Dünyada bir çok ülke de olduğu gibi Türkiye de milyonlarca insanın yatırım yaptığı hayali kripto borsası,  cismi, şekli, varlığı ne olduğunu belli olmayan yatırım aracı, yasal alt yapısı olmayan bir çok kişinin iflasına sebep oldu.

Her önüne gelen,  bakkal açar gibi kripto para borsası açıyor yasal zemini olmayan, ne evrak, ne ruhsat, ne teminat istenen ne denetlenen bir alan. Öyle kontrolsüz bir hale geldi ki zengin, fakir, Müslüman, genç yaşlı velhasıl herkes kısa yoldan köşeyi dönme hayalı ile elde avuçta ne varsa kripto para borsasına yatırdı, öyle bir furya sardıki toplumu anlamak imkansız oldu.

Türkiye de gelinen durum ortada kripto para borsası bir bir iflas ediyor veya topladığı paracıklarla yurtdışına kaçıyor deyim yerinde ise enayilerin canı sağ olsun dercesine.

Ortaya çıkan tablo sürpriz miydi? Cevap elbette, asla sürpriz değildi,  bekleniyordu.

Kripto para borsasına Diyarbakır da sadece 100 milyon dolar para yatırıldığına dair bilgiler dolaşıyor. Bu bilgi şayet doğru ise Türkiye de en çok parayı yatıran iller sıralamasında ilk sırada Diyarbakır gelmektedir. peki bu kadar işsizin yaşadığı Diyarbakır’da bu paraları kimler yatırdı, bu paralar kayıt dışı ise kim veya  kimler bu parayı aklamak için bu yolu kullandı.

yatıran kişilerin para kaynağını nedir Diyarbakır da  bu kadar para varsa neden yatırıma yatırılmadı da  dolandırıcılara kaptırıldı. Yasal bir zemini olmayan bu kaypak zeminin neyine güvendinizde  yeni yeni türeyen tosuncuklar yesin diye yatırdınız.

Tosuncukların, Kripto para borsası dolandırıcılarının sosyal medyada siyasilerle boy boy fotoğraflarının çıkması pudra şekeri kullanan büro elemanlarının üzerine tuz biber oldu biraz.

Siyasiler her ne kadar bizler tanımıyoruz dese bile topluma yansıyan kirli ilişkiler maalesef temize çıkmıyor.

ilişkimiz yok sözü toplumu ikna etmediği gibi toplumda siyasi figürlere karşı sarsılan güveni  düzeltemiyor.

Ya hu Neden hep takım elbiseli grand kostüm giyimli, tolumun içinde itibarı olmayan asalak büro elemanları veya dolandırıcılar kolayca bir bakana ulaşarak kanka olabiliyorlar. Birileri buna mantıklı bir cevap verebilirmi acaba.

Bunun tam tersi, Toplumda saygınlığı olan, dürüst, kirliliğe, pudra şekerine bulaşmamış kişiler bir bakana ulaşana kadar ak la karayı seçiyorlar.  Bir yetkiliye ulaşmak neredeyse sırat köprüsünden geçmek gibi bir şey

Bırakın bakana bir ilin emniyet müdürüne ulaşmak, görüşmek bile bin dereden su getirmek gibi bir şey iken..

Toplumda ki algı şu.. bu borsalara yatırılan paranın büyük ekseriyeti, yolsuzluk, rüşvet kurumlardan çete ve rant ile gasp edilmiş paralar ın hukuki ve ulaşılabilir bir zemini olmadığından bu yönde kamufle edildiğine dair olan inançtır. Gasp edilen, çalınan yetim gariban hakkının hesabını hukuki zeminde vermekten kaçınan bu kesim bu yolla aklanacağını zan ediyor.

Yine bu toplum bu kişilerin bulundukları mevki ve statü ne olursa olsun bu insanların bu dünyada hukuk karşısında, indallahta da Allah ın huzurunda hesap vereceklerini çok iyi biliyor..

Ama bu dünyada hay dan gelen hu ya gider derler ya oda ayrı bir şey..

Sağlıcakla kalın.