11 Eylül'de bazı internet sitesilerinde gazetemizde, benim imzamla çıktığı iddia edilen bir haber yayınladılar. Bu işin doğruluğuna gelince, gazetemizde öyle bir haber yayınlanmadı. Biz bu haberin istihbaratını aldık. Haberi hazırladık PDF olarak bir sonraki gazete çıkması için işlemlerimizi tamamladık. Ancak, haberde teyit edilecek unsurları tamamlamadığımız için haberi baskıya vermedik. Habercilik kurallarından biridir haberin çeşitli kaynaklardan teyit edilmesi. Biz bu işlemi tamamlayamadığımız için haberi yayınlamadı. Matbaaya gönderilerek bekletilen gazetenin PDF sayfası ne olduysa bu süreçte sızdırıldı. Bizde haber yayınlanmamasına rağmen, bu haber yayınlanmış gibi bize attıfta bulunulması gazetecilik etiği açısından doğru bir tutum değildir. Söz konusu iddiaların doğru olup olmadığı konusunda emin değildik, ama AK Parti İl Başkanı Mehmet Şerif Aydın'ın bazı gazete ve sitelere konuşarak bir şikayet durumunun olduğunu da gözden kaçırmamak lazım. Evet ortaya çıkan durum şu oldu: Ortada bir şikayet ve iddia var ama şikayetin doğru olduğu, ancak iddia düzeyinde olduğu anlaşıldı.

Bu konuyu açıkladıktan sonra, ülkemizde işsizliğin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde, işsizlik konusunda kendisine önemli görev düşen İŞKUR'un daha şeffaf olması gerektiğini düşünüyorum. İŞKUR, ülkede yaşayan herkese eşit mesafede olmalı, hayat pahalılığı, işsizlik gibi faktörlerin  bu dönemdeki yaygınlığı düşünüldüğünde, olası tepkilere mahal vermemek için şeffaflığı birinci önceliği olarak ele almalıdır.

Uzun bir aradan sonra okulların eğitim ve öğretimin başlamasıyla birlikte İŞKUR  üzerinden Diyarbakır’daki okullara 599 temizlik görevlisi alınacak. 1 buçuk yıldan fazla tüm Türkiye’de olduğu gibi Diyarbakır’da işsizolan gençlerimizin gözü ve kulağı bu işte. Ekonomik kriz had safhada bir nebzede olan işszi olan ekonomik krizde olan ailelerin geçimini sağlayacak geçici bir güvencedir. Bu güvenceyi İŞKUR üzerinden devlet alım yaparken şu hususlara dikkat edilmeli; şu parti bu parti gözetmeden müraccat eden her işssiz vatandaşı hayali bir iş  sahibi olmaktır. Kısa bir süre de olsa da. İŞKUR’un bir siyasi partinin arka bahçesi olmamalı. İŞKUR üzerinden alınacak her elamanın Diyarbakır İl Valisi bir komisyon kurarak komisyonun içinde gazetecilerden, din görevlilerinden bir kişi, noter, her siyasi partinin birer temsilcisi bulundurmalı. Bu komisyonunda olduğu noter huzurunda çekilen kurayı, listeyi o heyet içinde paylaşarak ve imzalayarak dedikoduya mahal vermemeli. Yarın öbür gün çıkacak bir dedikodu siyasi sorumluluğu bulunan iktidar partisinin ve o İŞKUR müdürünün bu alımlarda şike yaptığı iddialarının önüne geçilmesi için bu elzemdir.

Yoksa bu yöntem yapılmazsa sokakta kahve köşelerinde, işe alınanların AK Parti'nin referansıyla alındığı ve işin içinde torpil olduğu iddialarının önüne geçilemez.