aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara
Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
DİŞ SAĞLIĞI ve DİYARBAKIRDA DURUM
Tarih: 11-04-2025 00:02:00 Güncelleme: 11-04-2025 00:02:00


 


Diyarbakır’da sağlık alanındaki sorunlar artık münferit olaylar olmaktan çıkıp, sistematik bir yönetim sorunu halini almış durumda. Her geçen gün yeni bir problem, yeni bir iddia gündeme geliyor. Ancak bu iddiaların merkezinde yer alan kurumlar kamu sağlığını doğrudan etkileyen yerler olduğunda, işin ciddiyeti çok daha farklı bir boyuta taşınıyor.

Diyarbakır Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi'nde yaşananlar, ne yazık ki bu çürümüş yapının açık bir örneği. Yeni bir sağlık kurumu olmasına rağmen, hastaların sağlığı ve memnuniyetinden çok, yöneticilerin şahsi ajandaları ve ilgisiz gündemleri ön planda tutuluyor.

Yöneticilik mi, Sendika Peşinde Koşmak mı?

İddialara göre hastane yönetimi, asli görevleri olan sağlık hizmetlerini geliştirmek ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılamak yerine, sendika organizasyonları ve sosyal faaliyetlerle zaman geçiriyor. 

Bazı yöneticilerin mesaisini evlendirme törenleriyle geçirmesi, hastane kimliğini adeta bir kamu düğün salonuna dönüştürüyor.

Hastaneler çözüm üretme merkezidir, imaj çalışması yapılan alanlar değil.

Satın Alma Birimi ve Şeffaflıktan Uzak Uygulamalar

Kuruma yönelik en ciddi iddialardan biri de satın alma süreçlerine dair.

 Özellikle satın alma birimi sorumlusu hakkında birçok firma tarafından dile getirilen şikâyetlerin dikkate alınmadığı, hatta bu kişinin adeta “dokunulmaz” hale geldiği yönünde kamuoyunda ciddi bir algı oluşmuş durumda. İhalelerin belirli firmalara yönlendirilmesi, daha uygun fiyat teklif eden firmaların tekliflerinin işleme alınmaması ve ihalelerin kurgulanarak tekrar edilmesi gibi uygulamalar, ciddî bir kamu zararı oluşturduğu gibi, kamu vicdanını da derinden yaralıyor.

Özellikle bazı teknik birim su arıtma sistemi ekipman , dört kalem yedek parça ve avadanlık , geçen bazı kalemlerin yazılmasına rağmen değişimi yapılmamıştır, ihale fiyatının yüksek kalmasından dolayı bunun duyulması üzerine ihaleyi iptal edip tekrardan altı kalem yedek parça ve avadanlık adı altında ihale edilmeye çalışılmıştır. 

İhalelerinde, parçaların gerçekte değiştirilmemesine rağmen faturaların düzenlendiği, daha önce işi yapılan firmalara yeniden iş verilerek yüksek maliyetler yaratıldığı iddiaları dikkat çekiyor. Bu uygulamalar hem etik dışı, hem de yasal olarak denetim altına alınması gereken konular. 

Burada şu atasözü kaş yapayım derken göz Çıkarmak .

Küçük Değişiklik, Büyük Fatura

Hastane yemekhanesinde kullanılan sandalyelerin döşemelerinin değiştirilmesi ihalesinde, sıfır sandalye fiyatları üzerinden işlem yapıldığı, basit bir döşeme değişimi için fahiş tutarların ödenmiş olabileceği iddiası da dikkat çekiyor. 

Benzer şekilde, diş ünitlerinin kılıflarının yenilenmesine dair yapılan alımlarda da kamu yararı gözetilmeden işlem yapıldığına dair söylentiler kamuoyunun gündeminde.

İhmalin Simgesi: Kullanılmayan Cihazlar

Daha önce gündeme getirilen ancak bir türlü çözülmeyen sterilizasyon cihazı meselesi ise hâlâ yerinde sayıyor.

 Kullanılamayan ya da bir kez bile devreye alınmadan kenara atılan cihazlar, hem maddî kayba neden oluyor hem de sağlık hizmetlerinde aksamaya yol açıyor. 

Yeni cihazlar alınıyor, ancak aynı kaderi paylaşarak kullanılmadan çürümeye terk ediliyor.

Çözüm Şart, Sessizlik Değil

Bu hastane örneği, kamu kurumlarında liyakat ve hesap verilebilirliğin neden bu kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor. Sağlık, ertelenemez ve hafife alınamaz bir hizmet alanıdır. 

Bu yüzden sağlık yöneticileri yalnızca birer bürokrat değil, aynı zamanda toplumun sağlığına karşı insani ve vicdani sorumluluk taşıyan kişiler olmalıdır.

Ne Yapılmalı?

Hastane yönetimi üzerindeki denetim mekanizmaları bağımsız ve şeffaf hale getirilmelidir.

İhale süreçlerinin tamamı dijital sistemlerde kamuya açık şekilde yürütülmelidir.

Hakkında ciddi şikâyet bulunan kişilerin görevlerine ilişkin tarafsız soruşturmalar yapılmalı, gerekirse görev değişiklikleri sağlanmalıdır.

Sivil toplumun, hasta hakları savunucularının ve meslek örgütlerinin sürece dâhil olduğu izleme komisyonları oluşturulmalıdır.


Unutulmamalıdır ki, kötü yönetilen bir sağlık kurumu yalnızca idari bir sorun değil; doğrudan insan hayatını etkileyen bir krizdir. Sağlık gibi temel bir alanda hiçbir hata “küçük” değildir.



Bu yazı 6822 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI