Covid-19 bulaşlı bir hastanın Türkiye’de ilk tespiti ile birlikte hükümet yetkilileri hemen harekete geçti; solunum yolu ve temas ile bulaşan hastalığın yayılmasının önüne geçmek için 14 kural açıkladı. Sonraki aylarda Sağlık Bakanlığı 3 kurala ağırlık verdi; bunlar Maske, Temizlik ve Mesafe.

Türkiye’deki can kaybının önüne geçmek ve bu hastalığı kontrol altına almak için bu bağlamda yeni kurallar  konuldu, yasaklar getirildi. İşyerlerinin bir süreliğine kapatılması, şehirler arası  ve şehir içi ulaşım araçlarında yolcu azaltılması, sınır kapılarının kapatılması vs… tedbirler alındı. Yaklaşık 10 aydır bu kurallarla iç içe yaşıyoruz.  Bu tedbirlerin hepsi biz insanların sağlığı içindir.

Alınan bu tedbirlerin en büyük yan etkisi ekonomiye oldu. Hemen hemen Türkiye’deki bütün sektörler ekonomik olarak bu gidişattan etkilendi. Kimi işyerleri kapandı, kimi işyerleri icralık oldu. Dolayasıyla da işsiz ordusuna yenileri katıldı.

Getirilen yasaklama ve kapatmalardan en çok lokanta, pastane, restaurant, kıraathane vb. sektörler etkilendi. En az etkilenen sektör de gıda sektöründe faaliyet gösterenler oldu.

Hükümet bu olumsuz gidişatın önünü almak için bazı tedbirler almasaydı durum daha vahim olurdu. Esnafın vergi, SSK ve Kamu Bankalarındaki kredi borçlarını erteletme kararı aldı. Kısa çalışma ödeneği programını devreye soktu.  Bu tedbirlere rağmen ekonomideki kötü gidişatın önüne geçilemedi. İşveren ve çalışanların ekonomi gelirleri düştükçe düştü…

Ekonomik darboğaza giren vatandaş ve işverenler bir an önce bu yasakların kalkması beklentisi içindeler. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu durumdan en çok etkilenen lokanta ve restaurantlar paket servislerle varlıklarını sürdüremeyecek duruma düştüler. Bu yöntemle elde ettikleri gelir kira, işçi maaşı, vergi ve fatura giderlerini karşılayamacak kadar düştü. Bu soruna bir çözüm bekliyorlar. Yasaklar tamamen kalkmasa bile her bir masa için bir-iki müşteriye izin verilmesini istiyorlar. Hijyen ve mesafe kuralları çerçevesinde gelen müşterilerine hizmet vermekte bir sakınca görmüyorlar. Sadece dışarıya paket servisi ile geçimlerini sağlayamadıklarının altını çiziyorlar. Bu isteklerinde pek de haksız sayılmazlar.

Otellerin bar ve lokantaları, kayak merkezlerin sosyal eğlence yerleri ve marketler açık. Bu gibi yerlerde çoğu sefer mesafe kuralına uyulmuyor, maske takılmıyor. Bankalarda, postanelerde, şehir içi ve şehirler arası ulaşım yerlerinde insanlar toplu halde bulunabiliyor. Toplu ulaşım araçları ha keza…  Bunların hepsi kapalı mekan sayılır. Bunlara uygulanmayan  kapatma kuralı lokanta, restaurant, kıraathane gibi yerlere uygulanmasında bir tutarsızlık yok mu? Covid-19 sadece kapatılan bu yerlerde mi bulaşıyor, diğer yerlerde bulaşmıyor mu? Bunda bir haksızlık yok mu?