi kararı durdurur.

''Tutanağın birinde şu ibare yer alıyor 1.5 Tesla MR cihazı ve 128 kesitli BT cihazında taahhüt ettikleri kardiyak çekimi protokolü ve uygun yazılımsal donanımın olmadığı ve MR- BT çekim sonuçlarını raporlayan bulunmadığını, raporlama işlemini tele radyoloji yolu ile yapıldığı tarafımızca tespit edilmiş.'' buyurun cenaze namazına.

Yani radyoloji sonuçları telefonla birilerine yazdırılmış, yani sonuçta bir sürü karışıklık, Ahmet amcanın sonucu Fatma teyzeye, Kadriye ablanın sonucu Ali beye yazılmış. Yani sonuçta Fatma teyzenin prostat, Ahmet Amca’nın da üç aylık gebeliği söz konusu olabilecek bir durum. Yani kısaca Kemal Sunal filmi gerçeğe dönüşmüş. Mülayim Sert, Ters olmuş birçok insanın sağlığı ile oynanmış.