Türkiye de siyaset ve siyasetle iştigal edenlerin gündemi farklı, vatandaşın gündemi farklı.

Siyasetle uğraşanların vatandaşın gündeminden haberi yok, muhalefet derseniz sanki uzayın derinliklerinde yaşıyor. Dertleri vatandaştan çok iktidarla şahsi çıkar üzerinden polemiklere girmektir. Vatandaşın sorunundan çok kendi aralarında suni gündemlerle kavga ve gürültüyle durumu kurtarıyorlar.

Nereye kadar bu böyle devam edecek bilemiyoruz. Fakat görünen o ki bir yerlerden bir şeylerin düzeltilmeye başlaması gerekiyor, aksi takdirde yarınlarımız bu günlerimizden pekte iyi olmayacak gibi.

Realite şu; Milyonların tek gündemi hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, işsizlik... Anadolu'nun her bir köşesinden gelen haberler halkın yoksulluğunu açıkça ortaya koyuyor.  Anadolu da fakirliğinin sembolü kara lastik yeniden vitrine çıktı çıkacak... Bunun sebepleri her ne kadar küresel güçlerin Türkiye’ye yönelik ablukaları olsa da içerde ayyuka çıkan yolsuzluk vb. gibi şeyler de cabası.  kuru ekmeğe, kuru soğana, muhtaç edilmiş, çay simit fakirin sofrasında lüks oldu.

Önümüzde es geçilemeyecek bir gerçek var ki herkesin şunu bilmesi gerekir. Bu gerçek hepimizin muhalefetiyle iktidarıyla 90 milyonluk tüm Türkiye’nin gerçeği.

Siyasilerle sokaktaki vatandaşın gündemi dertleri de bir oldu mu bu ülke kalkınır ve zorlukların üstesinden gelir.

Gündemden siyaseti kaldırdığınızda; karşınıza başka bir Türkiye çıkıyor. Açlık, sefalet, işsizlik, ekonomi intihar, kadın cinayeti, İstanbul sözleşmesi, ortada kalan çocuklar, bozulan gençlik.

O yüzden sadece seçim dönemlerinde değil her zaman her parti, her aday ne söylediğine, neye söz verdiğine, hangi projelerle ve reçetelerle halka gittiğine dikkat etmeli...

Sandık kalktığında, hükümet kurulduğunda öncelikler değişmemeli, hedef ve gündemler değişmemeli.

Dikkatimizi çekti iş başvurularında son aylarda müthiş bir artış var.

İş başvurularına bakıyorum; öyle “Ne iş olsa yaparım” demiyorlar.

İyi eğitimler almışlar, iyi yabancı dilleri var.

Dünyayı iyi tanıyorlar, gelişmeleri iyi takip ediyorlar.

Ne yapmak istediklerini iyi biliyorlar.

Ama bir sorunları var.

İşleri yok...

Hayalleri var, ama bunları gerçekleştirebilecek ortamları arıyorlar.

Genç işsizlik oranında yüzde 31 ile OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız.

Yani umutları kırılmış, hayalleri küçülmüş.

Yeni Türkiye’nin bu olamayacağına inanıyoruz. Yeni kuşaklarımız büyük umutlar ve büyük hayallerle geleceğe hazırlanmak istiyor. Hükümet edenlerin bunun altyapısını oluşturacak her türlü imkanı sunması elzemdir.

Özellikle devlet kurumlarında 3Y’nin olabildiğince işlevselleştiği son birkaç yıldır, buna yönelik caydırıcı politikalar ve cezaların gündemde olmaması kaygı verici bir hal almıştır.

Türkiye’nin 2023 yılına 3 Y’nin hakkından gelmiş olarak girmesi gerekiyor. Aksi takdirde 3Y ile 2023 vizyonuna girmek istemiyoruz.