Diyarbakır kadim bir kent. Tarihine baktığımızda birçok medeniyeti içinde barındıran farklı inançlar ile bir arada yaşamış Mezopotamya'nın en önemli merkezlerinden biri.

Bu gün kadim kent Diyarbakır’ın geldiği durum çok düşündürücü. Sokağın ve vatandaşın da gündemi ne darbe provaları ne olmayan dövizin yükselişi nede muhalefet iktidar düellosu.

Gündem kayyum ile yönetilen belediyelerde tarihinde görülmemiş suiistimal söylentilerinin konuşuluyor olmasıdır.

Bu söylentilerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış biz bilebilecek durumda değiliz, fakat görünen o ki bir şeyler ters gidiyor ve bu ters giden bir şeylerinde birilerinin hesabına geldiğidir.

Diyarbakır'a baktığımız zaman sanki bir şehir değil bir köyü  andırıyor. ve ne hikmetse birileri bu mega kente 12 milyon ödeyerek bu şehrin iklimi ile yetişmesi mümkün olmayan palmiye ağaçları aldırıp ekecek ve koyacak yer bulamayınca sebil olarak dağıtacak kadar yeşil sever  olabiliyorlar.

hani daha dün bisiklet rallisi için tüm alt geçitlere milyonlar ödenerek yazılan laswegas taki ışıklı tabelalar gibi yazılan sözde  reklam panoları gibi.

belediyenin ve devletin kasasından cömertçe yapılan bu çok(!) önemli hizmetler maalesef birileri için bal kaymak olurken yine olan kadim şehir Diyarbakır’ımıza oluyor.

Diyarbakır sahipsiz değil bu kentin sahibi burada yaşayan halktır. Halk milletvekillerine veya iktidara yetki vererek verilen bu yetkiyi yine halkın ve devletin yararına kullanmalarını görmek ister.

Fakat gel gör ki görünen köy göründüğü gibi olmuyor.

Bugün Diyarbakır'da yaşayan birçok insan Kayyum belediyelerden şikayetçidir. bırakın  belediye başkanlarına herhangi bir daire başkanı yetkiliye ulaşamadıkları için veryansın etmektedirler.

Buradaki kaynakların başka illerdeki müteahhitlere, eş dosta veya büro elemanlarına peşkeş çekildiğini dile getiriyorlar. bu şikayet sadece vatandaştan veya muhalefet partilerden değil iktidar partisine gönül vermiş seçmenler tarafından da  dile getiriliyor.

Geçenlerde sabah erken saatlerinde AK parti yönetiminde olan bir insan beni arayarak büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı işlerden şikayetçi olduğunu genel sekretere bile ulaşamadığını ve yetkililerin kente ve halka ancak bu kadar yabancı olabileceklerini, bununda kendilerini ve seçmeni ziyadesiyle rahatsız ettiğini kendilerinin de bunu halka açıklamakta zorlandıklarını dile getirdi. vakıa bu...

Bile bile lades mi? Milyonlarca liranın yetişmeyen ağaca verilmesi düşündürücüdür.

Yapılan ihalelerde iddia edilen konular çok Vahim eğer bu iddialar gerçekse  vay halimize bu iddiaları araştırmak soruşturmak kimin görevi ise hemen harekete geçmesi lazımdır.

Efendiler ülke zor süreçlerden geçiyor, ülkenin kaynaklarını yandaş diye malum elemanlara peşkeş çekmeyin bu ağır bir vebaldir.

Ya hu iktidar partisinin kayyum atamasının nedenlerinden biride yıllarca Diyarbakır'ın hizmet görmemesi ve HDP'li belediyelerin tarafından paranın dağa aktardığı yönündeki iddialar değil miydi?

Oysa şimdi yapılan işlere baktığımızda aynı paraların sözde mücavir sebeplerle Karadeniz’deki  yaylalara inşa edilen yazlıklara ve döviz bürolarına aktığı yönünde iddialara ne diyeceksiniz. Tabi bu iddiaların sahibi biz değiliz sokaktaki seçmenin ve vatandaşın iddiaları budur.

Buradaki insanlar aç ve işsiz, bu insanlara iş imkânı sağlanacağı yerde adeta cezalandırılıyorlar. İnsanlarımız AK Parti'de beklentileri iş aş değil miydi? Ülkede yolsuzluk ve talanın, hırsızlığın önüne geçmek değil miydi?

Bu gün bilmem nerden gelen büro elemanlarının rahatça cirit attığı fakat İktidar Partisi’nin bir milletvekilinin Büyükşehir Belediyesi’ne girememesi ne ile ve nasıl açıklanabilir.

Çok ama çok vahim bir tablo efendiler. Bugün bir Büyükşehir Belediyesinde daire müdürü yerli bir yönetici bulmak zor. Atanan yöneticilerin Diyarbakır’ı bilmedikleri o kadar açık ki çocuklarından ve ailelerinden uzakta haftanın üç beş gününü misafirhane veya dört beş yıldızlı otellerde geçirmeleri bu şehirle ilgili aidiyet duygularını açıklıyor sanırım.

Diyarbakır da hangi sokak hangi caddesi nerede bilmiyorlar. Bilmedikleri için de hizmetin nasıl gideceğini hizmetin hangi tarafa yapılacağını halkın gönlünü nasıl alacağını bilmiyorlar

Gönül ister ki Diyarbakır Büyükşehir belediyesi liyakat sahibi Diyarbakırlı insanlarımız eliyle sayın valimizle beraber el birliği ile bu kadim şehre hizmet etsin.