aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara
Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
BELEDİYE ve VATANDAŞ İLIŞKİSİ
Tarih: 28-08-2024 00:03:00 Güncelleme: 28-08-2024 00:03:00


 

Belediyecilik, halkın ihtiyaçları ve siyasi çıkarlar arasında sıkışan bir kurum

Belediyecilik, halkın ihtiyaçlarını karşılamak, kent altyapısını geliştirmek ve genel refahı artırmak gibi temel prensiplerle tanımlanabilir.

 Ancak Türkiye'de "belediyeler" denince akla sadece bu idealist yaklaşımlar değil, aynı zamanda siyasi partilerin kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği, üye-çalışan ilişkilerinin kurulduğu ve rant alanı olarak kullanılan kurumlar da gelmektedir.

Bu durum, halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasında aksamalara ve kentlerin geleceği açısından ciddi risklerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Belediyeler, yerel düzeyde halka doğrudan hizmet sunan en önemli kurumlar arasında yer alır.

Altyapı çalışmaları, sosyal yardımlar, sağlık hizmetleri, eğitim ve kültürel etkinlikler gibi birçok alanda aktif rol oynarlar.

Ancak bu hizmetlerin kimlere ve nasıl sunulacağı, bütçelendirilmesi ve verilmesinden ihalelerin kimlere verildiğine kadar her aşama, siyasi partilerin belediyeler üzerinden bir rant ağı kurmasına olanak tanımaktadır.

Kent alanlarının kullanımı ve gelişimi konusunda önemli kararlar alma yetkisine sahip olan belediyeler, siyasi partiler için büyük fırsatlar sunar. İmar alanlarının belirlenmesi, arazi kullanımının düzenlenmesi gibi kararlar, bu kurumların birer kaynak merkezi olarak görülmesine neden olur.

Bu sebeple, Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde karşılaşılan plansız kentleşme, gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma gibi sorunlar kaçınılmaz hale gelmiştir.

Yolsuzluk ve rüşvet ise rant siyasetinin kaçınılmaz bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.

 Özellikle imar izni, ruhsatlandırma süreçleri ve imar planlarının değiştirilmesi gibi konularda ortaya atılan yolsuzluk iddiaları, o kadar yaygın hale gelmiştir ki artık Türkiye’nin gündeminden bile düşmüş durumdadır.

Ancak bu yaygınlık, yerel yönetimlerden beklentilerimizi de şekillendirmektedir. 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi, sadece cebimizi değil canımızı da tehlikeye atan bu rüşvet ve usulsüzlükler ağının ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Ne yazık ki, bu durum Türkiye'nin normlarından biri haline gelmiştir.

Belediyecilik süreçleri ve kent planlaması konusunda halkın bilinçlendirilmesi, bu sorunların çözümünde önemli bir adım olabilir.

 Eğitim ve farkındalık programları aracılığıyla yerel halkın, kentlerinin gelişimine katkı sağlama potansiyeli artırılabilir.

Bu tür programlar, vatandaşların kentlerindeki sorunların kökenini anlamalarına ve çözüm süreçlerine aktif olarak katılmalarına olanak tanır.

 Özellikle emekli nüfusun yoğun olduğu mahallelerde bu tür çalışmalar, oldukça etkili olma potansiyeline sahiptir.



Bu yazı 14778 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI