Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
İsyan ve kader!
Tarih: 20-02-2021 00:03:00 Güncelleme: 20-02-2021 00:03:00


Günümüz toplumu insanları sürekli olarak gelecekleri için planlar yaparlar ve bu planlarının her zaman kendi tasarladıkları şekilde gelişmesini beklerler. Bu yüzden de ani gelen bir hastalık veya beklenmedik bir kaza ile karşılaştıklarında bir anda tüm yaşamları alt üst olur. Çünkü kendi yaptıkları planlar içinde hastalık veya kaza gibi bir olaya hiç yer vermemişlerdir. Bu yüzden de bu insanlar böyle bir durum oluştuğunda hemen isyankar bir tutum içine girerler. “Niye benim başıma böyle bir olay geldi?” gibi kader gerçeğine son derece ters bir davranış gösterirler. 
Bu mantıkla hareket eden, dinden uzak insanlar için bir hastalık veya kaza anında tevekkül etmek ya da karşılaştıkları olaya hayır gözüyle bakmak mümkün değildir.
Allah’ın hayatınız üzerindeki mutlak hakimiyetini ve hikmetli yaratışını fark ederek geçirirseniz, karşınıza çıkan tüm olayları hayra yorup, Allah’ın tüm kaderinizi en hayırlı şekilde yarattığının şuuruna varırsınız. 
Şöyle geçmişe doğru bir bakıp bugüne kadar yaşadıklarınızı kısaca gözden geçirecek olursanız, uzun yıllara sığan olayların aslında dakikaları aşmadığını görürsünüz. Bir zamanlar çok önemli olduğunu düşündüğünüz, kimi zaman heyecanla kimi zaman endişeyle kimi zaman da merakla beklediğiniz tüm olaylar sizin için artık birer hatıra olmuştur. Tüm bunlardan dünyevi anlamda geriye kalan sadece hafızanızdaki bir kaç hatıradır.
Kader gerçeğini kavrayamamış olan bu insanlar, başlarına gelen bir hastalığın sebebi olarak yalnızca virüsleri veya mikropları görürler. Yine aynı şekilde bir trafik kazası geçirdiklerinde, bunun tek sebebinin kötü araba kullanan bir insan olduğunu zannederler. Halbuki gerçek böyle değildir. Hastalığa sebep olan her mikroorganizma, veya insana zarar veren her araç, her insan Allah’ın sebep olarak yarattığı varlıklardır. Ve bu varlıkların hiçbiri başıboş değildir; tümü ancak ve ancak Allah’ın kontrolü ile hareket etmektedirler. Çünkü kader bir bütün olarak yaratılır. Ve sonsuz kudret sahibi Allah’a teslim olan, O’nun sonsuz Aklına ve Rahmetine güvenip dayanan insan için hastalık da, kaza da, musibet de sonu hayırla bitecek geçici imtihanlardır. 
Önemli olan, Allah’a iman eden, O’nun yaratmış olduğu kadere teslim olan insanların bu tür zorluk ve hastalık anlarında gösterecekleri güzel ahlaktır. 
Hastalıklar ve kazalar, müminlerin sabırlarını ve ahlaklarının güzelliğini gösterebilecekleri bir dönem ve Allah’a yakınlaşmak için çok önemli imtihan ve fırsattır. ALLAH (c.c.) Kuran’da zorluklar karşısında gösterilecek sabrın önemini bir Kuran ayetinde şöyle belirtir. “Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz” (Enbiya Suresi,35) 
Oysaki hastalık insana aciz olduğunu ve Allah’a muhtaç olduğunu hatırlatır. Hastalıkla birlikte sağlıklı olmanın, Allah’ın bir lütfu ve nimeti olduğu daha iyi anlaşılır. İnsan ciddi bir hastalıkta dünyanın geçiciliğini, ölümü ve ahireti daha çok düşünür hale gelebilir ve insanın Allah’a olan duası ve yakınlığı artar. Allah’tan gelen hayır ve hikmetin kesintisiz devam ettiğini bilir. Bu hakikati kavramak, müminler için dünyada yaşanan en büyük bir nimettir. 



Bu yazı 6606 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI