Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
"Bir âlimin ölümü bir âlemin ölümü"
Tarih: 29-03-2021 00:03:00 Güncelleme: 29-03-2021 00:03:00


 Âlim ilmiyle insanlığı âdeta canlı tutar, onlara yaşamın güzelliklerini ve koca bir ömrün iyi ve yararlı nasıl değerlendirebileceklerinin yollarını öğretir ve önderlik eder.

Kalemin, silahtan daha üstün ve etkili olduğuna toplumu ikna edebilen tek ilim adamı. İlimizin ve toplumumuzun değerli bilgin, akademisyen ve âlimlerinden Prof. Dr. Kadri Yıldırım'ı kaybettiğimizin üzüntüsü içindeyim.

Üniversitedeki görevi yanında Kürdoloji Bölümü’nün kaynak ihtiyaçlarını gidermek ve öğrencilere yardımcı olmak için Kürtçe gramer ile ilgili eserler yazmaya başladı. Kürtçe, Arapça ve farsça toplam 14 tane eser bu kısacık hayatına sığdırabilmiştir.

Akademik çalışmalarını medreselerde gördüğü medrese eğitimine borçludur. Çünkü hiç bir zaman medreseden aldığı ahlak, inanç ve kültürden taviz vermemiştir. Okuduğu bir konuyu kolay kolay unutmazdı, aldığı bilgiyi bir başka kişiye öğretebilecek kabiliyete sahipti. Hafızası güçlüydü, okuduğu ya da duyduğu ilmi bir konuyu mükemmel bir şekilde hıfzediyor ve unutmuyordu.

‘DİNLERLE İLGİLİ ÇALIŞMASI YARIM KALDI’

 Artuklu Üniversitesi’ne girdikten sonra Kürt Edebiyatı Bölümü açıldı, orada rektör gibi işe başladı, aynı zamanda Kürt kültürü müdürüydü. Yıldırım, hem Artuklu’da hem de Artuklu dışında Kürt edebiyatı için büyük bir hizmet yaptı. Tüm düşünceleri Kürt edebiyatı ve kültürü üzerindeydi. Gerçekten bu konuda büyük hizmet verdi. Bugün çok değerli bir insanı kaybettik. Umarım yeni nesil için, gençlerimiz takip ettiği ve örnek aldığı biri olur. Elinde bir proje vardı,  Projenin 3 cildini hazırlamıştı. Yeni projesinde Kürdistan’daki dinler üzerine bir çalışması vardı. Bu çalışmasında 3 cildi hazırlamıştı, diğer ciltler kalmıştı. Umarım arkada bırakılanları toplayabiliriz.

‘MECLİS’TE KÜRTÇE DİL KURSU AÇMA GİRİŞİMİ OLDU’

“Meclis’te de elinden geldiği kadarıyla yine bir şeyler yapmaya çalıştı. Tüm parlamento için Kürtçe dil kursu açma girişimi oldu, ama kabul görmedi. Kürsüde sürekli Kürt tarihini dilini geleneğini elinden geldiği kadarıyla dinlendirdi. Kürtlerin tüm halklar gibi hakları olduğunu, tarihi olduğunu bu ilmi çalışmalarıyla orada kürsüde de dinlendirdi.

‘RABBİM BİR KABİLİYET VERMİŞTİ’

İmam-ı Şafii vardır, İmam-ı Şafii’den sonra İmam-ı Nevevi, İmam-ı Rıfaî, İbn-ül Hacer nasıl gelmişse Ahmedê Xanî’den Said-i Nursî’den sonra da bir Mamoste Kadri gelmiştir. O hepimiz için, toplum için bir değerdi. Mamoste Kadri’ye Rabbim bir kabiliyet vermişti. Türkçe, konuşurken zannederdiniz sadece Türkçe biliyor onun dışında başka dil bilmiyor, o kadar düzgün konuşurdu. Kürtçe konuşurken, güzel, seri anlaşılır, fesih bir Kürtçe konuşurdu.  Arapça konuşurken insan derdi ki sanki bir Arap’tır, o şekilde bir dil kabiliyeti vardı. O göçüp gitti, ama eserleri geride kaldı. O eserlere bakıp okuduğumuz zaman onun değerini daha çok anlarız.”

‘BEN TEFTAZANÎ OLACAĞIM’

“Mamoste Kadri  kendine bir hedef koymuştu. Günümün, asrımın bir Teftazanî’si olmayı aklına koymuştu, başardı da. Kim Allah’tan ne isterse Rabbim ona verir. Ama çaba gerekir. Sen çabanı, emeğini verirsen Rabbim o emeğin karşılığını verir. Mamoste Kadri’nin ilim ile bilgi ile bağı su ve balığın bağı gibiydi. Nasıl ki su olmadan balık yaşayamazsa o da kitap olmadan, ilmi araştırmalar olmadan duramazdı. Onlar olmasaydı, onun için hayat durmuş olurdu. Bizim medreselerde aldığımız eğitim, terbiye Medine’deki Suffa Medresesi’nin bir şubesi gibiydi.”

‘KÜRTÇEYE VAR GÜCÜYLE EMEK SARF ETMİŞTİ’

Yıldırım’ın her dile ayetteki gibi yaklaştığını ve kendi anadili olan Kürtçeye da söz konusu dile ilişkin ayetteki gibi yaklaştığını ha keza Arapçaya da aynı yaklaşımı gösterdiğini.

Kürt diline yaklaşımı ve kürdoloji ile ilgili çaba ve mücadelesi mevcut siyasi iklim ve yaklaşımlardan ziyade tüm dilleri Allah’ın bir ayeti olarak işaret eden Kur-anı kerimin Ayetlerine olan imanından dolayı idi. Kürtçe, Kürt dil ve kültürünü yok etmek için saldıranların veya asimile etmek isteyenlerin bilerek veya bilmeyerek Allah’ın bir Ayetini yok saydıklarına inandığı içindi tüm mücadelesi.

O sadece bir halkın bir kavmin değil, bütün insanlığın müstesna değerlerinden biriydi.



Bu yazı 6916 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI